Yazim yanlişlari için özür dilerim. Keyifli okumalar.
Her yeri tozlu ve eski bekliyordum ama loş ışıklar altında sıra sıra dizilmiş buzdolabina benzer dolaplar vardı. En yakındakilerden birini açıp içine baktım. Sırayla dizilmis serum doluydu. Serumlarda mor sıvılar vardı. Alttaki rafta da şırıngalar ve bir kaç neşter vardı.
Bir adım geri çekildim. Açik kalan dolaba bakmaktan kendimi alamıyordum. Bunlar 10 yıl önce gördüklerime çok benziyordu. O anlar gözlerimin önündeydi. Koluma takilan serum, moraran damarlarım, adamın bana sirıtısı ve her seyin kararması. Hızlıca girdiğim kapaktan geri ciktım. Kendimi burdan atmak istiyordum. Icimdeki öfke dışarıya cıkmak için cırpınıyordu. Aşagı indım ve kapıya koşmaya başladım.Jin kapıyı açıp içeri girdi. Elinde poşetler vardı Dişardan gök gürleme sesi geliyordu. Jin baştan aşagıya sırıl sıklamdı. Onu görünce durdum.
Y/N: Neden bu kadar geciktin. Erken dönecegini söylemistin.
Jin: A-aa ben özür dilerim. Arabanın tekeri patlayınca onu değiştirmek. zorunda kaldım.
Y/N: bir tekeri değiştirmen neden 5 saat sürdü. Onun yerine başka ihtiyaçlarını karşilamaya filan gitmis olmayasın.
Jin:bu da ne Y/N? Sen- sen neden bahsediyorsun?Elindeki poşetleri yere bırakıp bana yürümeye başladı. Jin bana attığı her adımda daha da sinirleniyordum. Aramızdaki mesafe azalmaya başlamıştı. Daha fazla kendimi tutamadım.
Y/N: Dur Jin!! BANA ANLATMAN GERKEN ŞEYLER VAR! MESELA ÇATI KATINDAKI ŞEYLERDEN BAŞLAYABILIRSIN°!!
Jin'in şaşkın ve mahcup ifadesi bile beni yatiştirmaya yetmemisti. Oysaki onun bir gulumsemesiyle süt dökmüş kediye dönebilirdim.
Jin:Bak sandiğın gibi degil. Onlar ailemin. Benim değiller.
O kadar sinirlenmiştjm ki bir şeyler fırlatmak istiyordum. Oturma odası kısmının yanındaydım. Bu yüzden koltuğun yanındaki sehpanın üstünde duran vazoyu kaldırıp fırlattım. Aslında bir kaç metre gidip yere düşecegini sanmiştım ama 15 metre ileriye fırlayıp duvara çarparak parçalanmışti.
Y/N: Sende onlar gibisin Jın. Tıpki. Tıpkı beni 10 yıl önce kaçiran adamlar gibisin. Senden nefret ediyorum.Jin'in yüz ifadesinden ve sessizliğinden üzgün olduğu belliydi. Ama kendimi kontrol edemiyordum. Öfkemi sakinleştiremiyordum.
Bu sefer sehpayı kaldırıp 6 metre uzağimda duran jin'in tam üzerine doğru fırlattım.
Sehpa omzunu sıyırıp geçtı ve kapıya carpip kirildi. Jin yana kaymamişti bile . Kendini öylece teslim etmis gibiydi. Omzundan kanlar akmaya başlamıştı. kan!Y/N: B-ben. Özür dilerim jin. Kendimi kontrol edemedim.
Jin: yanilıyorsun Y/N. Ben o adamlar gibi değilim. Ben sana ve ailene hiç zarar vermedim. Ben seni korudum.Aramızdaki mesafeyi kapatıp yanina gittim. Yuzunde bana karşi bir soğukluk vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEMWAR // KSJ // TAMAMLANDI //
Fiksi PenggemarKaderin ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Aslında kim olduğunuzu ne zaman öğreneceğiniz belli ollmaz. Hayatinızı kiminle paylaşaçağınız belli olmaz Belli olan tek hiçbir şeyin belli olmadığıdırr.