🌺Korkuyu Ecel Zanneden Kalp. 爱

2.1K 209 82
                                    

11.03.2019

Kucağımda bir türlü susmak bilmeyen bebeğime bakıp derin bir iç çektim. Her türlü yolu denemiştim. Omzuma bindirmiştim, saçma sapan yüz ifadeleri yapmış, sesler çıkarmıştım ama nafileydi.

Ağlamaya başlayalı neredeyse yarım saat oluyordu ve sorununu bir türlü çözememek bir yana, içi çıkarcasına ağlaması yüreğimi dağlıyordu.

Onun kokusuna mı hasretti yoksa?

"Meleğim, sevgilim.. Lütfen ağlama ama.."

Kırık ses tonumla konuştuğumda yaşlı gözlerini bana çevirdi ve elini ağzına atarak garip seslerini çıkarmaya devam etti. Koltuk altlarından tutup onu sabitlemeye çalışırken ise içeriye Yoongi hyung girdi.

"Umarım sasaeng kurbanı olmazsın adamım." içeriyi girdiği ilk an bunu söylemesine pek şaşırmasamda yutkunmadan edemedim. Bu zamana kadar iyi idare etmiştim daha sonra onun gelişiyle de edebileceğimi düşünmüştüm ama şimdi ellerim bomboştu.

Sanki uçurumdan düşmüş ve çok sert çakılmıştım yere. Gülemiyordum, ağlayamıyordum en önemlisi gözlerimin önünden gözlerini silemiyordum.

Çok fena delirmiştim, çok fena.

"Moral verdiğin için sağol hyung." gülüp omzumu patpatladığında karşımdaki koltuğa oturmuş ve elindeki içeceğini açarak yudumlamıştı.

Şirketteydik. Çünkü lanet olası bir hafta çabucak ve ölüm gibi geçmişti. Gerçek hayatımıza dönmemiz uzun sürmemişti ve kucağıma çektiğim kızıma baktığımda her şeyi unutmak isterken nasıl daha da dibe battığımı görmek, kaderimin yüzüme vurduğu acizliğimden ibaretti.

Ben kızımı tabiki de dünyalara bedel olacak kadar çok seviyordum. Ama keşke bu şartlar altında olmasaydı diyordum... Onun benim yüzümden zorlanacağı şartlar altında olmasa...

En azından bir kereliğine yüzüme gülündüğünü düşünmüştüm Tanrı şahidim olsun ki..

O bana koyu hareleriyle bakarken gökten indirilmiş bir melekti sanki, benim kurtarıcı meleğimdi. Öyle olduğuna inanmıştım ama keşke bu kadar çabuk yanılmasaydım.

Yoktu. Yapacak hiçbir şey yoktu. Sejin hyung karakola geldiğinde, 'sizin artık elinizden bir şey gelmez' dediğinde, çoktan bitmiştim. Bir haftadır bitiktim.

Onu öyle yalnız bıraktığım için...

"Bu kadar düşünme Jimin."

Yoongi hyungun sözleriyle kendime gelirken ona döndüm kaşlarımı çatıp. "Ne demek istiyorsun hyung?" yamuk bir gülüş atıp cevaplamadan önce içeceğinden bir yudum daha aldığında, "Zararlı çıkacaksın diyorum." dedi ve devam etti. "Kızı o kadar çok düşünüyorsun ki, seni bilmesem Yun Hei'yi unuttu diyeceğim."

Nefesim kesildi.

Gırtlağımdan yukarı tırmanan kocaman bir öksürük dalgasıyla kavrulduğumda, yanaklarımın kızardığını daha sonra nefesimin kesildiğini hissettim. Yoongi hyungun hızlı adımlarla gelip Hae Ra'yı kucağımdan almasıyla birlikte sırtıma vurması peş peşe gerçekleşirken krizi durduramıyordum.

İma ettiği şey... Tanrım, bu ima ettiği şey kalbimdeki ağrıyı ikiye katlamaktan başka bir boka yaramıyordu!

Cidden öyle miydi?

Hayır hayır!

"İyi misin?" endişeli gözlerine bakarak kızardığından emin olduğum yüzüme avuçlarımı bastırıp gözlerimi yumdum cevap vermeyi reddederek.

idol or dad † jenmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin