3

2.8K 181 86
                                    

İkisine bir süreliğine bakmıştım.Taehyung gözlerime bakıyordu sadece.Gözlerinde bir duygu kırıntısı görmemiştim.Yoongi minik gözleriyle Taehyung'a bakıyordu.Toparlandım ve kendim ayağa kalktım.Böyle olması daha iyi değil mi? İkisine de teşekkür ettim ve tost almak için sıraya girdim.

Tostumu ve içeceğimi aldıktan sonra Taehyung'a kabalık olmaması için yanına gittim.

"Özür dilerim."

"Niye özür diliyorsun Jungkook? Bu çok saçma.Bir nedenin bile yok."

Omuz silktim ve çikolatalı sütümden bir yudum aldım.

Eliyle başımı pat patladı ve kendi yemeğine döndü.

"Ah Jungkookie bana su alır mısın?"

Bu Soo Bin niye kuyruk gibi?

"Soo Bin neden kendin almıyorsun?"

"Hadi ama~ sen böyle miydin? Yoongi seni bozmuş galiba."

Ayağımla Taehyung'un ayağına vurdum masadan kalkmamız için.

"Soo Bin gidip başkasına sülük gibi yapış.Jungkook'a değil."

Soo Bin, arkadaşının ona seslenmesi üzerine gitmişti.

Yanımdaki sandalyeyi çeken biri olduğunu fark ettiğimde başımı kaldırdım.Yoongi'ydi.

Beni öptüğü zaman zihnimde canlandığında kızarmıştım.Neden gelmişti ki? Beni kızartmaktan başka bir şey yapmıyor.

Taehyung sanırım rahatsız olduğu için kalktı ve saçımı karıştırıp bahçeye gideceğini fısıldadı.Ona olumlu bir gülümseme sundum ve yemeğime döndüm.

"Nasıl gidiyor Hoseok ile?"

Her ne kadar bahsetmek içimden gelmesede bahsediyordum işte...

"Konuşma sırasında arkadaşlarının yanına gitti.Bu nedenle pek konuşamadık."

Onaylı mırıltı çıkardım ve son lokmamı bitirdim.Onu beklemeli miydim?

"Bitirdin mi?"

Cevap olarak kafamı yukarı aşağı salladım.

"Beni bekle."

Ağzında yemek olduğu için sesi biraz boğuk çıkmıştı.

Ellerimi birbirine kenetledim ve kucağıma koydum.Gergin veya stresli olduğum zamanlarda yapardım.Bir tür alışkanlıktı.

Yemeğini bitirdiği zaman ellerini bir peçete yardımı ile sildi ve ayağa kalktı.Bende onu taklit ettim ve peşinden gittim.Bileğimden tuttu ve beni bir yere çekti.

"Benim elimi tutabilirdin."

Elini bileğimden çekti ve pantolonunun cebine koydu.

"Ah herneyse, sana çarpan Hoseok'tu."

Hızlı atan kalbim normal hızına dönerken midemdeki kelebek etkiside yavaştan gitmişti.Bu iğrençti...

Cidden böyle olmak mı zorundaydı?

Gözlerine baktığım zaman ağladığımı fark etmiştim. Ağzımı araladım ama bir şey demedim. Diyemedim.Çok şey demek istiyordum ama söyleyemiyordum...

İki eliylede bileklerimi tuttu ve kendine çekti. Dudaklarını dudağıma yaklaştırmaya başlamıştı.Dudaklarıma fısıldadı.

"Böyle yapma Jungkook."

Ve beni öpmeye başladı.Moral için veya yapmak için yapsada o benim nankör kalbimi tekrar hızlı ve midemdeki kelebekleri geri döndürtmüştü.

Gözyaşlarım durmuyor hatta dudaklarımızın arasına varıyordu.

Küçüklüğümden beri manga okur ve çizmeye çalışırdım.Çizmek beni rahat hissettirirdi. Ama çizdiğim ve okuduğum mangalardaki ana karakteri kendim yapardım. Mangamda çizdiğim olaylardan birinin şuan olması...Biraz garip hissettiriyor.

Bileğimdeki elini çekip dudaklarımızı ayırdı.

"Gerçekten özür dilerim seni bu işe soktuğum için.Tam bir aptalım değil mi?"

Gömleğinin yakasından çektim ve parmak uçlarıma kalkıp onu tekrar öptüm.

Aramızda 10 cm olması benim suçum değil.Onun suçu benden uzun olması.

Ellerim omzundaydı ve boyu yüzünden onu zor öpüyordum.Dışardan gören biri komik bulabilirdi.

Ondan ayrıldım ve yanından geçip gittim.Yaptığım şey mallık olabilirdi ancak şuan doğru düzgün düşünemiyordum. Yanaklarım kızarmış ve istemsizce sırıtıp duruyordum.Acı bir sırıtış.

****

3. Derse girmiştik.Hoca grup ödevi vereceğini ve grupların rastgele karar vereceğinide eklemişi.Grup ödevlerinden nefret ediyordum...

"Taehyung, Yoongi ve Shang bir grup.Jungkook, Jimin ve Hoseok bir grup..."

Bir bu eksikti ama buda tamamlandı.Jimin olması iyiydi ancak Hoseok...?

Elimi çeneme koydum, gözlerimi sakinleşmek adına yumdum ve aptal düşüncelere maruz kaldım. Her gün ödev için onunla kütüphaneye asla gitmem ben!Ayrıca şimdiden konuşmalar duymuştum.Zil çaldı.

"Woah Jungkook ve Hoseok mu? Yoongi ne düşünüyor bunun hakkında acaba?"

"Hoseok team."

"Ne Hoseok'u seni yelloz?! Jungkook tabii ki!"

Jimin yanıma geldi ve beni bahçeye sürüklerken konuşmaya başladı.

"Sikerim Hoseok'u! Niye Hoseok ki?!Başka insan mı yok be!Ah gerçi o insan mı bilmiyor-"

"Yanımda ötme Jimin.Bu gün yapalım bitsin."

"Hoseok?"

"O da gelecek mecburen."

"Off! Hoseok ile konuşacağım."

Arkasına dönmesine izin vermeden konuştum.

"Sana 'Siz halledersiniz.' Diyecek.Boşuna gitme.Bir dahaki ders son ders okul çıkışı kütüphaneye gideceğimizi söyle ona."

"Neden bu gün başlamak zorundayız? "

Omuz silktim.

"Yarın gidelim o halde.Düşünüp hareket etsek daha iyi olur hem."

Kolunu omzuma attı ve zil çaldığında bize çikolatalı süt alıp sınıfa hiç birşey olmamış gibi gülerek geri döndük.

****

Okul çıkışı için zil çaldığı zaman ceketimi giydim ve çantamı iki koluma taktıktan sonra Jimin ile vedalaşıp Yoongi'yle birlikte arabaya bindim.

"Özür dilerim Yoongi."

"Niye özür diliyorsun?"

"Sabah seni öpmemeliydim."

Bir şey demedi ve arabayı sürmeye devam etti.Yine ellerimi kenetledim.

"Sanırım manga okumayı seviyorsun."

"Nerden biliyorsun? "

"Kütüphanede seni manga okurken gördüm."

Umarım kitabın adını görmemiştir.Yaoi kitabı çünkü.

"Evet seviyorum. "

"Güzel resim çizebiliyorsun, daha önce manga çizdin mi?"

"Çizmeyi denemişliğim oldu."

"Anlıyorum."

Anlamıyorsun. Hiçbir şeyi anlamıyorsun.

Eve geldiğimiz zaman sadece görüşürüz dedim ve eve girdim.Sanırım yine manga çizeceğim...Rahatlamak ve kafa dağıtmak için

Fake Boyfriend/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin