●7●

3K 325 54
                                        

• Nankör insanlar, yumuşayan ruh, ilkler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nankör insanlar, yumuşayan ruh, ilkler.

Yaşadığınız hayatı sorguladığınız, nankör olabileceğinizi hiç düşündünüz mü?

Hiç para sıkıntısı çekmemiştim. Hayatım boyunca aç kalmamış, kıyafetlerimin eskidiğini bile görmemiştim. Çoğu zaman modaları geçerdi veya onları henüz giyilmedikleri için annemin bir çok kez isminin geçtiği vakıflara, yardım amaçlı yollanırdı.

Annem buydu. Onlarca çocukla fotoğrafı vardı. Hepsinin ellerini tutuyor, saçlarını öpüyordu. İşin en garip tarafı benimle olan fotoğrafları ise yıllar geçip ben büyüdükçe sayılır bir hale gelmişti.

Annemi hep severdim. Beni düşündüğü için değil ama okulumda bir çok çocuğun umudu olduğu için. Seneler beni ona karşı sertleştirsede bu tarafını görmek beni ona karşı yumuşatıyordu.

Bazen sadece karnımın doymasını ve sağlığımdan başka bir şeyin umrumda olmamasını isterdim. Nankörlük ediyordum belki de. Sıcak bir aile için bütün maddi servetimden vazgeçebilirdim.

Önümden gelip geçen kıyafetleri ile mankenleri andıran kızlı erkekli grupları acımayla izliyordum. Kendimi yüksek tuttuğumdan değil ama bir giydiğini bir daha giymeyen bu insanlar bence asıl nankörlerdi.

Onlarca insana, soğuktan sadece bir yorganın altına sığınmış çocuklara  karşı bir nankörlük değil miydi bu?

Gitarımı ağaca yaslayıp yanıma oturan Hye Sung'u sıkıntımı dışarıya vuran derin nefesimle karşıladım. Sabah Taehyung'la eğlenceli bir kahvaltı yapmış derslerimiz aynı saatlere denk geldiği için okula beraber gelmiştik.

Taehyung benim ruhumu açıyordu sanki...

Sabahları huysuz oluyordu fakat öyle komikti ki bu hâlleri... Sadece bardağa dolduramadığı için favori çayımıza sinirlenmiş onu değiştirmemiz gerektiğini söylemişti. Tişortünü bulamadığı için benimkimlerden birine el koymuştu. Kaybolan tişörtün de benim olmadığından şüpheliydim oysaki.

Böyle bir sabahtan sonra karamsarlığa neden düşmüştüm bilmiyordum ama bugün ki derslerin ağırlığına yormak istiyordum.

- Kavgacı insanları sevmezsin sanıyordum?

Düşüncelerimden çıkıp çimenlere uzattığım bacaklarımı kendime çektim. Bir bahane bulup uzaklaşmalıydım. Ya da son dersime kadar dayanmalıydım.

- Neyden bahsediyorsun yine?

Parti verdiği gün biz apatmandan çıkar çıkmaz partiyi sonlandırdığından haberim vardı. Onu umursamamak için verdiğim savaşa Taehyung'u katmak ne kadar doğruydu bilmiyordum ama bir şeylerin yolunda gittiğini seziyordum.

Sorduğum soruya parlak ojelerle süslediği tırnaklarına bakarak cevap verdi. " Taehyung..."

İsmiyle ona dönen bakışlarıma kıkırdayıp devam etti. " Kendi bölümlerinde, arka tarafta bir çocukla kavga ediyordu. "

Beauty Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin