X

689 60 107
                                    

Chanjin ancak iki saat sonra kendine gelebilmişti.

" Uyanıyo! Uyanıyo! UyanıyoRRR! " Yoongi sevinçle bağırmıştı ve bu da nispeten Chanjin'in daha hızlı kendine gelmesine sebep olmuştu.

Yoongi Chanjin bayılınca çok korkmuş ve üzülmüştü. Namjoon onu Taehyung'un odasına taşıyıp yatırdığında bile dibine sokulup saçlarını okşamış, saatlerce yüzünü izlemişti, Chanjin ise hala o gemide olduğu berbat rüyalar görmekle meşguldü. Bu yüzden uyanmıştı, tam vaktinde, Yoongi'nin şirin ve heyecanlı yüzünü görmek için.

" Chanjin! Neden öldün ben seni çok özledim! " Yoongi birden kollarını ona sardı ve bacaklarıyla da onu hapsetti, Chanjin de güçsüz bir şekilde ona sarıldı.

" Ölmedim Yoonie, buradayım. " Gülümsedi ve saçları ile kulaklarını yavaşça okşadı, iç çekti. " Ben de seni çok özledim. Sana neler yaptılar böyle? "

Chanjin hafifçe onun kuyruğundaki bandaja bakınca Yoongi güldü.

" Üzülme çok acımadı. Jungkook çok havalısın, aynı Charmander gibi oldun dedi. O ne? "

" Sonra gösteririm. " Chanjin gülümsedi ve yanağını okşadı, o sırada kapı tıklandı ve Jin bir bardak suyla içeri girdi.

" Oo günaydın Chanjin hanım sabahı şerifleriniz hayır olsun. "

" Senin de sabah şerefsizlerin hayır olsun! " dedi Yoongi hevesle, Chanjin güldü ve yavaşça yatakta oturur pozisyona geçti. Jin uzanıp bardağı ona verdi ve Chanjin içti, iç çekti.

" Namjoon nerede? " Chanjin ona ve etrafa baktı.

" Çok yorulmuş ama sizi götürmeden de gitmek istemedi, Jimin'in odasında uzanıyor. "

Chanjin iç çekti ve başını salladı. Berbat hissediyordu ama en azından güvendeydi ve Yoongi yanındaydı. Gülümseyerek onu kendine çekip sıkıca sarıldı, kulaklarının arkasını öptü.

" Seni o kadar özlemişim ki... " İç çektiğinde Yoongi de sıkıca ona sarmaşmıştı, kuyruğu hevesle oynuyordu. Jin yatağın ucuna oturup gülümseyerek onları izliyordu.

O sırada kapı tıklandı ve hafifçe aralandı, içeri Jimin ve Jungkook girdiler. Chanjin yerinden bir gıdım bile ayrılmadan onlara baktı.

" Günaydın noona. Nasılsın? " diye sordu Jungkook hafifçe yatağa yaklaşıp, Chanjin gülümsedi.

" İyiyim. " dedi yavaşça. " Şimdi Yoonie, bunlardan hangisi sana yumruk atmıştı? "

Jimin öyle sertçe yutkundu ki neredeyse herkes fark etmişti. Bocalar bir şekilde dudaklarını aralarken yatağın kenarını tuttu.

" Noona- yani ben... isteyerek olmadı yemin ederim, zaten Yoongi'den çok özür diledim, senden de çok özür dilerim. " dedi yavaş ve güçsüz bir şekilde. Chanjin zaten bunun doğru olduğunu biliyordu ve ona kızmak gibi bir amacı yoktu. Birden Yoongi çenesini Chanjin'in omzuna dayayıp ona baktı.

" Ona kızma Chanjin, biz barıştık. " Gözlerini bu şekilde büyüttüğünde ve kulaklarını indirdiğinde karşı konulamaz bir sevimliliğe sahip oluyordu. " Biz çok iyi oyunlar oynadık. Jimin'i çok seviyorum ben. "

" Çok mu? "

" Evet. "

" Ceza vermeyelim mi o zaman? "

" Vermeyelim. "

Chanjin onun sevimliliğine gülüp yanaklarını sıktırdı ve öptü, ardından Jimin'e döndü, iç çekti.

" Bak dua et çok cana yakınsın da Yoongi seni çok seviyor. "

" Hemen noona hemen dua etmeye başlıyorum ben. "

CAT BUSINESS || min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin