Tam karşımda oturuyor. Hemde bütün siyahlığı ile.Gözleri siyah renginin en koyu tonunu akmıştı ve bu beni korkutmaya anca yetiyordu
-Görüşmeyeli baya oldu ufaklık! Seni özledim!
Ayağa kalkıyor ve üstüme gelmeye başlıyor. Yavaş yavaş karşımdaki yerini buluyor ve bana sert bir tokat geçiriyor....
Çığlıklarımla birlikte uyanırken buluyorum kendimi. Gözlerimi yavaş yavaş açıp etrafıma ve kendime baktığımda hiç kimsenin bana bakmadığını fark ettim. Kendime şöyle bir baktığımda ellerimin titrediğimiz ve cenin şeklinde yatmış bir halde buldum.Şuan hiç bir duygu hissetmiyorum. Kesinlikle!gözlerim zonkluyor ve karnım gurulduyor. . Yine dünkü gibi parktaki kamelyada yatıyorum. Tam karşımda 60-65 yaşlarında bir teyze var ve bana dik dik bakıyor.Bir dakika Nazlım?Nazlım nerede? Panikleyip ayağa kalktım bu kız nerede?En iyisi teyzeye sorayım.
-Teyze şuralarda 7-8 yaşlarında bir kız gördün mü?
-Tabi kızım gördüm.En son bir bey onu elinden tutmuş götürüyordu.
-Ne?
Hayır olamaz hayır hayır. Selim Ateş gelemez hayır! Nazlım gidemez hayır. Ne yapıcağım? Ne yapıcağım? Çocuk yok ortalıkta allahım.. Bir hışımla parkın çıkışına doğru giderken tok bir oğlan sesi duydum
-Abla sen o kızsın.
Sesi duyduktan sonra arkamı dönüp çocuğa baktım. Çocuk sanki yeni doğmuş Bebek gibi eli yüzü yağlıydı ve çok şişmandı. Ama bana ne demek istediğini tam olarak anlamamıştım.
-Anlayamadım?
-Şey abla az önce elinde bir kız ile giden abi senin için bişey dememi istedi.
-Hmm de bakalım.
-Salıncağın orada bekleyecekmişsin abla.
-Tamam sağol.
Bu Selim olabilir miydi? Nazlım ile bana birşey mi yapacaktı. Hayır yapamaz peki ya beni niye çağırmıştı. Ya o adam Selim değilse? Beni kim bekliyor kim? Hiç bir şey bilmeden kurumuş halde olan saçlarımın ucundaki tokayı alıp saçlarımı topuz yaptım. Evet 3 haftadır banyo yapmıyorum. Ve bu benim kötü halim daha doğru düzgün aynaya bile bakamıyorum. Her neyse küçük adımlarımla birlikte salıncağın yanına vardım ve üstüne oturdum. Biraz düşünmem gerekiyordu. Kaç gündür aç, yoksul, fakir bir durumdayız ama dayanabiliyorduk peki bu adam ne alaka ? Selim Ateş ile olan sözleşme ne alemde aslında ona sözleşme diyemem çünkü bir boka yaramıyor.
-Deniz?
Bu ses? Bir dakika bir dakika! Fatih? Hayır o Nasıl gelicek ordan Nasıl çıkacak? Hızla arkamı döndüğümde o kahvemsi gözleri gördüm. İnanamıyorum. İnanamıyorum. Nasıl? Yerimde öylece kalmıştım gözlerim bile hareket etmiyordu. Fatih buradaydı ve ben mal gibi dikilmiş bekliyordum. Hızla onun olduğu yere koştuğumda kendimi yerde buldum.
-Ahh. Ayağım taşa takılmıştı ve ben rezil oldum ona baktığımda tüm güzelliği ile bana bakıyordu. Ve ben daha fazla dayanamayacaktım. Hemen yerimden kalktım ve kucağına atladım. Çok özledim çok.
-Fatihh! S-sen gerçek misin? Ha? Lütfen geri gelmiş ol!
- Benim küçük hanım benim.
Allahım inanamıyorum Fatih burda ve çok mutluyum o beni kurtarmaya gelmişti ve benim ona ihtiyacım vardı. Ve evet o beni hala bırakmıyor bende ona sımsıkı sarılmış bırakmıyordum. O nane kokusunu içime çekmezsem olmazdı ve bu koku beni hep büyülüyordu. Daha fazla kendime engel olamadan o arzuladığım şeyi yaptım. Dudaklarını yapıştım ve o bal tadı beni buldu. Bu bal öyle ballardan değil huzur veriyor. O da beklemeden bana karşılık verdiğinde daha fazla olmaması gerektiğini anladım ama ara vermek istemiyordum daha fazlasını istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hain(TAMAMLANDI)
Actionİnsan bazen sadece bir tek güvenebileceği olmasını ister.Evet onu bulur ama her hareketinde kaybeder ve bu acı onun için hep fazladır... -Ben sende kayboluyorum Fatih! Ama sen her zaman benden uzaklaşıyorsun! Dayanamıyorum anlıyor musun?Kalbim senin...