14. Bölüm / Fotoğraflar

316 23 0
                                    

Jaebeom'un Ağzından

Rachel'in gönderdiği saate ve konuma baktığımda şaşırmıştım. Çünkü gece 2'de bir bar konumu atmıştı. Ama söz vermiştim. Sadece 1 saatliğine gidebilirdim sanırım. O yüzden çok sorun etmedim. Saat gelince hazırlandım ve çıktım.

Bara girdiğimde gözüm Rachel'i arıyordu. Buradan bir an önce gitmek istiyordum. Bulduğum zaman hemen yanına gittim. Beni görünce ayağa kalktı ve satılmaya çalıştı. Ama iterek bana sarılmasını engelledim.

Rachel: Selam, nasılsın?
Jaebeom: Beni neden buraya çağırdın? Hem de bu saatte.
Rachel: Ne içmek istersin? dedi. Sırıtıyordu hala. Soruma cevap vermemişti.
Jaebeom: Ben soda içeceğim.
Rachel: Ama bugün kafanı dağıtman lazım. Bize 2 vodka, dedi garsona bakarak. İtiraz etmedim. Bu gece içmek istiyordum.

Rachel'in Ağzından

Jaebeom soda içmek istediğinde korkmuştum. Çünkü eğer sofrasına ilaç katıp uyutursam planım açığa çıkabilirdi. Çünkü kimse sodayla kafayı bulamaz. O yüzden itiraz etmesine izin vermeden ikimize de vodka söyledim. Şimdi çok dikkatli bir şekilde ilacı içkisine katmak kalmıştı sadece. Ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.

Tam o anda sanki dileğim kabul olmuş gibi Jaebeom'un telefonu çaldı. Konuşmak için uzağa gittiğinde ilacı hemen attım içkisine. İyice karışsın diye de biraz çalkaladım. Ama 2 dakika sürmemişti ki geri geldi.

Rachel: Kimdi arayan?
Jaebeom: Y/N. Şirketten çok erken çıkmıştım benim için endişelenmiş.
Rachel: Ne kadar da tatlı, dedim gözlerimi devirerek.
Jaebeom: Evet öyledir, deyince şaşırdım kaldım. Yüzümden anlamış olacak ki;
Jaebeom: Şaka yapmıyorum, dedi. Bunun üstüne bir şey söylemedim ve içkisini içmesini bekledim.

En sonunda bardağı komple kafaya dikti. Etkisini göstermesi için 5 dakika geçmeliydi en az.

Bu beş dakika konuşmadan hızla geçmişti. Kafasının bulandığı belli oluyordu. 2. bardağı istemişti bir de. Ama aklı hala eve gitmekteydi. O sarhoş haliyle;
Jaebeom: 1 saat geçti. Benim eve gitmem gerek, dedi ve ayağa kalktı. Ama kalkar kalkmaz sendelemeye başladı. Kolunu omzuna atıp arabama doğru götürdüm. Çok ağırdı ama bana etki etmiyordu.

Arabaya oturttum ve sürmeye başladım. Asansörle yukarı çıkartıp yatağın üstüne fırlattım. Omzuna ağrımaya başlamıştı. Artık yavaş yavaş planını uygulamaya geçebilirdim.

Üzerindeki ceketi çıkarttım ve gömleğinin düğmelerini açtım. Yatakta o halde uzanırken birkaç tane fotoğrafını çektim ve asıl amacım olan Y/N'ye gönderdim. Zaten hedefim Jaebeom değildi. Beni sevmediğini öğrendikten sonra ondan vazgeçmiştim zaten ama Y/N için kalmıştım Kore'de. İlk gördüğümde hissettiğim duygular değişmemiş hala aynıydı.

Numaram onda yoktu ama Jaebeom ile kendimi de çektiğim fotoğrafı görünce anlayacaktı zaten.

İsim bitince evden çıkmıştım. Şimdi neler olacağını ben değil Jaebeom ve Y/N düşünecekti.

Y/N Ağzından

Evde uyuyorken, aslında yarım uykudayken, telefonuna gelen bildirim sesleriyle utanmıştım. Tanımadığım bir numara birkaç tane fotoğraf göndermişti. Ama fotoğraflara baktığımda aslında çok yakından tanıdığım kişiler olduğunu anlamıştım. 

Hertoğrafta şaşkınlığım gitgide artıyordu. Jaebeom ve Rachel'i yanyana ve o halde görmek en son istediğim şeydi. Bir yandan Jaebeom'un böyle şeyler yapacağına inanamıyor, bir yandan da fotoğraflarına bakıyordum. Ama elimde kanıt olmasına rağmen inanmak istemiyordum.

Belliydi. Bu gece ve olayın neyden ibaret olduğunu öğrenene kadar benim için zehir olacaktı.

boss あ jaebeomHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin