16

323 49 11
                                    


"E-eşcinsel mi? Eşcinsel misin?"

"Yok, babama zevk için böyle birşey söyleyip evden atıldım. Gerçeği ona açıkladım, olanlar oldu işte."

Seungmin, başını kaşıyarak çarpık bir gülüş sundu. Hyunjin milkshake'ini içerken tuhaf bir şekilde dışarıyı izliyordu.

"İstersen belli bir süre şartıyla evimde kalabilirsin. Ama sana belli birkaç kural koyarım."

Hyunjin'in içtiği milkshake nefes borusuna kaçtı, rüyasında bile böyle birşey hayal etmemişti. Birkaç kez öksürdü, ardından derin bir nefes alıp Seungmin'e döndü.

"Cidden mi?"

"Evet, evden atılmışsın. Arkadaşımın sokaklarda kalmasını istemem. Ayrıca ailemle birlikte yaşamıyorum, yani kalabilirsin."

Hyunjin farkında olmadan tebessüm etti.

"Teşekkürler."

"Birşey değil. Arkadaşlar böyle zamanlar için vardır, değil mi?"

Hyunjin afalladı. "Evet... arkadaşlar... dostluk... falan..."

Felix titreyen elini incelerken bir anda kocaman ekranda bir görüntü oluştu, ardından tüm ışıklar kapandı.

Felix acelece gözlüğünü taktı, başını yana çevirdiğinde gördüğü beden, sanki uyumuşcasına hareketsiz duruyordu.

Eli ile onun kolunu dürtükledi, en ufak bir hareket gelmeyince endişelenmeye başlamıştı.

Bir anda, yanındaki bedenden yüksek bir ses çıktı. Ardından kesildi, sonra tekrardan yükseldi.

Felix utançla yanındaki bedenin ağzını kapatmaya çalışıyordu. Son çare olarak onun dudaklarını büzerek tuttu. Onun başını omzuna koyup elinin ağrımasını azalttı.

Onun uyuması bir yandan da şanstı çünkü tüm patlamış mısırlar ona kalıyordu. Gülümseyerek patlamış mısır kutusunu kucağına aldı. Film'in başlamasına az kalmıştı. Reklamların bitmesini beklemek biraz sıkıcıydı.

Yanında hareketlilik oluşunca kaşlarını çatarak başını o tarafa doğru çevirdi.

"Chang Bin?"

Chang Bin son olarak gözlüklerini takıp Felix' e döndü.

"Efendim?"

"Birşey yok, sadece sen misin diye sormuştum."

Chang Bin konuşmayı biraz uzatmak istiyordu.

"O kim?"

Felix'in omzunda olan başı işaret etmişti.

"O mu? O şey... benim sevgiliden öte çok yakın bir arkadaşım. Uyuyor."

"Sevgiliden öte mi? Nasıl?"

"Şey işte, çıkma teklifi falan, ama hiç sevgili gibi davranmıyoruz. Anlarsın ya arkadaşın sana çıkma teklifi eder, kabul edersin fakat hiç sevgili olmamışsınız gibi davranırsınız birbirinize."

Chang Bin başını salladı. Felix gözlerini dev ekrana çevirdi. Film başlamıştı.

Minho, Jisung'un ağzına zorla soktuğu vücut ısı ölçeri ağzından dışarıya attı.

Isı ölçer hızla yere düşüp parçalara ayrıldı.

Jisung yatak odasından gelen seslerle birlikte ocakta pişirdiği çorbanın ateşini kesti. Kapağını kapatıp hızla yatak odasına doğru ilerledi.

"Ben iyiyim diyorum! Ateşim bile yok, ilaçlarımı da içtim. Git artık evine-"

Jisung odaya girince sustu.

"Ateş ölçeri kırıp nasıl ateşim yok diyorsun?"

"Çünkü ben iyiyim. Gel sen ateşime bak. Sonra git evine."

Jisung titreyen elini Minho'nun alnına bastırdı. Ateşi yoktu.

Sanki tatmin olmamışcasına davranarak elini Minho'nun boynuna koydu. Minho onu izliyordu buda kalbinin yerinden çıkacağını hissetmesine neden oluyordu.

"Tamam, gidiyorum. Ama seni kontrol etmeye geleceğim."

Jisung odadan çıktı. "Gerek yok gelmene!"

Onu duymamış gibi davranarak merdivenleri indi. Eve son kez bakıp dışarıya çıktı.

"Ama gelmezsem seni başka türlü nasıl görebilirim ki?"

"Anlık olarakta olsa yeni evine hoşgeldin, Hyunjin."

Hyunjin ayakkabılarını çıkardı, ardından 2 kocaman adımla içeri girdi.

"Burası gerçekten senin evin mi?"

"Evet, niye sordun?"

Hyunjin omuz silkti. "Hiç."

Seungmin tekrardan kaşlarını çattı. Hyunjin'in davranışları onun için biraz tuhaftı.

İkisi birlikte salon'a geçtiler.

"Şimdi ise kuralları söyleme vakti. Hepsine uyacaksın, değil mi Hyunjin? Yoksa seni bende evden atarım."

"Sende misafirperver değilsin ki!"

Bu sefer Seungmin omuz silkti.
"Benim evim, benim kurallarım."

"Peki..."

Seungmin derin bir nefes aldı.

"Birincisi, benim odama girmek kesinlikle yasak. İkincisi, benden izinsiz buzdolabını açmayacaksın veya oradan birşeyler almayacaksın. Üçüncü, benden izin alarak dışarıya çıkacaksın. Bu mahalleyi bilmiyorsun."

Hyunjin başını sallayıp duruyordu. "Tāmam."

Seungmin gülümsedi, nedensizce heyecanlanmıştı.

Don't smile | Changlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin