III

839 85 92
                                    

" Sakin ol. " demişti Namjoon ona. " Sakin ol, hiçbir şey olmayacak. O iyi. "

Ama Chanjin ağlıyordu ve tek yaptığı şey, neredeyse hayatında tanıştığı en nazik adam olan Namjoon'a dönüp " AMA SEN SİKTİĞİMİN BİR VETERİNERİ DEĞİLSİN! " diye bağırmak olmuştu.

Yoongi aşıdan sonra uyuyakalmıştı. Chanjin'in veterinerlerde alışık olduğu ve yaptığı kontrole göre nefes alışı ve kalp atışları normaldi ama derin bir uykuya dalmış, o eve geldikten sonra bile saatlerce uyanmamıştı. Her şeyi denemişti. Mamasını ve sarımsak koklatmıştı, en sevdiği oyuncakların sesini çıkarmıştı, kurdelesini boynuna bağlayıp uyanıp ensesine çevirsin diye boynunda bırakmıştı, hatta kediyi hafifçe sallamıştı bile ama bilinci kapalıydı. Komada mıydı? Bitkisel hayata mı geçmişti? Hayvanlar bitkisel hayata geçebiliyor muydu?

Uyanmasını saatlerce beklemişti, beş bölüm dizi bitirmiş, ortalığı toparlamış, internetten uzunca araştırma yapmış ve hatta onun kopardığı düğmesini eldivenine geri dikmişti ama Yoongi uyanacakmış gibi görünmüyordu. Daha da korkuncu eğer başına bir şey gelmişse tek sorumlusu kendisiydi. Tek sorumlusu kendi aşısı, aptal gibi o fareyi ortaya çıkarışı ve onu geri yakalayamayışıydı. Aşısını kendi kedisine yine kendisi vurmuştu. Kendisi yüzünden saatlerdir uyanmıyordu.

Ve kız uyuyakaldığında, saat neredeyse beşti.

Ertesi sabah saat on gibi uyanmıştı ve o bile o kadar geçti ki kendisine neredeyse sövmüştü. Uyanır uyanmaz hafifçe arkasına döndü. Yoongi'yi yanına yatırmıştı, başından beri onunla uyumak isteyen kişinin Yoongi olduğunu sanırdı ama görünüşe bakılırsa o da Yoongi olmadan uyuyamıyordu artık. Yoongi her zaman evin sesiydi, sürekli bir yerleri kurcalar ve ilgi beklerdi ve bazen bu bile sıkıcı oluyordu ama o kadar uzun süre uykuda kalmıştı ki, onu gerçekten çok özlemişti.

Yine de sabah, Yoongi onu bıraktığı yerde yoktu.

Uyku mahmurluğuyla ani bir korkunun eşliğinde onu yere düşürüp düşürmediğini kontrol etmek için yataktan aşağıya sarktı ama kedisi yerde de yoktu. Bunun tek bir anlamı vardı. Yoongi uyanmıştı ve muhtemelen aç olduğu için mutfakta olmalıydı.

Sevinçle yataktan fırladı, neredeyse yere düşüyordu. Hızla yatak odasından çıktı, bir yandan da hala Yoongi'yi arıyordu. Suratında saçma bir gülümseme vardı, en azından nasıl olduğunu bilmese bile uyanmıştı ve büyük ihtimalle mutfakta onu bekliyordu.

" Yoon- " Hızla ve neşeyle mutfağa girdiğinde onu böyle durdurup hızla arkasına döndürecek tek bir şey olabilirdi.

Mutfak zemininde, eskiden hep Yoongi'nin oturup beklediği yerde, çırılçıplak bir adam oturuyordu.

" AMAN TANRIM- " diye bağırdınve aynı hızıyla arkasına döndü. " Sen- tanrı aşkına- sEN DE KİMSİN? HIRSIZ! "

Ya hay annenin elinden öpeyim bir hırsız neden çırılçıplak soyunup mutfağımda yere otursun?

" ...Yeni aldığın mamanın tadı bok gibiydi. " dediğini duydu arkasındaki kişinin, duruma kıyasla oldukça düz ve sakin bir sesle.

" NE MAMASI- EVİMDEN ÇIK YOKSA POLİSİ ARIYORUM! "

" Buranın benim de evim olduğunu sanıyordum. "

" Senin de mi evin- ne saçmalıyorsun sen?! " diye bağırdı Chanjin, hala arkasına bakamazken.

" Lütfen bana bağırma, kalbimi kırıyorsun. "

" Üzgünüm ama mutfağımda çırılçıplak bir adam oturuyor, ne yapmamı bekliyorsun?! "

CAT BUSINESS || min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin