AYKIŞLI

Kocam Ol

SELAAAM BİZ GELDİK

BU BÖLÜM NEDENSİZCE ÇOK HOŞUMA GİTTİ

Kesit attım okumak isterseniz ıntagram: vianiec_wattpad

LÜTFEN SATIR ARALARINDA YALNIZ KALMAYALIM 

İYİ OKUMALAR

SINIR 1300 OY

800 YORUM

🍷

"Ağam, anam Mahur bu köyde barınabilsin diye senden Mahur'u bana isteyecek ne dediysem laf geçiremedim. Benim sevdalandığım başka birisi var kurban olayım Mahur'u verme bana."

Duyduğum cümle şok olmama neden oldu. Daha dün evlenme teklifi ettiğim kadını gelip benden mi isteyeceklerdi? Üstelik Zübeyde teyze, Mahur'u kızı gibi görürken meğer kendi oğluna mı almayı hedefliyordu.

"Anan evinde misafir ettiği her kızı gelini mi etmeye çalışıyor Kamuran? Mahur'u bu köyde barındırmak ona mı düşmüş ben varken?" Sinirlenmiştim, daha sabah alnından öptüğüm kadına göz koymuşlardı. Bir de utanmadan gelip karşıma, 'Mahur'u bana verme.' diyordu. Verir miydim ben hiç ona? Kendi gözümden bile sakındığım o hatunu başkasına yar eder miydim?

"Estağfurullah ağam, anam pek beğendi Mahur'u çokta sahiplendi. Sadece o değil hepimiz sevdik, sahiplendik." Kaşlarım çatıldı, hepimiz sevdik derken ne dediğini kulağı duyuyor muydu bu adamın acaba?

"Hepimiz sevdik ne demek Kamuran, sinirlendirme beni." Kendini ifade edemediği için kızarıp bozardı.

"Ağam bacımız gibi sevdik yani, Ayşe neyse Mahur'a da o gözle baktık valla. Anam da gelini gibi değil kızı gibi gördü amma diyor ki birisi ile başını bağlamasak kıza demediklerini bırakmazlar. Ondan senden istemeye karar verdi. Hatta akşam gelip seninle konuşacak." Ne diyecekti yüzüme, hangi sıfatla gelecekti daha doğrusu? Mahur'a kol kanat geren, iyi yürekli misafirperver anaç Zübeyde teyze olarak mı, yoksa oğluna almayı kafaya koymuş kaynana sıfatıyla mı?

"Mahur'u düşünmek bu köyde barınmasını sağlamak ona düşmemiş ben varken. Sakın gelmesin akşam kapıma kalbini kırmayayım, anam yaşında kadın istemeden sert konuşurum." Kendimi biliyordum, gözüm dönünce ne konuştuğumu bilmez asabi olup çıkardım. Öylece gelip benden Mahur'u isterken nasıl sakin kalabilirdim ki?

"Ama ağam ben söz geçiremedim."

"Bende diyeceğimi dedim Kamuran, akşam gelirse kapıma kalbini kırarım. Bunu reddetmeme rağmen gelmesin ne zıt düşelim ne de kimsenin kalbi kırılsın. Mahur'u da düşünmesin ben bakacağım hal çaresine."

"Tamam ağam Allah sizden razı olsun."

"Senin sevda işini de sonra konuşuruz, bakarız çaresine." Gözleri birden parıldadı.

"Valla el atar mısınız ağam?" dedi sevinçle. Bu köyden çok kız istemişliğim vardı, elbet yaşım pek büyük sayılmazdı ama herkes sever sayardı, Ömer ağa istemeye geldi diye de geri çevirmezlerdi. Hele ki gençler birbirini seviyorsa da aileler engelse onları kavuşturmak bana düşerdi. Çok kişinin duasını almıştım bu sebepten, o duaların mükâfatını ne zaman alırdım orası ayrı meseleydi.

"Bakarız tabi aslanım, dalyan gibi adamsın. Kim sana kız vermez?" Cidden de çocukları pırlanta gibilerdi. Gençlik çağlarında bile sorun çıkarmamış kişilerin içindelerdi. İsmail efendi ve Zübeyde teyze iyi yetiştirmişti evlatlarını.