EFsane_14_TU&FO

521 11 0
                                    

Emir montunu aldığı gibi attı kendini dışarıya. Nereye gidecekti hiç bir fikri yoktu. Yanında Ece de vardı. Kapının önündeyken kızına Efe ile nerede oynadıklarını sordu. Ece babasına içini çeke çeke anlatırken Emir kapıdan çıkan Feriha’yı gördü.

F: Hadi Ece’cim içeri annem hava soğuk…

Emir, Feriha’nın da içeri girdiğini düşünmüştü. Kapının önünde öylece etrafına bakınırken arkasından gelen Feriha’nın sesiyle irkildi.

F: Ben de geleceğim, bekle.

E: Saçmalama Feriha, gir içeri.

Diye çabalasa da Feriha inat ediyordu. Anneydi o da haklıydı kendince. Buz gibi hava bedenini üşütürken aklındaki oğluydu… Yüreği yanarken aklındaki oğluydu… Gözündeki yaş kirpikleriyle savaşırken aklındaki oğluydu…

F: Geleyim Emir… Dedi buruk sesiyle.

E: Feriha içeri gir, beni bekle!

Diye yeniden uyardı ama Feriha da inat etmişti. Gelecekti, oğlunu o da arayacaktı. Merdiven basamaklarını inmeye başladı. Emir son kez arkasına döndüğünde Feriha hala sözünü dinlememişti. Sesini yükseltti bu defa.

E: Feriha sana içeri gir diyorum. Bir kere de beni dinle, gir içeri!

Bağırmıştı. Feriha Emir’in gözlerine öylece baktı. Biliyordu, Emir de haklıydı. Biliyordu, içerde çocuklar vardı. Ama Efe’yi ya bulamazsa ya – diye düşüncesi içini yiyordu. Aklına bile getirmesine içi kan ağlıyordu. Gözlerinden süzülen yaşları durduramıyordu artık.

F: Emir o çok küçük, soğuk havaya dayanamaz, Efe’m yavrum…

Diyerek dizlerinin üzerine çöktü. Feriha’nın sözleriyle Emir içinde bastırdığı o acıya yenik düştü. Feriha’nın yanına geldi. Derin bir nefes alarak o da dizlerinin üzerine çömeldi. Feriha’nın soğuktan kızaran yanaklarını avuçlarının arasına aldı, zor da olsa ailesini ayakta tutmak için dik tuttu başını ve alnını sevdiğinin alnına değdirdi.

E: Sana söz veriyorum Efe’yi bulacağım. Ama bak Ege içerde, uyanır birazdan. Ya Ece? Hali çok kötü, birimizin onların yanında kalması lazım. Bulacağım Efe’yi söz aşkım…

Diyerek sevdiğinin alnından öptü. Feriha sıkıca sarıldı Emir’e. Hiçbir şey diyemeden ayağa kalktı. İstemeye istemeye ayaklarını geri geri atarak kapıya doğru yürüdü. Emir vakit kaybetmişti yeterince, çok çabuk davranması gerekiyordu. Hızlıca evin etrafında koşarak bakındı, kimse yoktu. 10-15 dakika geçmişti, Emir hala arıyordu. Efe’nin kulaklarını meşgul eden rüzgâr her şeyi gizlemeyi becerememişti. Belki de kader buna izin vermemişti. Emir ara ara ormana doğru ilerleyen ayak izlerini fark etti. Emir umutla hızlıca koştu o yöne doğru. Biraz ilerleyince bağırdı:

E: Efeeeeeeee…

1, 2, 3… bağırmaya devam ediyordu.

EFsane_TU&FOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin