Başımda davul çalıyor, hiçbir yerimi hissetmiyorum. Ve her ne oluyorsa ben farkında değildim. Yavaş yavaş biryerlerimi oynatmaya başladığımda gözlerimide açabildim. Nerde olduğumu daha kestiremiyordum ama her yer kıpkırmızıydı. Neden böyle kötü hissediyorum derken aklıma neler olduğu geldi. En son birisi ile birlikte bir yere gidiyorduk ama kiminle? Bilmiyorum. Ve giderken bana birşey olmuştu sanki de ondan böyle hissediyordum. Emin değilim.
Artık sanki biraz daha iyiydim. Birşeyler duyabiliyor ve görebiliyordum. Bir an karnımda bir sızı hissettim ve direkmen baktığımda karnımın kanlar içinde olduğunu gördüm. Paniklemiştim. Elimi kalbime doğru götürdüğümde kalbim çok hızlı atıyordu.
-Bi-biri var mı?
Ağzımda bunlar çıkmıştı. Cidden ne yapacağımı bilmiyorum. Karnım kanlar içindeydi ve ben patlamak üzereydim.
Daha fazla dayanamayacağımı bildiğim için bastım çığlığı. Çığlığım sanki ağzımdan değil kalbimden çıkıyordu.Hafızam neler olduğunu yavaş yavaş gözünün önüne getiriyordu. En son onun sesini duyuyordum. O gitmişti.
- Fatih!!Yavaş yavaş ağlamaya başlıyordum. Ben onu istiyordum. Onun gitmesini dayanamam o olmassa çaresiz olurum. Kimin yanına giderim ben?
Gözyaşlarını artık hızlanmaya başlamıştı. Ve ben kendimi tutamıyordum.
Deniz sakin olmasın diye geçirdim içimden. Yoksa daha kötü olacaktı.O anda simsiyah olan kapı açıldı. Kapı açıldığında siyah saçlı siyah gözlü adam tam karşımdaydı. Ama kim olduğunu bilmiyordum. Şuan o adam dikdik bana bakarken onun yüzüne tükürdüm.
-Lan gerizekalı bana naptınız? Neden burdayım Ben?
Adam yine öyle baktı. Ve cevap verdi
-Sıla senin çok inatçı olduğunu söylemişti. Meğersem haklıymış.
Sıla? O kadın Fatih"in evine gelen kadındı.
Adama cevap vermedim ve yüzüne doğru eğildim. Ve fısıldadım
-Kimsin sen?
-Ben mı? Çok mu merak ediyorsun?
Sanane aq ya. Adam bana çok gizemli bakıyordu. Ama bende az değildim.
-Yok ebem.
-Ben Selim. O adını sayıkladığın Fatih hıyarının abisiyim.Bu cümlesi ile ağzım açık kaldı. Bu adam benim ailemi öldürmüştü. Hiç beklemeden yumrugumu yüzüne doğru yaklaştırırken elimi tuttu ve devam etti.
-Sana nazik davranmak istiyorum. Gülşah Hanım ve Ali Bey gibi.
-Onların adını ağzına alma it herif!
Ona çok sert bi tokat atmak istiyordum ama o elimi sıkıyordu.Bana bakıp gülümsemeye başladı.
-Cidden babana çok benziyorsun.dedi ama onu umursamadım.
-B-bana ne yaptiniz?
-Sana birşey yapmadık ama o sevdiğine birşeyler yapmış olabiliriz.
Hayır hayır hayır. Fatihe birşey olmasın lütfen lütfen.
-Ne yaptınız ona!.
Diye tısladım. Adam artık bana daha ciddi bakıyordu. Bende ona o kadar ciddiyet ile bakıyordum.
-Merak etme ufaklık. Birşey yapmadik. Hatta o yan odada. Eğer onu görmek istiyorsan bir anlaşma yapmak gerek. Ha yok ben yapmiyacagim dersen yandaşı odadan ateş seslerini duymak hazır ol.
-Beni zorlayamazsın!.
-Bu bir zorlama değil. Bu bi teklif.
dedi ve devam etti.
-Sana bi yarım saat veriyorum. O zamana kadar düşün. Düşününce çığlık at lütfen. Sen düşünürken bende sevdiğinin yanında olacağım.
- Tamam. Ama ona birşey yapmayın.!!
-Bu sana bağlı.
Dedi ve gitti.10 dk sonra
Şuan sandalyede öylece oturmuş Selim Ateş'in sözlerini düşünüyordum. Eğer o anlaşmayı yaparsam Fatih rahat kalabilirdi. Evet ben bunu imzalayacaktım. Her ne pahası olursan olsun.Bana çığlık at demişti ama ben atmayacaktım. Ayağımdaki spor ayakkabılarımla kapıya vurmaya başladım. 1,2,3- kapı açıldı ve kapıda uzun bıyıklı yeşil gözlü bir adam belirdi.
-Evet!
-Selim Ateşle konuşmak istiyorum.
-Pek-
Daha sözünü bitirmeden kapıyı yüzüme çarptı. Tam ah uh diyecektim ki Selim girdi.
- Bir karara varmışsın bakıyorum.
-Evet.
-Aferin ufaklık! Şimdi beni takip et.
-PekiO ayarlandığında bende ayaklandım. Ve takip etmeye başladım. Odadan çıktığımda salon gibi bir yerdeydik. Evet şundan itibaren evde oldugumuzu anladım.
Selim doğru mu söylüyor diye arkama baktığımda. Benim durduğum odanın yanında kırmızı kapılı oda vardı.
Oh!Fatih burdaydi ve ben rahat olabilirdim. Derken Selim düşüncelerimi böldü.
-Bunları giyin. Döndüğünde seni bir kadın bekliyor olacak.
- Tamam.
Elindeki kıyafetleri hemen alıp lavaboyu aramaya başladım. Lavabo nedense salonun hemen yanındaydı.Kıyafetleri açtığımda kırmızı bir v yaka ve uzun kollu bir tişört,altına ise beyaz kot pantolon,ayakkabılar ise kırmızı spor ayakkabıları.
Kıyafetleri bir çırpıda giyindikten sonra tekrar salona girdim. Selimin dediği gibi elinde ayna ile beni bekleyen bir kadın vardı.
-Merhaba?
Kadının yanına geldiğinde yüzüne baktım.
Yeşil gözleri ve sarımsı saçları ile 30 35 yaşları arasındaydı.
-Ah,Merhaba canım. Ben Tülin. Sende Naz olmalısın?
-E-evet.
- Pekala buraya senin saçını ve makyajını yapamak için geldim.
- Tamam.Tülin Hanım saçımı iki yandan örgü yapmıştı ve yüzüne sadece allık ve ruj sürmüştü. İşi halledince yanaklarından öpüp çıkmıştı. Sonra da Selim Ateş gelmişti.
Bereber dışarı çıkarken pek emin değildim. Ama yapmam gerekiyordu. Arabaya bindikten sonra camdan bakmaya başladım . Uzun zamandır doğru düzgün düşünmemiştim. Ve düşünüyorken gözlerim kapanmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapattım..........
Gözlerimi açtığımda çoktan gelmiş. Hatta arabada kimse yoktu. Etrafıma baktığımda bar gibi biryerdeydik. Ama emin değilim. Bir hışımla atandan girip onu aramaya başladım. Ve evet onu gördüm. Bir siyah deri koltuğa oturmuş beni bekliyordu.
Hiç beklemeden yanına gittim. Ve hemen oturdum.
-Niye buraya geldik?
-Biraz kafa dağıtmaya.
- Pekala.
Bunları konuşurken bir garson gelmiş ve Selim bilmediğim birşeyler söylemişti garsona. Garsonda kafasını sallayıp gitti.Etrafta bangır bangır müzik vardı. Ama bilmediğim bir dilde.
Ve az önceki garson elinde koca bir bardak ile bizim yanımıza geliyordu.
-Buyrun efendim.
- Tamam defol.
Selim garsonun elindeki bardağı alıp bana uzattı. Ama ben anlamadım.
-Bu Ne?
-Sence? Ufaklık senin beynine biraz sorun var herhalde. Limonata bu al.
-O hiç limonataya benzemiyor yanliz.Daha çok biraya benziyor.
-Aa olur mu hiç öyle şey. Yarın zaten imzalicaksın anlaşmayı. Şimdi biraz rahat ol.
- Pekala.
Dedim ve elindeki bardağı alıp diktim.
-Oooo yavaş ufaklık o sana ağır.Ne? Bir dakika bir dakika. Ben o garsonun getirdiğini değil Selim elindekini içtim.
Hayır hayır olamaz.
Evet şu andan itibaren sarhoşluk başladı bende. Dayanamayıp garsonun getirdiğinde kafama diktim. Ve sarhoşluğun dibini boyladım.Bir süre sonra içe içe fena olmuştum. Ama pes etmemiştim. Pistin ortasına gidip dans etmeye başlamıştım. Heryerde çok fazla ışık vardı ama ben bunu umursamıyordum. Bir an kalçamda bir el hissettim. Ve yine umursamadım. Büyük ihtimal beni tutan kişi erkekti ki onunla dans etmeye başlamıştım ki. Herkes durmuş ve müzik bitmişti. Kimse dans etmiyordu. Ve bende durdum.
Tam o anda bileğimde bir el hissettim ve gözlerimi o ellerden alıp o kişinin yüzüne doğru bakmaya başladım ve onu gördüm. O kahvemsi gözleri ve bana çok sert bakıyordu.....
Selam tekrardan!!!. Nassınız? İnşallah bu bölümü beğenmişsinizdir.
Şey evet biraz meraklı kalmiş olabilirsiniz.
Bu Selim olayını da unutmayın!!
Selimi merak etmeyin ins 8. Veya 9. Bölümde onu vereceğim
Hadi eywww
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hain(TAMAMLANDI)
Actionİnsan bazen sadece bir tek güvenebileceği olmasını ister.Evet onu bulur ama her hareketinde kaybeder ve bu acı onun için hep fazladır... -Ben sende kayboluyorum Fatih! Ama sen her zaman benden uzaklaşıyorsun! Dayanamıyorum anlıyor musun?Kalbim senin...