2.Bölüm / Şirket

943 55 6
                                    

Ji Yun'un Ağzından

Bugün tam şirketten çıkacakken Jaebeom aradı. Ama açtığım zaman bir kız konuşuyordu. Ben daha cevap veremeden olanları anlatmaya başladı. Belli ki Jaebeom yine başını belaya sokmuştu. Arabama atlayarak hemen hastaneye gittim.

Doktorla konuştuktan sonra kendimi ona tanıtım ama kendisi sadece adını söyleyip kaçarak, gizemli kız olarak kalmayı tercih etti. Arkasından ne kadar bağırsam da durmadı. Bu kızı bulmalıydım. Can dostumu hastaneye yetiştirip, masraflarını bile ödemişti. Onu bulmadan rahat etmeyecektim.

1 Hafta Sonra

Y/N Ağzından

Bugün bir işim olmadığından rahat rahat uyuyacaktım sonunda. En azından ben öyle sanıyordum. Saat 8'de kapıma vurulmasıyla uyandım. Karşımda ev sahibi duruyordu. Zaten ne zaman gelecek diye bekliyordum ya ben de. Ama benim kirayı ödeyecek param yoktu. Hemen iş ilanlarını araştırmaya başladım. Sonunda bir şirket bulabildi. Yine bir eleme aşaması olacaktı. O yüzden doğruca yola koyuldum.

Şirkete ulaştığında ağzım açık kalmıştı. Bina gerçekten de çok büyüktü. İçeriye girdiğimde birinin yardımıyla odayı ancak bulabildim. Yine benim gibi sırada bekleyenler vardı.

Sıram gelince içeri girdim. Ama hiç beklemediğim bir manzara duruyordu karşımda. Seçmenler Park Ji Yun ve belli yerleri sargılı olan Lim Jaebeom'du. Şaşkınlıkla sandalyeye geçtim. Ji Yun da şaşırmış gibi duruyordu. Ama Jaebeom zaten beni tanımıyordu.

Ji Yun: Sen... O... Geçen günkü kız! dedi heyecanla. Jaebeom hiçbir şeyi anlamamış bir şekilde, bir bana bir ona bakıyordu.
Jaebeom: Ne olacağını söyleyecek misiniz yoksa böyle durmaya devam mı edelim?
Ama Ji Yun sanki sağır olmuş gibiydi.
Ji Yun: İşe alındın. Dedi elini uzatarak.
Jaebeom: Ne diyosun ya daha konuşmadığımız bir sürü kişi var. Ayrıca daha Y/N ile de hiç konuşmadık.
Ji Yun: Ya sen bir defa beni dinle. Pişman olmayacaksın. Tanıyorum ben onu. Kendisi çok yetenekli birisidir. Ayrıca tam senin istediğin özellikleri taşıyor.
Jaebeom: Bu yaptığın çok büyük sorumluluk istiyor farkındasın değil mi Ji Yun?
Ji Yun: Ya biliyorum hadi işlemleri yapalım artık.

Onlar o şekilde konuşurken ben sanki sandalyeye mıhlanmıştım ve onları dinliyordum. Bir süre sonra Jaebeom, Ji Yun'un dediklerini kabul etti ve işlemlere başladık bile. Asla bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum. Hatta seçileceğimi bile beklemiyordum. Bu resmen torpildi. Beni tanımıyordu ve Jaebeom'a yalan atmıştı. Ama bu işe gerçekten ihtiyacım vardı. Öyleymiş gibi davranarak bazı yerleri imzaladım ve artık Park Lim şirketinin bir çalışanıydım.

Odadan çıktık ama Jaebeom kalıp benim CV'mi okuyordu. Ve diğer arkadaşlar evlerine geri gönderildiler. Yalnız başımıza kaldığımızda Ji Yun elini uzatıp,
Ji Yun: Seni bu kadar hızlı bulmayı beklemiyordum gizemli kız.
Gizemli kız? Ben mi oluyordum bu?
Dediği şeye gülmekle yetindim çünkü ne diyeceğimi bilemiyordum.
Ji Yun: Geçen haftaki şeyler için gerçekten çok teşekkür ederim. Eğer sen olmasaymışsın kan kaybından arkadaşımı kaybedebilirdim. Yaptığın şey benim için çok önemliydi. Ama daha Jaebeom o kişinin sen olduğunu bilmiyor.
Y/N: Bakın Ji Yun Bey ben bunu herhangi bir karşılık olması için yapmadım. Ve lütfen bu aramızda kalsın.
Ji Yun: Ah tabiki aramızda kalacak. Sen istemiyorsan tabi.

Ji Yun'la konuştuktan sonra yarın işe başlamak üzere evime gittim. Nerden baksan bütün günüm orada geçmişti. Evraklar vesaire... Ama aklımdan çıkaramadım şey Ji Yun'un neden böyle davrandığıydı. Kendini borçlu hissetmiş olsa bile beni görür görmez ise almak istemesini çok saçma bulmuştum. Ama çok fazla kurcalamak istemiyordum. Maaşı gayet güzel olan rahat bir işim vardı artık. Tek sorun sabahları erken kalkmaktı.

Ertesi gün sabaha hızlıca kalkıp üzgünüm giyinip şirkete gitmiştim. Alışmak zor olacak gibi görünüyordu. Daha ne iş yapacağımı bile bilmiyordum.

Şirkete girer girmez hemen Ji Yun'un odasına gitmiştim. Kendisi öyle istemişti çünkü. Sanırım ne işlerle uğraşacağımdan bahsedecekti. Ama odaya girdiğim zaman Ji Yun değil de Jaebeom oturuyordu koltukta. Kapıda beni görünce sanki benimle konuşmayı bekliyormuş gibi tepki verdi.
Jaebeom: Ah Y/N geldin mi, ben de seni bekliyordum. Geç otur şöyle. Neden böyle şaşırmış duruyorsun?
Y/N: Karşımda sizi değil de Ji Yun Beyi görmeyi bekliyordum. Sanırım o yüzden.
Jaebeom: Ah evet. Onun işi çıkmış benim ilgilenmemi istedi. Burada olmaktan çok mutlu olduğum da söylenemez gerçi ama olsun.

Ne demeye çalıştığını asla anlayamıyordum. Sanırım Jaebeomla daha çok işim vardı. Çünkü benden çok hoşlanmışa benzemiyordu.

Jaebeom: Söyle bakalım Y/N Ji Yun'u baştan çıkarmak için ne yaptın?
Y/N: Ne demek istediğinizi hiç anlamıyorum.
Jaebeom: Hadi ama benden çekinmene gerek yok. Seni görür görmez ise kabul etmesinin sebebini sen de, ben de biliyoruz.
Y/N: Ne demek istiyorsunuz bilmiyorum ama eğer düşündüğüm seydne bahsediyorsanız, ben öyle bir şey yapacak biri değilim. Bunu daha ilk günden kafamızda soksanız iyi olacak sanırım.

Jaebeom'a rest çektikten sonra (yani sanırsam öyle) odadan sinirli bir şekilde çıktım. Ve kapıda Ji Yun'la karşılaştım. Hızlıca çıktığım için sert bir şekilde çarpıştık.

Ji Yun: Wow wow wow. Sakin ol bakalım neler oluyor?
Ji Yun böyle söylediği zaman gözyaşlarımı tutamadım ve ağlamaya başladım. Kötü bir şeyler olduğunu anlamış olacak ki birden beni göğsüne bastırdı. Çok tuhaftı ama kendimi çok huzurlu hissediyordum. Bir süre sonra elimden tutarak kendi sadece ikimizin olduğu bir odaya götürdü.

Ji Yun: Şimdi anlat bakalım neler oldu ben yokken?
Y/N: Efendim yok bir şey. Sadece Jaebeom Bey ile ufak bir tartışma yaşadık.
Ji Yun: Ufak mı? Y/N ben ortada ufak bir şey göremiyorum. Anlatır mısın lütfen neler olduğunu?
Y/N: Sizin ve benim hakkımda yakışık almayan şeyler söyledi.
Ji Yun: Ne gibi mesela örnek verebilir misin?

Utana sıkıla kafamı başka yöne çevirdim. Ona böyle şeyleri söyleyemezdim. Sanırım o da anlamıştı zaten.

Ji Yun: Tamam ben seni daha fazla sıkmıyım. Ben şimdi onunla konuşurum. Sen kafana takma böyle şeyleri. Kendisi cok serseri tipli birisidir senin de bildiğin üzere. Sen bugün eve git dinlen.

Evet hem de nasıl biliyorum. Keşke dayak yerken yerde bıraksaydım diye geçirdim içimden.

Ji Yun: Sen bugün evine git dinlen istersen. Yarın gelir başlarsın.

Kafami tamam anlamında salladım. O sırada Ji Yun görüşürüz diyerek odadan çıktı. Bugün de işten kaytarmıştım. Ne zaman doğru düzgün bir iş bulabileceğim konusunda çok düşünceliydim.

boss あ jaebeomHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin