25. Bölüm

26 13 3
                                    

Merhaba can okuyucular, hoşgeldiniz 💕

Yeni bölüm ile karşınızdayım. Artık giderek olaylar değişiyor bu yüzden fazlasıyla heyecanlıyım. 💕😊

Yorumlarınızı güzel dileklerinizi benden eksik etmeyin olur mu? 💕

Hepinizi çok seviyor, iyi okumalar diliyorum💕

-Kızım şu kurdelanın ucundan biraz tutuversende rahat bağlasam.

-Anne, bu denli süslemeye ne gerek var, kurdela tarzı şeylerden hoşlanmadığımı biliyorsun.

-Senin hoşlanman gerekmiyor zaten Çiçek, bu karşı tarafın hediyesi onların beğenmesi mühim olan.

Çiçek 'ah anne' diye iç geçirdikten sonra annesinin binbir zorlukla bağlamaya çalıştığı kurdela için bohçayı tutarak yardım etti.

-Anne bu çok çirkin oldu, şu kurdelaları biraz azaltsak ne olur sanki.

Çiçek elindeki bohçaya iğreti bir yüzle bakarken, annesi Handan hanım kızının elinden bohçayı kaptığı gibi Çiçeğin ellememesi için arka tarafına koydu.

-Çiçek hiç beğenmiyorum tavırlarını kızım, anlamıyorsun bari söylenmeden dediklerimi yapıver.

-Anne bu benim nişan bohçam değil mi neden fikrimi almıyorsun?

-Çünkü senin fikirlerin bu konuda yetersiz ve zevksiz kalıyor, oyüzden almıyorum. Hadi bana şu yanındaki makası uzatıver de diğer bohçalar için kesilecek dantelleri ayarlayayım. Zeliha'ya diktirmek için götürmek lazım onları, şurda nişana ne kaldı.

İsteksiz bir şekilde uzattığı makası annesine verdi, makası alan Handan hanım Çiçeğin isteksizliğini gördükten sonra ona daha fazla işkence etmemesi gerektiğine karar verdi, nede olsa en güzel günleriydi.

-Hadi sen başka işlerin varsa onları hallet madem. Hıh bak aklıma geldi tuzlu kahve merasimi için kahve fincanı yaptırmıştım onun adresini vereyimde git onu al olur mu ?

Çiçek şaşkınlıktan iki katı büyüyen göz bebekleriyle Handan hanıma bakakaldı. İçinden şaka olmasını dilerken, annesinin yüzüne baktığında bunun gerçek olduğu çok net ortadaydı.

-Ne!? Tuzlu kahve 'merasim'i' için kahve fincanı mı? Anne asla böyle birşey kullanmam.

-Kullanmam da ne demek. Çiçek bak cidden kızıyorum sana, onu yapma bunu yapma, ondan kaç bundan kaç! Böyle nişan merasimi mi olurmuş kızım aa..

Çiçek ne yapacağını şaşırmış bir şekilde bakakaldı annesine. Yapacak birşeyi kalmamıştı, annesi bu tarz konulara dünden meraklı olduğundan çevrede yapılan her masrafı o da yapacak, onlar ne yaptırıyorsa Handan hanımda kızına yaptıracaktı şüphesiz.

Ne kadar zevksiz, basit ve gösteriş olarak görse de yapılan hazırlıkları, annesinin dediği olacaktı. Bu yüzdende daha fazla uzatmanın anlamı yoktu, eninde sonun da galip gelen muhakkak ki Handan Hanım olacaktı.

-Peki, peki anne.. Neredeymiş bu kahve fincanı ver adresi gidip alayım ben.

Handan hanım masanın üzerinden aldığı not defterinde bir kaç yaprak geriye giderek aradığı kağıdı buldu. Bu savaşta da galip gelmenin verdiği mutluluk resmen yüzünden okunuyordu. Çiçeğe gülümseyerek bir öpücük kondurduktan sonra hiç ara vermeden elindeki işe koyuldu.

Aşka Üflemek (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin