boss あ jaebeom

17. Bölüm / FİNAL

Jaebeom'un Ağzından

Y/N beni sevdiğini söylediği zaman konuşamadım. Sanki bütün kelimeler beni terk etmişti. Harfler dönüp duruyordu başımın üstünde. Ama yine de kendimi toparlamam çok uzun sürmedi. O da bir tepki vermek için sulu gözleriyle yüzüme bakıyordu. Ama hala bu konu hakkında konuşmaya cesaretim yoktu.

Jaebeom: Bir bardak daha kahve ister misin? dedim ayağa kalkarak. Ama oturmam için elimden tuttu.
Y/N: Hayır Jaebeom. Gitme. Bu konuyu biraz daha erteleyecek gücüm kalmadı.

O böyle söyleyince oturdun yeniden.

Jaebeom: Korkuyorum Y/N. Seni üzmekten, sana zarar vermekten korkuyorum.

Elini yanağıma koydu. Çok güzel bakıyordu.

Y/N: Ben artık mutlu olmak istiyorum Jaebeom. Seninle beraber mutlu olmak. Artık sadece bunu istiyorum, dedi gözlerinden yaşlar dökülürken.

O bu haldeyken bir şey demem imkansızdı. Sarıldım. Her şeyin geçeceğine inanarak sarıldım. Ve aynı şekilde bir günü daha arkamızda bıraktık.

Sabah telefonumun çalmasıyla uyandım. Arayan kişi personellerden biriydi. Beni ve Y/N'yi acilen şirkete çağırıyordu. Sesi çok telaşlı geliyordu. Hemen Y/N'yi de uyandırıp beraber şirkete gittik.

İçeriye girdiğimizde herkes koşturuyordu etrafta çığlıklarla. Ne olduğunu anlamaya çalışırken birisi geldi yanımıza. Ağlıyordu.

"Ji- Ji Yun Bey. Oda- Odasında."

Ne dediğini çok anlamasak da hemen Ji Yun'un odasına gittik. Ama gitmemeyi dilerdim. Odaya girdiğimizde karşılaştığımız manzara bizi doğduğumuza pişman etmişti.

Ji Yun tavandan sarkan bir ipe bağlı bir şekilde saklanıyordu. Can dostum artık yoktu. Kardeşim dediğim insan artık yoktu.

Belki bir ümit yaşıyor olabilir diye yanına koştum. Vücuduna sarılarak hüngür hüngür ağlamaya başladım. Şuan yapabilecek daha iyi bir şeyim olması için her şeyimi verebilirdim. Ama artık her şey için çok geçti.

Bir hafta sonra

Ji Yun'un ölümünden tam bir hafta geçmişti ki evime bir paket geldi. Bu olayı hala atlatamadığım için bir süre şirketten uzak durmanın iyi geleceğini düşünmüştüm. Y/N de bana yardım etmek için benimle kalmak istemişti. Bu olay kendisi için de ne kadar zor olsa da benim için iyiymiş gibi davranıyordu. Gerçek sevginin böyle bir şey olduğunu bu sayede öğrenmiştim.

Eve gelen paketin üstünde yazan ismi gorunc başımdan aşağı kaynar sular boşandı. Ji Yun.

Paketi hemen açtım ve içinden çıkan kağıdı okumaya başladım. Her satır, dökülen gözyaşlarıma yenilerini ekliyordu. Gelen kağıt Ji Yun'un veda mektubuydu.

Ben okurken Y/N de geldi yanıma. Benimle birlikte o da okudu. Kağıttan altı çizili bir bölüm vardı. Oz lliklr oraya dikkat etmemizi istemişti.

"Beni düşünmeyin. Lütfen şirkete geri dönün. Ve Jaebeom, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki eğer kendine bir ortak istersen o kişi Y/N olmalı."

Yazdığı şeyler çok dokunaklıydı. Hayat onu çok yormuştu. Artık dayanamadı ve bizi sonsuza dek terk etti.

Bir yıl sonra

Bugün hayatımın en mutlu günü olmalıydı. Sevdiğim kadın, hayatımın anlamı, ortağım yani Y/N ile düğün günümüzdü. Ji Yun'un ölümünden sonra birbirimizle daha çok yakınlaşmıştık. Hayat ikimizi birleştirmek için bir sürü plan yapmış gibiydi. Daha fazla yormak istemedik kimseyi, birbirimizi.

Hayatlarımızı birleştirmek son zamanlarda aldığımız en doğru karar olmalıydı...

Ji Yun'un Veda Mektubu

Sevgili Jaebeom ve Y/N;

  Artık dayanamıyorum. Bütün her şey üst üste geldi ve bende bunu kaldıracak güç yok. Ben senin kadar güçlü değilim Jaebeom. Ben senin kadar zeki değilim Y/N. İsterdim. Kalıp sizin gibi mutlu olmayı çok isterdim. Ama olmuyor. Ben bu hayatta var olmaya devam ettikçe ne kendimi mutlu edebiliyorum ne de başka insanları.

  Bunları şirketteki küçücük odadan yazıyorum size. Bütün hayatımın geçtiği o odadan. Buradan da sıkıldım. Her şeyden. Kendimden sıkıldım artık. Her gün aynaya baktığımda aynı suratı görüp vicdan azabı çekmekten sıkıldım. Ama üzülmeyin. Çok düşündüm bunu. Şuan ki hayatımdan daha iyi bir hayat yaşadığıma emin olun lütfen.

   Hem beni düşünmeyin. Lütfen şirkete geri dönün. Ve Jaebeom, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki eğer kendine bir ortak istersen o kişi Y/N olmalı. İkinizin harika bir takım olacağından hiçbir şüphem yok.

   Beni yanınızda hayal edin. Çünkü ben sizi hiçbir zaman terk etmedim. Birbirimizden ne kadar uzak olsak da  her zaman aynı gökyüzünün altındayız.

     Kucak dolusu sevgilerle;
Ji Yun...