Sevmek, sevdalanmak bir aşk uğruna bir ömür harcamak ne kadar da basite indirildi şimdilerde. Oysaki Aşk dünyadaki en saf en temiz duyguydu..
Hiç fark etmez neye veya kime olduğu, aşk olsun, duygu olsun yeter.. Insanlar sevmeyi, asıl aşkı öğrensinler, aşkı bilene saygıda kusur etmesinler yeter..
Ruhuyla kalbiyle tüm bedeniyle aşkı hissediyordu şimdilerde. Kolay gelmemişti bulunduğu yere, kalbi yerinden sökülecekmişcesine acı çekmiş çok zor zamanlar atlatmıştı.
Önce bulmuştu aşkı, sonra bilmişti ve ardından bilmenin bulmaktan çok daha zor olduğunu keşfetmişti..
Aşka doğru kanatlanıp uçarken, yaşadığı mutluluğun hiç bitmemesini diliyor, bir an önce yuvasını kurabilmek için dua ediyordu. Halili kaybetmenin acısını bir kez daha kaldıramazdı, yeterince acı çekmişti, şimdi mutlu olmak onunda hakkıydı.
Adımlarını hızlandırıp Halil ile buluşacakları yere giderken görmek isteyeceği son insan tam karşısında duruyordu.
Mehmet her zamanki saldırgan tavrını takınmış, ellerini yumruk yapmış bekliyordu. Öğrenmiş olması çok yüksek bir ihtimaldi ve bu durumda Çiçeğin saklanacak hicbir yeri kalmamıştı. Artık aşkı için savaşmak ve bu savaştan galip çıkmak zorundaydı.
-Ne istiyorsun Mehmet!
-Bana neden yalan söyledin!
-Dogruyu söylesem pesimi birakirmiydin, hayır bırakmazdın. Oyuzden sen bunu hak ediyorsun ve şuan hak ettiğini yaşıyorsun. Sevmek sevdiğini üzmekle olacak birşey değil Mehmet. Senin ki sevgi değil.
-Halilin ki mi sevgi!!
Sinirden mosmor olan yüzüyle fazlasıyla korkunç gözüküyordu. Çiçek Mehmetin bu hâline alışık olmasına rağmen ürkmüştü. Mehmetin de amacının korkutmak olduğunu bildiğinden ona meydan okuyarak cesur bir tavır takındı.
-Evet Mehmet, onun ki sevgi.
-Ne zamandır birliktesiniz, ne zamandır kandırıyorsunuz insanları. Herkes sizi arkadaş bilirken görüşmek daha kolay tabi, sizde haklisiniz kandırmakla!
-Istedigini düşünebilirsin Mehmet. Biz kimseyi kandırmadık. Çok kısa bir zaman önce acilabildik birbirimize ve ailelerimize haber vermek için gün sayıyoruz, artık kendi kafandan kurmayı bırak. Dünya senin etrafında dönmüyor. Seviyorsan, bırak pesimi yoluma çıkma.
-Seni yalancı pislik! Sana inanacagimi mi sanıyorsun! O kadar insan kapına görücü olarak gelirken hic mi utanmadın insanları kandirmaya! Hadi herkesi kandırdın ama beni asla! Daha bitmedi Çiçek. Ben bitti diyene kadar da bitmeyecek!
Son sözlerini söyleyip ardına bakmadan hızlı adımlarla yürümeye koyuldu. Çiçek Mehmetin gidişinden sonra bile yaşadığı sokun etkisiyle dönük bir şekilde dakikalarca orada durdu. Şimdi ne yapacaktı, nasıl kurtulacaktı hicbir fikri yoktu. Mehmeti tanıyordu, mahallenin en pis cocuguyken büyüdüğünde de kimseyi şaşırtmayip, mahallenin en pis delikanlısı olmuştu. Halile söyleyip bu pis insanla karşı karşıya getirmeye gönlü razı olmuyordu. Kimse oğlunun yada kızının onun yakınından dahi geçmesini istemezken Çiçek ailesinin Mehmeti görücü olarak kabul etmesine hicbir anlam veremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Üflemek (KİTAP)
RomanceYarım asırlık ömrüne 2 asırlık bir aşk hikayesi sığdıran Hasan Dede... Onun ömrünü uğruna serecek kadar sevdiği, küçük yaşta babasının kumar borcu yüzünden yine babası yaşında bir adama verilmesi ve adamın onu kötü yola satması.. Hasan Dedenin kafes...