●2●

4.7K 338 94
                                        

• Bulaşan gülümseme ve uyum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bulaşan gülümseme ve uyum.

Elimdeki bardağı anneme uzatıp suyunu içmesini bekledim. Bardağı önündeki masaya koyup bana döndüğünde bir şeyler söyleyeceğini anladığımdan sesimi çıkarmadan bekledim.

- Jungkook...

Bakışlarım hazırladığım kahvaltıdan ona dönerken elimi kesmemek için doğramayı bıraktım.

- Ayarladığım çocuk...Taehyung. Sana iyi geleceğine eminim.

Kaşlarım çatılırken elimdeki bıçağı bırakıp ona döndüm.

- Bana iyi gelecek bir şey...? Bana iyi gelecek tek şey artık senin durman anne. Bu rezillik bittikten sonra rica ediyorum daha fazla hayatıma o estetikli burnunu sokma.

- Kızma hemen. Sadece iyi anlaşacaksın endişen olmasın diye söyledim. Ayrıca burnum estetikli falan değil, küçük bir operasyondu sadece.

Arkamı dönüp biberleri kesmeye devam ettim. Bir gün cidden sadece kendim olarak , kendi isteklerimle yaşamak istiyordum.

İhtiyaçlar hep vardı. Hayatım boyunca hep soyadımla gezmiştim, bundan sonra da gezecektim. Bunun kaçmak dışında kurtuluşu yoktu. Belki de babam bu yüzden kaçmıştı. Küçük yaşlardan aldığı sorumluluklar omuzlarına ağır gelmişti.

Fakat yine de giden ve kalan arasında bir seçim yapacak olsam önce gidenin nereye gideceğine, kalanın ise nerede kalacağına bakardım.

Sonuçta giden gittiği için memnun olmalıydı, kalan ise kaldığı yerde. İkiside yeniden başlayacaksa tam olarak nereden başlayacağına karar vermeliydi. En zoru en baştan başlamaktı ki annem bunu yapmıştı.

O kadar sene bir çocuğu olduğunu sadece övgü için söylerken şimdi en baştan annem olmaya çabalıyordu. Belki kırıcı olacaktı ama eline yüzüne bulaştırmaktan başka yaptığı bir şey yoktu.

Kapı çaldığında üzerinde bile nasıl durduğuna hayret ettiğim topukluları ile koşarak kapıyı açtı. Arkasından bezgin bir şekilde giderken beyaz tişörtündeki domates lekesini silmeye çalışıyordum. Doğrarken bir şey yoktu aslında ne ara sıçramıştı.

- Hoşgeldin tatlım~

- Merhaba. Yolu karıştırdığım için biraz geciktim, özür dilerim.

- Sorun değil biz de kahvaltı yapacaktık...

- Hatta siz yapın benim işlerim var.

Tişörtümü değiştirirken kapı sesi gelmesiyle odamdan çıktım. Ne yapmaya çalışıyordu yine? İnsan bir tanıştırırdı.

Kapının önünde dikilmiş benim gibi şaşkın bakışlarıyla kapıyı izleyen çocuğa yaklaşarak gülümsedim. Gerçekten şaşırmıştı. Bana dönerek kapıyı gösterdiğinde konuşmasına izin vermeden elimi omzuna atarak içeri geçmesini söyledim.

Beauty Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin