2.Bölüm

27K 1.3K 249
                                    

Sevdiğim konağın beyi
İstemez anası beni
Bilseydi gönlüm haddini
Bulurdu dengi dengini.

Bir insanın yüreği ne zaman çarpar diye sorsanız, bence gönlünün düştüğü sevdiğini gördüğü vakit derim. O şekilde ne kadar kaldım hiç bilmiyorum.
Elim Asaf'ın yanağıma dokunduğu yerde, öylece ayran budalası derler ya hah işte öylece, ardı sıra baktım durdum. Yüzümde aptal bir sırıtış sonra nedendir bilmem, çılgınlar gibi koşturarak, konağın mutfak kapısından girdim içeri. Kimseyi görecek duyacak halde değildim. O uğruna öldüğüm eller yanaklarıma dokunmuştu ben ben de değildim artık.

Herkes bana o an deli gözüyle bakıyor hatta kınıyorlar da olabilirdi ama o an hiç birşey umurumda olmadı.
Hüsna Yenge'm mutfakta çalışan kızlara kadınlara, acele etmelerini, çabuk olmalarını söylüyordu. Tuttum kolundan, çekiştirdim dışarı, bizim kaldığımız müştemilata doğru.

"Ne oluyor Cemile, işim gücum var kızım, çekiştirmesene?"

"Yenge söylemesem şuracıkta, şu yüreğim dayanmaz, vallahi heyecandan çatlar ölürüm! "

"Tövbe de kız, Allah gecinden versin!"diye beni hafifçe azarladı.

Hala ellerim kolunda, çekiştirerek hatta birazcıkta koşturarak girdik müştemilattan içeri. Yengem hala anlamaz bir şekilde bana bakıyordu.
Tuttum ellerinden, gözlerinin içine bakarak;

"Yenge Asaf yanağıma dokundu" dedim.

Sevinç haliyle edepsiz mi olmuştum bilemedim. Yıllardır gölge gibi takip edip, başkaları ile gönlünü eyleyen sevdiğimi, içim kan ağlayarak izlemiştim uzaktan uzaktan. Bugünse bir ihtimalimiz olabir miydi onunla? Yengemin gözlerine bakıyordum, beni desteklesin şu yaralı yüreğime merhem olacak umut dolu sözler sarfetsin diye.

"Kızım sen aptal mısın? "

Duymak istediğim cümle bu değildi. O sözü söylemeden iki tokat çarpsaydı, canım bu kadar yanmazdı.
Gözlerim bulaşıklaştı, artık yengeme bakarken, onu net göremiyordum. Benim yapmam gerekeni o narin elliri ile Hüsna yengem yaptı, göz yaşlarımı kurulayıp, beni kendine çekti. Başımın üzerine hafif hafif buseler kondururken, konuşmaya başladı.

"Kızım aklını başına al. Gençsin kanın deli akıyor sakın ola ki Asaf ipsizinin rüzgarına kapılma! O var ya o bugün onunla, yarın başkasıyla. ..seni kullanır, elinin ucuyla atar bir kenara. ...Cemile'm sonunu iyi görmüyom. Sende hiç mi emeğim yok, sende hiç mi hatırım yok, de bana? "

Vardı, hemde fazlasıyla. Annemin ve babamın yüzünü parça pörçük hatırlarken, annen baban nasıl biriydi? diye sorsalar onların simasından evvel gözlerimin önüne amcam İhsan ve Hüsna Yengem gelirdi.

"Yenge .....çok seviyorum.."Ağlamam siddetlendi. Artık omuzlarım da sarsılıyordu.Yengem konumdan tutup sedirin üzerine otutturdu. Kendi de yanıma oturdu, eliyle ufacık bir çocuk sever hibi saçlarımı okşayarak, konuşmaya başladı.

"Gönül hep yanlış olana konar, Cemile'm. Sende anlarsın zamanı gelince amma o zamanda geç olur be kuzum. Asaf seni sevmez! O var ya o, hatta tüm ailesi kendilerinden başka kimseyi sevemezler!"

KÖRDÜĞÜM 1 Cemile ✔(Kitap Oldu )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin