Chanjin hayatı boyunca sayısız alarm müziği değiştirmişti ama en güzel olanı kuşkusuz, kedisinin miyavlamalarıydı.
" Günaydın aşkım. " dedi açamadığı kısık gözleriyle yanı başında dikilen asil kedisinin başını ve yanağını okşayarak. Yoongi her sabah onu böyle başında dikilerek uyandırırdı ve artık bu çoktan alışılmış bir sabah rutini olmuştu. Ardından onu kendine çekip yumuşacık tüylerine bir öpücük kondurdu. Yoongi aşırı sıkılmadığı sürece sevilmeye, okşanmaya ve öpülmeye asla hayır demezdi; bunlar da Chanjin'in yapmayı en çok sevdiği şeyler arasında ilk üçü tutuyordu. Cumartesi günlerini sevmezdi. Normalde günlerini okulla geçirirdi ama haftasonu yapacak hiçbir şeyi olmazdı.
Amaçsızca kediyi öpüp daha da okşadıktan sonra yataktan çıkıp duş almaya karar verdi. Geçen gece kafasında kocaman bir boşluk gibiydi ve maalesef, kafasında bu boşluklardan bir sürü vardı. Bunun hakkında düşündükçe boşlukların daha da derinleşeceğini bildiği için hiç düşünmemeye çalışarak hızla duşunu aldı. Olanları hep böyle içine gömmüş ve iyi mi yoksa kötü mü ettiğini bilemeyerekten hayatına devam etmişti. Şu ana kadar işe yaramıştı, değil mi?
Şanslıysa onu biraz daha götürürdü.
Duşa kabinden çıktığı anda önünde dikilen Yoongi'yi görmesi onu biraz ürkütmüştü ama ilk zamanki kadar değil. Duşa girerken kapıyı kilitlemezdi çünkü Yoongi'nin kumu banyodaydı ve kullanmak isteyebilirdi ama her seferinde duştayken onu halının üzerinde oturup kendisini izlerken bulmak bazen korkutucu olabiliyordu. En azından alışana kadar.
" Çok mu beklettim seni? " dedi ve bornozunun ipini bağladı, saçları hala ıslak bir şekilde omzuna dökülürken banyodan çıktı ve Yoongi onu takip etti.
Ağır kahvaltıları sevmezdi. Çoğu zaman kahvaltı yapmaya vakti olmazdı, bu yüzden o gün de hafif şeylerle geçiştirmeye karar verdi. Yoongi için onun en sevdiği mamayı çıkardı, kendisi gibi simsiyah mama kabına boşalttı ama ne yazık ki tam dolduğu sırada kutunun içi de boşalmıştı. Bir umut kutuyu çevirip içine baktı, bitmişti.
" Alışveriş zamanı. " dedi, mırıldanarak.
Sessiz bir kahvaltının ardından ortalığı toparladı. Dışarıda feci şekilde yağmur yağıyordu, bu yüzden Yoongi'nin onunla gelmesine izin veremezdi. Yoongi sudan ve ıslanmaktan nefret ederdi. Ama ona çaktırmadan dışarı çıkması da imkansızdı. Bu yüzden onu salonda oyuncaklarıyla beraber bıraktı. Yine de akıllı kedisi onu üzerini değiştirirken bile görse dışarı çıkmaya hazırlandığını anlardı, ve anlamıştı da.
Onu ufak patilerini geride bırakıp içeride kalmaya ikna etmek çok zordu. Belki beş kez onun tembelliğinden yararlanmaya çalışarak yüksek yerlere bıraktı, ve ondan daha fazla kez de tüylerini okşayıp yatıştırarak unutmasını sağlamayı umdu. En son televizyonda aşırı renkli bir şey açınca Yoongi onu yalnız bıraktı ama kapıyı kapatıp çıktıktan sonra yine kapıda ufak pati seslerini duymuş olması can yakıcıydı.
Arabası dünkü yağmur yüzünden çamur içinde kalmıştı ama sorun değildi, zaten bugünün yağmuru onu yeterince temizleyebilirmiş gibi sert duruyordu. Yoongi'nin yine o kapı önünde o gelene kadar dışarıyı izleyeceğini bilerek kendisini üzüyordu ama dışarının ne kadar soğuk olduğunu fark edince seviniyordu da.
En sevdiği markete doğru sürdü, orası her zaman ucuz oluyordu ve Yoongi'nin mamasını en çok orada bulabiliyordu, Yoongi o mamaya feci şekilde bayılıyordu. Gevrekli ve tatlı jöleli domuz eti. Her zaman rafta onun gelmesini ve onun satın almasını beklerdi.
O gün hariç.
Mamanın olduğu tüm raflar boştu ve bir kavanoz bile göremiyordu. Normalde başka bir rafa aldıklarını düşünebilirdi ama orası hayvan mamalarına aitti ve diğer markalar tamamen yerli yerinde duruyordu. Yoongi'ye aylardır farklı bir marka mama almamıştı, bu yüzden yeni bir markaya nasıl alışacağını bilmiyordu. O market de o mamalardan satan en yakın yerdi. Eh, başka bir şansı varmış gibi görünmüyordu bu yüzden içerik değeri en yakın olan başka bir mamayı seçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAT BUSINESS || min yoongi
Fanfictionyoongi, yeni yıkanmış çamaşırların arasında uyumayı ve evdeki her eşyayı ufak patileriyle yere devirmeyi çok seven; yeşil gözlü, simsiyah bir kediydi. sahibi ise tüm gününü okulda deneyler yapmakla geçiren, kafayı sıyırmış bir biyolog. 30.12.18