O gece.. O geceyi hiçbirşekilde hatırlamıyordum..Oysa ben onu görmüştüm. Emindim eminim. Ama ondan sonra ne oldu bilmiyorum. Kaç defa düşündüm ama olmadı ve ben onu şu geçen koca bir haftada özlemiştim.
O günün üzerinden koca 2 gün geçmişti. Yani tahminlerime göre. Şuan yine lanet olası kırmızı odadayım. Ve bu gün hayatımın anlaşmasını yapacağım. Sırf onun için. Nedense kendimi onu düşünmekten edemiyorum. Kendime itiraf etmek istiyordum ama olmuyor işte.
Her zaman olduğu gibi bunları düşünürken kapı açıldı. Ve yine düşüncelerim derinliklerime gömmüştüm. Odaya giren biri vardı ama umursamadım. Çünkü umursamak istemiyordum. Ama ansızın buz gibi soğuk olan bir el çeneme deydi. Ve içimi hemen bir ürperti kapladı. Yeşilliklerimi o Selim beyin gözlerine diktim.
- Ne istiyorsun?
-Hazır mısın demek için gelmiştim Ama?
-Hazırım tamam mı?
- Pekala ufaklık şu dolapta senin için uygun şeyler var onları giyin. Malum seni güzel görmek istiyorum. Çünkü iyice dağılmışsın.
- Tamam.Bu konuşma geçtikten sonra hiç beklemeden çıktı. Ve bende ortada olan koltuğun hemen yanındaki dolapta bakmak için ayaklandım. Dolap sanki içinde bir acı varmış gibi ses çıkarıyordu. Dolapta olan mavi bir şort ve turuncu renk tişört aldıktan sonra hiç beklemedin giyindim. Ve kapıyı 3 defa tıkladım. Kapı hemen açılıverdi ve yine o bıyıklı adam vardı.
-O nerde?
-Salonda sen-
-Gel ufaklık.
Selim bıyıklı adamın cümlesini bolup söze karıştığında ortada kalan zayıf bacaklarımı süzdü ama umursamadım. Bana gel dedikten sonra onu salona kadar takip etmiştim.
- Bir an önce ver şunu bana.
-Ah bakıyorumda çok istiyorsun?
-Uzatma!
Muzip muzip bana bakıyordu ama ben ona çok ciddi bakıyordum.Konuşmamız bittikten sonra 2 tane kağıt koydu önüme
-Otur ve imzala.
- Tamam
Evet!bunu yapabilirim.Onun için yapabilirim.
Aslında o lanet olasıca şeyi kesinlikle imzalamak istemiyordum ama onun için bunu yapardım. Hemen önüme kağıdı ve kalemi koyup bana bakmaya başladığında ondan gözlerimi kaçırdım ve onumdekine bakmaya başladım. Yapabilirim...
Kalemi alıp kağıdı açtığımda imzalanacak sadece 1 yer olduğunu görünce sıkıntıya girmeye başlamıştım. Kesinlikle terlemeye başlamıştım. Zaten sadece 1 aydi. Ve ben onun için 1 ayımı harcayabilirim. Ama inşallah kötü şeyler olmazdı. Son bir derin nefes alarak o imzayı atmaya başladım.
Ve evet bu daha bir başlangıçtı........
Fatih Ateş'ten;
Onu ilk gördüğümden beri ne kadar değerli olduğunu ne kadar kırılgan olduğunu farketmemistim. Ve onu sevebilecegimi.
O beni tanımıyordu ama ben onu her zerresine kadar tanıyordum. Belki o beni istemiyordu ama ben onu istiyordum. Ta ki o herif beni ondan ayrana dek."Gözlerimi açtığımda simsiyah bir odanın kenarında büzülmüş bir şekilde oturuyordum. Neler olduğunu dair hiç bir fikrim yoktu ama sanki buraları biliyordum. Ama birileri düşüncemi bölmüştü.
-Ah canım kardeşim! Böylemi karşılaşacaktık?
-Lan piç naptın bana Deniz nerde?
-Sakin ol kardeşim o iyi.
-Siktir git onu getir bana!.
-Sınırlarımı zorlama istersen Fatih!! Neler olacağını biliyorsun!
Delireceğim Denize birşey olursa bu adamı doğduğuna pişman ederdim. Benim abeyim bile olsa.
- Tamam ne istiyosun?
-Şimdi ben seninki ile konuştum bir aylık anlaşma yapacağız ve bende sana dokunmayacağım. O Denizinde çok sertmiş.
Allahala ben bu adamı gebertirim. Yakında da ağzına sıçarım ben bunun.
- Ne?O beni korumak için mi anlaşmayı yapıyor?
- Ne zannettin be kardeşim? Hıh benim dışarı çıkan gerek sende takip buralarda.
-Lan gebertirim ben seni Selim.
-Tabiki tabiki. Hadi bay!dedi ve yavaş yavaş kapiyi açtı.-D-deniz?diye fısıldadim.
Çünkü tam karşımda arkasını dönük bir şekilde oturmuş bir kadınla konuşuyordu.
Inanamıyorum çok güzel gözüküyordu.
Ama düşüncelerimi bölüp Selim kapıyı yüzüme çarptı. Onunla konuşmak istiyordum ama olmuyor. Dört yanım kilitli ve ben hiç bişey yapamiyordum. Sadece onu istiyordum.."Ve şuan öylece halinin üstünde oturmuş onu düşünüyordum. Veya olanları.
Sadece neden bunlar yaşandı ki diye merak ediyordum. Hayatım karma karışıktı.
Hâlâ cebinde var mı diye sigaralarıma baktığımda son bir tane kaldığını gördüm.
Ve zaman kaybetmeden elime alıp çakmağimla yaktım. Içime çekmeye başladım ve sigaranın güzel taşını tekrar anladım.Benim birşeyler yapmam gerekiyor ama yapamıyordum. Sadece onu düşünüyor sadece onu istiyordum. Ama kapı açılınca kapıdan içeriye gelen kişiye bakmaya başladım.
-Kardeşim? Hadi bakalım biraz gün yüzü görmeye.
-Gelmiyorum
-Hadi Ama bebekçilik yapmamalısın!
-Ne istiyosun olum benden?
-Günyüzü diyorum gel diyorum.
-Deniz mi?
-Evet. Size biraz acıdım da ondan.
Hemen ayağa kalktım,sigaramı söndürüp üstümü silkeledikten sonra kapıya doğru yürüdüm.Ve evet onu gördüm. Koltukta öylece oturuyordu.
-Deniz?
Ona seslendigimde once aranmaya başladı ve arkasına döndüğünde göz bebekleri koca koca olup ıslanamaya başladılar.
-F-fatih!!!
Bir çırpıda koltuktan kalkıp kucağıma atladı. Ve bana sımsıkı sarıldı. Tabi bende ona karşılık verdim.
-S-seni özledim.
Bunu söylediğinde öylece kala kaldım..O da bana karşı birşeyler mi hissediyordu?
-Bende seni.Ama biliyosun bu veda sarılması değil.
-Hayır ben bidaha seni göremeyeceğim. Seni çok özlüyeceğim Fatih!
-Yapma Den-
Cümlemi bitiremeden o huzurlu yere kavuşmuştum. Deniz beni öpüyordu ama ben karşılık veremiyordum. Taki beni daha tutkulu öpmeye başladığı zaman.Dayanamadım ve ona karşılık verdim. Elleri boynumda geziniyordu ama daha fazlası olamazdı. Ve benim kendimi tutmam gerekiyordu. Yoksa erkekligimde bir sorun çıkacaktı.
Dudaklarımı zar zor olsa bile ondan çekebilmiştim.
-Deniz! Olmaz.
O da beni istiyordu şuan onun farkına varmıştım.
-F-fatih ö-özür dilerim.
--Dilme küçük hanım dileme.
Son bir kez ona sıkı sıkı sarıldığımda o kendini çekti.
-Neler olu-
-Bu kadar yeter Fatih Beyfendi.Gidiyoruz Deniz!.
- Pekala. G-görüşürüz Fatih!.
-Görüşüceğiz küçük hanım.O artık gitmişti ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. O Selim denilen it sevdiğimi benden almıştı. Ama bu arkasına kalmayacaktı......
İvettt. İnşallah beğenmişsinizdir. Yavaş yavaş büyüyoz. Çok teşekkürler😘
Selim abeyimizi 9. Bölümde vermeye karar verdim. Haberiniz ola.
Ve siz bir şarkı ile vida ediyorum.
Hadi eyww🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hain(TAMAMLANDI)
Actionİnsan bazen sadece bir tek güvenebileceği olmasını ister.Evet onu bulur ama her hareketinde kaybeder ve bu acı onun için hep fazladır... -Ben sende kayboluyorum Fatih! Ama sen her zaman benden uzaklaşıyorsun! Dayanamıyorum anlıyor musun?Kalbim senin...