11.BÖLÜM.

159 80 44
                                    

Yine gelmiştim çok sevgili evime.Ama bu sefer tek değildim.Woo Jin de gelmişti benimle.Bu evde benden başka birisini görmeye alışkın değilim.O kadar iyi davranıyor ki bana,bazen hakkını nasıl ödeyeceğimi çok düşünüyorum.Eve gelir gelmez beni odama gönderdi.Üstünü değiş,duş al ve biraz uyu demeyi de unutmadı.Dediklerini tek tek yaptıktan sonra yatağıma uzanmıştım.Artık nedense her şey boş geliyordu. Karşımda masanın üstünde duran saate ne kadar süre baktım bilmiyorum.Hiç bir şey düşünmeden,hiç bir şey hissetmeden...Sanki hafızası silinmiş,tüm duyguları elinden alınmış gibi hissediyorum.İçimde sadece boş bilmediğim bir duygu var.

Kapımın tıklatılması ile sabahtan beri gözümü ayırmadığım saatten bakışlarımı çekmiştim.

"Prensesim,hala uyuyorlar mı acaba?"tatlı bir şekilde gülümseyen Woo Jin ile bende gülümsemiştim.Yatağımda doğrulurken oda içeri girmişti.

"Uyumuyordum ki," tatlı gülen yüzü kızgın bir ifadeye dönüşmüştü.

"Nasıl uyumazsın?Uyumanı söylemiştim." dudağımı büzerek somurtmuştum ve oda bu halime gülmüştü.

"Bilmiyorum,uyuyamadım."yüzündeki ifade aniden değişip yerini heyecanlı bir çocuğa bıraktı.

"O zaman,hemen kalkıp toparlanıyorsun.Prensin sana yemek hazırladı."gururlu bir şekilde konuşmuştu.

"Umarım zehirlenmem,"diyerek gülmüştüm.

"Prensesim,üzüyorsunuz ama," ona gülerek ayağa kalkmıştım.Birlikte salona doğru geçerken masada hazırladığı yemeği görmüştüm.Cidden güzel gözüküyordu.Ne zamandır güzel bir yemek yemiyordum acaba?

"Bakıyorum da baya acıkmışız,"dedi ve beni sürükleyerek sandalyeye oturttu.Tabağıma servis yaparak karşıma oturdu.Uzun zamandır yemek yemediğimi fark ederek,büyük bir iştahla yemek yemiştim.

"Şimdi ise gelelim asıl konuya." elindeki çatal ve bıçağı bırakıp ciddi bir tavır aldı Woo Jin.

"Asıl konu?"

"Prensesimizin,hayallerini gerçekleştirme konusu," canım şimdiden sıkılmaya başlamıştı.

"Ama hemen suratını asma.Hadi düşün bakalım,bütün bu olan olaylar olmadan önce yapmak istediğin şeyler neydi?"

Gözlerimi kapatarak düşünmeye başladım.O an neden kapattım gözlerimi bilmiyorum ama direk sen gelmiştin karşıma.Kendimi düşünmeye zorladım.Her zaman piyano çalmayı sevmişimdir..Tuşlara dokunuşum,ve yankılan melodi.Sende biliyorsun ne kadar sevdiğimi.Biliyorsun değil mi?Yazdığım şarkılarda vardı hatta ama şarkılarımı çalmak için hiç bir fırsatım olmadı.Gözlerimi hızlıca açmıştım.

"Piyano,"dedim."Piyano çalmayı çok isterdim."

"O zaman ilk ondan başlayalım."onu anlamamıştım.

"Nasıl yani?"

"Hayallerini diyorum,gerçekleştirelim. Hayallerine dokunmama izin verecek misin?" kurduğu cümle ile o kadar duygulanmıştım ki,gözlerimden akan yaşlarla başımı sallayarak onaylamıştım.Bu benim yeniden doğuşumdu.Bu benim bir umuda tutunuşumdu.

~~1 Ay Sonra~~

Eğer takılıp kalsaydım sende başaramazdım.Şu an için her şeyi başarmış sayılmam.Bir ay boyunca bu defteri açmamam beni de şaşırttı.Sanki senle olan tüm bağlantım defter gibiydi.Bir ay boyunca Woo Jin ile birlikte istediğime ulaşmıştım.Artık yolun her adımını düşüneceğim .Başarı merdivenlerini tek tek tırmanacağım. Ben yeniden doğdum..Ve ben hep seni seveceğim.Seni her zaman seveceğim, sevgilim.Unuttuğumu kim söylemiş?Unutamam ki seni...

Oyun Arkadaşım |•𝘫𝘩𝘴 •|✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin