Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar💜
• Yıkık umutlar, karşılıklı gülüşler.
Hayatta en çok çabaladığım ve karakterime eklemek istediğim özellik umursamaz olmaktı. Umursamaz olmak yaptıklarımın sonucunu düşünmemek...
Arabamın camını dövüp duran yağmur damlalarını dalgın gözlerle izlerken yanımdaki beden de beni taklit ediyordu. Yeşilin yanması ile sürmeye devam ederken bir yandan da bundan sonra ne olacağını düşünüyordum.
Elimde olmadan geriliyordum çünkü o kadar yakınıma çeken bendim. Elinden tutup kalabalıktan çıkarırken Hye Sung'un orada olup olmadığına bile bakmamıştım. Sadece düşünmemek ve umursamamak istiyordum.
Arabayı durdurup park ettiğimde arka koltuktan çantalarımızı alıp inmiştim. Gitarımı sırtıma aldığımda kendi çantasını alıp kollarına geçirmişti. Kapıyı kendi anahtarıyla açarken bekledim. Aniden arkamdaki dairenin kapısı açıldığında o tarafa dönmüştük. Kollarını birbirine bağlayan Hye Sung gözlerini kısarak ikimize bakmış, ardından gülümsemişti.
- Yaptığınız şov sizi yormuş olmalı.
Onu umursamadan Taehyung'un önünden geçip eve girmiştim. Bütün bunların sebebi o iken, onunla laf dalaşına giremezdim. Bir kaç dakikanın ardından kapı kapanmış Taehyung'un anahtarının sesi duyulmuştu.
Odamın kapısını kapatıp gitarımı bir köşeye atarken üzerimden kazağımı tek seferde çıkarıp koltuğun üstüne bıraktım. Banyoya girip suyu ayarladığımda düşünmeyi bir kenara bırakmaya çalıştım. Mümkün değildi, kolay hiç değildi. Saçma bir oyunun için de çırpınıp duruyor, köşemde kendimce yaşamaya çalışıyordum.
Rahatlamış olarak çıkmam gereken duştan kafamda bir çok düşünce ile çıktığımda üzerime bornozumu alıp ıslak saçlarım için kurutma makinesi için odaya döndüm.
Yatağımın üzeride bağdaş kurup oturmuş bedenle bir süre duraksadım. Çekmecemden kurutma makinesini yavaşca alırken sorgulayan bakışlarım üzerinde geziniyordu. Yataktan hızlıca kalkıp yanına geldiğinde kolundaki kırmızı iplikli bilekliği ile oynayıp duruyordu.
- Jungkook ben çok özür dilerim.
Kaşlarımın çatılmasına engel olamazken o bunu yanlış anlamış olacak ki açıklamaya girişmişti. "Jungkook ben kendime engel olamadım. Biliyorum kendimi kontrol etmeliydim, benim yüzümden ona koz vermiş olduk ama Jungkook çok özür dilerim. Düzeltmek için ne dersen yapacağım. Hareketlerime de çeki düzen vereceğim. Çok özür dilerim. Gerçekten çok üzgü-"
