#21 MİYAV

86 8 20
                                    

Multimedia: Yade 

#Adele - Set Fire To The Rain 


21. BÖLÜM : MİYAV 




Alelacele çalan kapı yüzünden, huzur bulduğum kollardan sıyrılıp kapıyı açmaya yönelmiştim. Kapıyı açar açmaz üzerime çullanan, sarı saçlı minik pandayı görünce daha çok şaşırmıştım.

Bu kız evde değil miydi?

Ahh aptal kafam. Evde olsa direkt yanıma damlamıştı, uyumadığı sürece tabii.

''Hazel aşkım. Senin burada olduğunu öğrenince hemen gelmek istedim. Burada kalacaksın değil mi? Lütfen burada kaaal. Hem beraber yatarız. Yatarız değil mi?'' Der demez üzerimden kalkıp, Nevfel'in sağ bacağına yapışıp kalmıştı.

''Babacığım lütfen kalsın. Hazel aşkım bizde kalsın. O hep seni dinliyor dediğini yapıyor. Sen istersen gitmez lütfeeenn.'' demesiyle tekrar kucağıma atlamıştı.

''Burada kalmamı istiyorsun yani?'' diye sorarak, gözünün önüne gelen saçlarını kulağının arkasına itelemiştim.

''Evet tabii istiyorum. Sen burada olduğun zaman biz hep güzel şeyler yapıyoruz, hemde hep beraber. Tıpkı bir aile gibi.'' diyerek bana baktı. Gözlerinde gördüğüm buruk bir hüzün ile kollarımı ona doladım.

''Sen istediğin zaman ben hep yanında olacağım. Alaylı bir tavır ile Nevfel'e döndüm. Baban istemese bile, sen istediğin sürece ben hep seninle olacağım.'' der demez çığlığı basarak kucağım kalkmıştı.

''Bakın bakın öğretmen görün. İyi ki benim öğretmenimsin Hazel aşkım.''

Yanıma yaklaşan adım sesleri ile, kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğim de Nevfel'in bana yaklaştığını gördüm. Elini uzatıp yerden kaldırmaya teşebbüs ettiğinde ona ve onun bu hareketine göz devirmeden edemedim. Nihayet aklına gelmişti beni yerden kaldırması.

''Yok yaa ben iyiyim böyle. Keyfimde yerinde ohhh sefam olsun.'' diyerek elimi ileriye doğru salladım. Bu halime sadece alaylı bir şekilde gülerek bana cevabını vermişti.

''Gel buraya sonra çocuğumuz olmayacak.'' demesiyle idrak etme sürecimi de araya katarsak bir kaç saniye sonra, gözlerimi kocaman açmış bir şekilde aniden ona dönmüştüm. O da ne dediğini benim bu tavrımdan anladığının da cevap vermemi beklemeden toparlamak adına tekrar konuşmuştu.

''Yani çocuğun olmayacak. Benim tercihim olmamasından yana tabii. Senden birkaç tane mi? Elini kalbinin üzerine koyup baskı yapmaya başlamıştı. Allah korusun. Bana bir sen yetiyor zaten.'' demesiyle omuzuna bir tane etkisiz yumruk yemişti.

''Hayır yani bir sor bana, sor hadi sor. Ben istiyor muyum senden çocuk? Bırak çocuğu seni istiyor muyum?'' Tam cevap vereceği zaman da ellerimi dudaklarının üzerine koyup susmasını sağladım.

''Dur ben cevap vereyim. Yooooooo.'' der demez beni biraz daha kendini bastırmıştı. Kendimi, etrafı dört bir yanı sular ile çevrilmiş ada gibi hissediyordum.

''Bir daha düşünmek ister misin? Cevap vermek için erken bence güzelim.'' Kulağımda hissettiğim ılık nefesiyle bu sefer ben biraz daha yapışmıştım.

''Ehhh yeter anladık abiciğim. Seviyorsunuz birbirinizi ilerde de evlenirsiniz zaten. Neden durduk yere kelime israfı yapıyorsunuz ki? Kapıda kaldık kapıda! Hiç içeriye davet eden de yok tabii. Kapıda açık ev buz gibi olmuş. Para basıyor bizim evimizin aslanı.'' diyerek içeriye dalmıştı Bulut.

MASUMLUĞA ÇOCUK KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin