Bir dakika bir dakika....şuan ciddi ciddi Niana'nın kuyruğu ve kulağını elimde mi tutuyorum ben.
Tanrım....
Bir hışımla kapıyı açtım. B-bu Niana mı?
-Nniana?
-Jungkook?
-Sen 'Cunkuk' demedin? Boyun....uzamış? Sen... nasıl olur daha vardı senin büyümene
-Catgirl'ler hakkında pek bilgi sahibi değilsin Jungkook. Benim erken büyümemin sebebi sizlersiniz. Sen ve oppalarım.
-Nasıl?
-Bak şimdi... eğer bir catgirl halinden memnun olursa, huzurlu olursa gelişimini erken tamamlar. Bende sizlerin sayesinde gelişimimi erken tamamladım.
-Anladım...peki ya şimdi ne olacak?
-Nasıl yani?
Ah gözlerim yanıyor.
-Yani...artık bizimle yaşamayıp gidecek misin?
Birden gelip bana sarıldı. Tanrım bu ne böyle çok tuhaf. Sena böyle sarılmak çok tuhaf Niana.
-H-hayır Jungkook! Sakın öyle birşey düşünme. Sizi her ne olursa olsun bırakmayacağım! Siz benim ailemsiniz Jungkook. Özellikle sen. Eğer benim yanıma gelip benimle konuşmasaydın şuan ki durumumu düşünmek bile istemiyorum. Siz benim değerlilerimsiniz. Özellikle de sen Jungkook...sen benim en değerlimsin.
Ahh cidden. Niana'ya sıkıca sarılmaya devam ettim.
-Eşofmanlarım yakışmış
Deyince sırtımda bir sızı hissettim.
-Hey acıdı!
-Ups.. özür dilerim...
-Affetmem öyle kolay kolay
Bu sefer ellerimi tutup gözlerime baktı.
-Peki...size kendimi nasıl affettirebilirim?
-Hmm...mesela öperek affettirebilirsiz.
-Büyük bir zevkle
Deyip yanağıma yaklaşmaya başladı. Ama böyle olmaz. Küçükken hep dudağımdan öpüyordu şimdide öpecek!
Birden kafamı ona doğru çevirince o çilekli dudaklarına kavuştum.
Kafasını çekmemesi için ensesine elimi koydum. İnce beline kolumu sarıp kendime daha fazla bastırdım.
Gözlerimi açtığımda mavili gözlerini büyütmüştü. Sonra gözlerini yavaşça kapattı. Ellerini kollarımın üzerine koydu. Niana'yı duvara doğru çevirip yasladım.
Yavaştan dudaklarımı hareket ettirdim. O da beceriksizce hareket ettirmeye başladı.
