boss あ jaebeom

16. Bölüm / Seviyorum

Y/N'nin Ağzından

Ji Yun'un dediği şeyler sanki sert bir kayaymış gibi yüzüme çarpmıştı. Kıpırdayamadım. Bu gerçek benim için çok daha ağırdı. Ve bunu Ji Yun'un yapması daha da ağırdı. Konuşamadım.

Öylece boş boş Ji Yun'un yüzüne bakıyordum. Ne yapacağımı bemez bir şekilde duruyordum öylece. O da aynı şekilde benim vereceğim tepkiye bakıyordu. Ama hiç beklemediği bir şey yaptım. Gözümden süzülen yaşlarla beraber tek kelime etmeden odadan çıktım. Kendi odama gittim.

Eşyalarımı toplamaya başladım. Ama bir süre sonra ellerim tutmaz oldu artık. Gözümdeki yaşlarla beraber yere çöktüm ve öylece kalakaldım. Hala şoktaydı. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

Jaebeom'un Ağzından

Bugün Y/N'nin bana karşı olan tavrının sebebini hala öğrenememiştim. O yüzden bir daha odasına gittim. Girmeye çalıştım ama kapının arkasında bir şeyler vardı. Biraz zorladıktan sonra kapıyı açtım ve hemen içeriye girdim. Y/N öylece kenarda oturmuş elleriyle yüzünü kapatmıştı. Başı dertten çıkmıyordu resmen. Artık kendimi suçlamaya başlamıştım.

Hızlıca yanına gittim ve yüzünü kaldırdım. Ne kadar da çok ağlamıştı. Gözlerinin altı şişmiş, gözleri kanlanmıştı. Kıpırdayacak hali yoktu. Ne oldu diye sormadım. Belki sonra iyi olursa sorardım. Ama şimdi hiç sırası değildi.

Kendime çektim ve yüzünü göğsüme bastırdım. Daha çok ağlamaya başladı. Bu durumda olması beni çok üzüyordu.

Bir süre sonra ağlaması kesildi. Başının pozisyonunu değiştirdi ve omzuma koydu. İkimiz de boş boş duvara bakıyorduk. İkimiz de konuşacak bir şey bulamıyorduk. Ama Y/N konuşmaya başladı.

Y/N: Neler olduğunu sormayacak mısın?
Jaebeom: Belki istemezsin diye sormadım. Ama biliyorsun ne zaman istersen yanındayım.
Y/N: Ji Yun.
Jaebeom: Ne olmuş ona?
Y/N: Öldürdü. Birisini öldürdü, dedi. Bunu söylediği zaman şaştım kaldım. Ji Yun gerçekten böyle bir şey yapmış mıydı, yoksa hepsi Y/N'nin hayal gücü müydü?

Jaebeom: Kimi öldürmüş o? Ne diyorsun Y/N? dedim doğrularak. Yüzyüze bakıyorduk.
Y/N: Minsung. Sevgilim, dedi. Daha önceden bir sevgilisi olduğundan ve öldüğünden bahsetmişti ama katilinin Ji Yun olduğunu ben bile bilmiyordum. Ama Y/N daha fazla üzülmesin diye tepki vermedim.

Y/N'yi kucağıma aldığım gibi odadan çıktım. Neye uğradığını şaşırmıştı ama buna vaktim yoktu. Hızlıca asansöre bindim ve yere indirdim. Onun da tepki verecek gücü kalmamıştı. Öylece sustu.

Arabaya bindikten sonra nereye gideceğimizi bilmiyordu. Doğruca evime sürdüm. Geldiğimiz zaman yüzünde en azından ufacık bir şaşırma tepkisi yakalayabilmiştim. Arabadan indik ve eve girdik.

Amacım onu rahatlatmaktı. Kafasını boşaltıp en azından biraz unutmasıydı.

İkimiz için de sıcak çikolata yapıp oturduğumuz koltuğa getirmiştim. Sıcak bir şeyler ikimiz için de iyi gelebilirdi. Üzerimizdeki battaniyeyi iyice çektik ve oturduk. İkimiz de susmuş öylece duruyorduk. En azından bir süre susmuştuk.

Y/N: Özür dilerim, dedi. Bir anda böyle bir şey demesini beklemiyordum.
Jaebeom: Ne için?
Y/N: Seni suçsuz yere yargıladığım için. Rachel'le fotoğraflarınızı görünce gerçekten öyle bir şey olabileceğini düşündüm. Ama seni konuşurken duydum. Öyle bir şey olmadığını söylerken. Ama keşke bunu bana da söyleseydin, dedi.

Yine neden böyle bir konu açtığını bilmiyordum. Kafasını rahatlatmak için getirdiğim evimde sanki kafasını daha çok meşgul ediyordu.

Jaebeom: Böyle şeyleri düşünme şimdi. Sadece rahatına bak.
Y/N: Olmuyor Jaebeom olmuyor, dedi ağlayarak. Neyi boşversem sonra yine karşıma çıkıyor. Artık yoruluyorum. Ben... Ben seni seviyorum Jaebeom. Başka bir şey istemiyorum.