( Multi medyadaki Metehan Sözen :) :) okumaya devam . )
Zarftan kağıdı çıkarıp , yazıyı okudu .
" Sana olan 4 kitap borcumu ödemem lazım , sonuçta bir kızın centilmenlik yapması , hem beni hem de gururumu utandırdı . Lütfen bu akşam saat 8'de liman restoranta gel . Metehan . "
Kağıdı katlayıp , zarfın içine geri koydu . Gidicekmiydi oraya , neden gitsin ki alt tarafı 4 tane kitap için , bundan daha önemli işleri vardı Ayça'nın . Kantine gidip kendine bir tane Cappy vişneli meyve suyu aldı . Ve koşar adımlarla kütüphaneye gitti . Part-time işi başlamıştı . İçeri girip görevi devralan Ayça , meyve suyundan kocaman bir yudum alıp kayıtları bilgisayara geçirmeye başladı . Bir taraftan da iş başvurusu yaptığı yerlerden birinden haber gelmesini bekliyordu . Meyve suyu kutusunu tekrar eline alıp tam yudumlicaken telefonun titremesiyle meyve suyunu üzerine döktü . Birden ayağa fırladı etrafta mendil ya da peçete araken bir el selpak uzattı. Kafasını kaldırıp o mavi gözlerle ve harika bir şekilde kıvrımlı dudaklarıyla gülümseyen Metehan'la karşılaştı.
Metehan :
- Galiba biraz sakarsın dedi hala harika duruşunu bozmayarak . Ayça gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp ,
Ayça:
- Bu sizi ilgilendirmiyor , hocam dedi 'hocam ' kelimesine vurgu yaparak
Metehan :
- Benim öğrencim olduğuna göre ilgilendiriyor deyip elindeki selpağı salladı . Ayça ise karşısındaki adamı inceliyordu . Ne yapmaya çalışıyordu .
Ayça:
- Gerek yok , bende var dedi ve çantasından selpak çıkarıp silmeye başladı .
Metehan :
- Gerçekten çok inatçısın kaktüs dedi bir taraftanda Ayça'yı izliyordu . Bunu farkına varan Ayça çantasından Metehan'ın zarfını çıkarıp ona uzattı . Metehan meraklı bir şekilde ,
Metehan :
- Bu nedir ? diye sordu hafif solan gülümsemesiyle , Ayça elindeki zarfı inceler gibi yapıp.
Ayça :
- Bu bir zarf hocam dedi alayıcı bir şekilde , tek kaşını kaldırıp Metehanın daha da yayılan gülümsesi Ayça'yı şaşırtmıştı ne kadar belli etmesede .
Metehan :
- Biliyorum , kaktüs sadece neden zarfımı bana veriyorsun dedi birazcıkta merak etmişti açıkçası , Ayça bu sefer elindeki zarfı danışman masasında kaydırıp Metehan'a uzattı .
Ayça :
- Eğer merak ediyorsanız hocam alın . Merak etmiyorsanız çöpe atabilirsiniz deyip sandalyesine oturup arayan numaraya baktı , ve tahmin ettiği kişiydi . Numarayı görünce istemeden de olsa gerildi Ayça , bu hareketi, tedirginliği Metehan'ın gözünden kaçmadı . Telefonunu ters çevirip işine odaklanmaya çalışan Ayça , iki mavi gözün onu incelediğinin farkındaydı . Metehan ise arayanın kim olduğunu merak ediyordu . Sapık mıydı ? Erkek arkadaşı mı ? Eski erkek arkadaşı mı ? Daha eski erkek arkadaşı mı ? birden bu düşüncelere bir son verdi . Neden bu kadar merak etmişti bu kaktüsün özelini ,
Metehan :
- Kimdi diye ağzından kaçırdı an pişman olmuştu . Ayça ise bu soruyla bilgisayar ekranına bakarak dona kaldı . Acaba hangi hakkla bunu sorabilmişti . Gözlerini ekrandan ayırıp Metehan'ınkiyle buluşturunca ,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Adın Zambak
Romantizm* Ey sevgilim, Benim hikayem. Seni tanıdığımda başladı. ufuk çizgisinde, son nefeste,ilk aşkta, ilk bakışta başladı.Umudum bittiğinde sana sarıldım.Hayallerim tükendiğinde tatlı rüyamın,tatlı konusuydun . Taşlaşan kalbime uzaktan dokunan, etrafıma...