2. Bölüm

33 33 32
                                    

🗝️

"Bana neden yardım ediyorsun adam? Her seferinde neden karanlığımdan gelip çıkarıyorsun? Neden izin vermiyorsun karanlığımda kaybolmama? Ha neden? Bu çaba bu ısrar niye? Kimsin sen?"

Sert ve umursamaz hiç bir duygu barındırmayan bakışlarını üzerime dikmiş öylece bana bakıyordu.

"Bu soru için fazla geciktin Mayıs çiçeği"

İlk kez benimle konuşuyordu ilk kez ismim dudaklarından çıkıyordu. Bana 'Mayıs Çiçeği' demişti

"Her insan ikinci bir şansı hak eder diye düşünüyorum"

Bakışları her zaman ki gibi hep üzerimdeydi benim yanımdayken benimle konuşuyorken tüm dikkati bende olurdu. Gözlerini tek saniye bile olsa gözlerimden ayırmıyordu ve bu oldukca garip hissetmeme neden oluyordu. Bir insan ne kadar sert ola bilirki? Bu sorunun cevabı şuan karşımdaki adamdı.

"Sen sadece düşünmekle kal, Mayıs çiçeği"

Başka bir şey demedi fazla kelime sarf etmedi yalnız sorularımın cevabını vermek için ağzını açıyordu. Beni tanıyordu nerden tanıdığı ise büyük bir muamma...

Arkasını döndü gitmek için yeltendi.. Yine gidiyordu beni kurtardı ve yine gidiyordu bu adam beni takip mi ediyordu? Her defasında ölüme yaklaştığımı nerden bile bilirdi ki? Kurtardıktan sonra ise bir şey demeden öylece çekip gidiyordu sorgulamıyordum şimdiye kadar ama artık bu durum fazla can sıkıcı olmaya başlamıştı.

Çünkü ben ölümü istiyordum hayatı değil ama bu adam ölümü her seferinde ellerimden alıyordu. İzin vermiyordu

"Yine aynısını yapıyorsun.. Kaçıyorsun.."

Adımlarını durdurdu kafasını yana çevirdi ama bana nazeren sözleri dudaklarından döküldü

"En azından senin gibi gerçeklerden kaçmak için ölümü bahane etmiyorum"

Olduğum yerde çivilendim bana, bana bunu nasıl söylerdi.

Sonra gitti.. Ve kalabalığın arasında birden kayboldu. Beni kalabalığın içinde yalnız bırakarak uzaklaştı. Hem doğruyu söylemiyordu ben gerçeklerden kaçmak için ölümü bahane etmiyordum, sadece ölümü istediğim için ölüme doğru koşuyordum..

🕸️




Mayıs Çiçeği #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin