Na Jaemin.
Jaemin, hayatını müzik için adamak isteyen ama buna cesaret edemeyecek kadar gelecek kaygısı taşıyan biriydi. Ayrıca yalnız büyümüştü, tutunacak bir şeylere ihtiyacı vardı.
Asosyallik bir yerden sonra onun bir parçası olmuştu. İçten içe sosyal olmak, birçok arkadaş edinmek istiyordu. Ama bunu yaparsa kişiliğini değiştireceğinden korkuyordu. Yıllardır böyleydi, alışkanlıklarını bırakabilen biri de değildi.
Arkadaşsızlık ve aile eksikliği onu hobiler edinmeye itmişti. Kitap okumayı çok severdi ve şarkı söylerdi. Hep bir şeyler çalmak istemişti ama her denemesi hüsranla sonuçlanmıştı. Neyse ki, Haechan vardı.
Şüphesiz Haechan, onun hayatını borçlu olduğu kişiydi. Biraz geç gelmişti belki hayatına ama gelirken ona güzel hediyeler almıştı. Çiçeklerle donatmıştı siyah beyaz hayatını, renklerin varlığını göstermişti ona. Haechan kısaca, yakın bir arkadaştan daha fazlasıydı onun için.
Yanında getirdiği güzel hediyeleri Jaemin'e bahşetmişti. Jisung'u vermişti ona. Bir kardeşin varlığının nasıl bir şey olduğunu asla öğrenemeyecek birine, bu hediyeyi vermişti.
Ve aslında, Jaemin şarkı söylüyordu çünkü bu da Haechan'ın bir hediyesiydi. Ona verdiği küçük deftere yazmış olduğu şarkı sözlerini söylemek Jaemin için bir teşekkür bedeliydi.
O ikisini bulduktan sonra, bir daha yalnız hissetmedi. Bir sorun yaşadığında koşacağı birileri vardı artık. Ve ikisinden başka kimseye ihtiyaç duymamaya başladı.
Herkese insanları sevdiğini söylüyordu. Ama aslında, önceden yaşamış olduğu yalnızlık onu o kadar bunaltmıştı ki onu yalnız bırakan herkesten nefret etmeye başlamıştı. Motivasyonların en büyüğünü bulmuştu ve bir yanlış yapmış, dostları dışında bir de buna tutunmaya karar vermişti.
Zamanla fark edilebilirdi ki, Jaemin insanlarla oynamayı sevmeye başlamıştı. Onlarla flört etmek, belki bir süre çıkmak ama asla bağlanmamayı sevmeye başlamıştı.
Hala asosyaldi çünkü iki arkadaşı vardı. Ama etrafında hiç tanımadığı halde ona hakaret edecek insanlar vardı.
Çünkü Jaemin, Haechan'a ve hediyelerine rağmen, nefreti bir kalkan olarak kullanmayı daha kolay bulmuştu.
