14.BÖLÜM

147 80 23
                                    

Havalanmam ve rüzgarın soğukluğunu hissetmem ile gözlerimi açtım.

"Ne oluyor?" dedim gözlerimi ovuşturarak

"Sakin ol,geldik."dedi ve beni bir bankın üzerine oturttu Hoseok.Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde nerede olduğumuzu anlamam zor olmamıştı.

"Neden buraya geldik?" Gelip yanıma oturdu ve ileride annesinin elini tutmuş ve diğer elinde de bir balon olan kızı gösterdi.

"Şu anne kız sana tanıdık geldi mi?" diyerek soru yöneltti.Anlamayarak başımı tekrar anne kıza çevirdim.Bir süre baktıktan sonra eski anılar gözümün önünde tekrar canlandı.

**Flashback

"Anne pamuk şeker alalım nolur?"

"Kızım şimdi eve gidelim baban getirir akşam." dedi annem.Ne kadar ısrar etsem de almamıştı.Sonra ise ağlamaya başlamıştım.Göz yaşlarımı silmek için elimi kaldırdığımda,elimde olan balonu unutmuştum ve elimden kayarak gökyüzüne yükselmişti.Balonumunda gitmesinin verdiği hüzünle daha çok ağlamıştım.Annem beni susturmaya çalışsada hala ağlıyordum.Birkaç dakika sonra elinde başka bir balonla yanıma gelmişti.Gülerek balonu almıştım ve anneme sarılmıştım.***

"Hey,ağlama.İlk o zaman gördüm seni."dediğinde şaşırmıştım.

"Nasıl yani?" gülerek baktı.

"Bir elimde çikolatam diğer elimde balonumla yürüyordum annemle.Sonra senin ağlayışların yankılandı.Gökyüzündeki balonu görünce neden ağladığını anlamıştım.Sonra annenin yanına gidip kendi balonumu vermiştim.Annem neden verdiğimi sorunca: "Erkekler kızların kahramanı olmalıdır."demiştim." diyerek güldü.İçimdeki ona karşı olan hayranlığım daha çok artarken yine duygulanmıştım.Herkesin önünde ağlamayı sevmiyordum.Ama o herkes değildi.O benim her şeyimdi.

"Kyoul,ağlaman için anlatmıyorum ama.Sadece hatalarımı telafi etmeye çalışıyorum.Sen böyle ağlarsan kendimi çok kötü hissedeceğim." dediğinde kendime kızmıştım.

"Biliyor musun?Bana veda ettiğin gün aslında tek terk eden kişi sen değildin beni.Ailemde bırakmıştı beni.Çok yalnızdım. Kimse yoktu yanımda.Sana kızgındım ama saçmalıktı.Sen hayallerin için gidiyordun.Ben daha çok bencildim galiba.Sensiz olmaya bencildim." dedim içimde tuttuğum o sözleri dile getirerek.

"Bir şey yapamıyorum ve bu çok kötü bir his.Özür dilerim ama sana söz veriyorum bundan sonra hep yanında olacağım senin." diyerek ellerimi tuttu."Hem bizim şirkette piyanoda birinci olduğunu duydum." dediğinde şaşkınlıkla ona baktım.

"Ne yani beni mi seçmişler."dediğimde güldü.

"Bilmiyor muydun?" diye sordum.Başımı iki yana sallayarak onayladım.

"Bundan sonra hep yan yanayız."dediğinde burukça gülümsedim.Ne zamandır ulaşamadığım adam şu an bana hep yan yana olacağımızı söylüyor.Hayat bence her şeye rağmen güzel.Bazen kötü anlar yaşatır size,bazen ise o kötü günlere karşı mutlu günler vaat eder.

"En son hatırladığımdan daha iyisin.Çömezdin şimdi profesyonel olmuşsun dansta "diye dalga geçtim.Saçlarımı bozarak konuştu.

"Tabii olacak o kadar boşa mı çalıştım." ikimizde gülerken yağmur atıştırmaya başladı.Severdim yağmuru.Bunca zaman az arkadaş olmadılar bana.Birlikte ağlardık,puslu havalarda.Elimden tutup ayağa kalırdı.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum.Gülüyordu ama o gülüşü maske yüzünden göremiyordum.

"Dans edelim,"dedi etrafında dönerek.Sonra tekrar ellerimi tutarak beni de döndürdü yavaş yavaş.

"Eskiden yağmurun altında saatlerce oynardık hatırlıyor musun?"dediğinde güldüm.

"Hiç unutmadım ki.." gözleri gözlerimi buldu.Bir anda çekti beni kendine sımsıkı sarıldı.Sanki hiç bırakmayacakmış gibi.Hiç gitmeyecekmiş gibi.Bir süre sarıldık öylece yağmurun altında.Sustum..sustu..Konuşmadık.O an birbirimizin kalp atışları konuştu.İki kalp attı delicesine özlemle.Bir rüya ise bitmesini istemiyorum.Rüyalar yavaş gelir hızlı gider ama lütfen hemen bitmesin.
Birbirimizden ayrıldığımızda yüzümü avuçlarının arasına aldı.

"Kyoul," dedi naif sesiyle

"Hıı" diye cevap verdim.Nasıl bir cevapsa artık.Oda güldü.

"Hala benim küçük pamuk şeker kızımsın,unutma" dediğinde zaman durmuştu.Donup kalmıştım öylece.Sonra yavaşça yaklaştı bana doğru birazcık yana doğru eğildiğinde ne yapacağını anladığımda gözlerimi kapattım.Bu ana engel olmak elimde değildi.Dudakları dudaklarıma değdiğinde,içimde ezilip solan çiçekler yeniden açtı...

Bir söz var.Hayat..fırtınanın dinmesini beklemek değil,yağmurda dans etmeyi öğrenmektir...
Ben seninle yağmurda dans etmeyi sevdim Hoseok...

Oyun Arkadaşım |•𝘫𝘩𝘴 •|✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin