Fake Boyfriend/Yoonkook ✔

16

Jungkook

Yoongi'nin evine geldiğimiz zaman indik ve içeri girdik. Eminim Yoongi hâlâ tokadı düşünüyordu. İstemsizce ve anlık sinirle yapmıştım. Yoongi'nin elini tutup bana dönmesini sağladım.

"Özür dilerim. Birden bire oldu."

Alnımı öptü.

"Tamam sorun yok. Sadece neden sinirlendiğini anlamadım."

"Birine sinirlendim."

"Kime?"

"Boşver gereksiz biri."

Alışveriş poşetinin içinden bir t-shirt çıkardım.

"Senin için aldım. Güzel mi?"

Gülümsedim.

"Ne gerek vardı?"

Omuz silktim.

T-shirtü düzgünce katlayıp poşete koydum ve ona uzattım. Aldı ve odasına gitti bende o sırada salona gelmiştim. Yanıma geldi ve arkamdan bana sarıldı.

Zil çaldı. Yoongi huysuz mırıltılarıyla ayağa kalkıp açtı.

"Yoongi oppa gidip şu projeyi yapalım."

"Haber verseydin gelirdim. Bugün olmaz. Ayrıca daha projeye 1 ay var başka bir gün yaparız."

"Bende telefon numaran yok. "

"Nasıl yok? Verdim ya."

Belki ben engellemiş olabilirim.

"Neyse tamam okulda konuşuruz."

Kapıyı kapatıp bana dik dik baktı. Anlamasın diye gözlerine bakıyordum.

"Sen yaptın değil mi?"

"Yoo."

"Jungkook."

"Neden kızlara numaranı veriyorsun ki? Senin bir sevgili var."

"Proje için verdim ama."

"Herneyse."

***

Yeni bir gün.

Çantamı alıp evden çıktım. Çıktığım gibi Dong Hyun'u görmüştüm. Sapık mı ne?

Umursamayıp Yoongi'yi beklemeye başladım. Dong Hyun'un buraya geldiğini görmüştüm.

"Ne var?"

"O seni bana kötüledi değil mi?"

"Ha?"

Ne diyor bu ya?

"Jungkook, Yoongi bana taciz etti. Şimdi ise beni sana kötülüyor. Ben asla anlattığı gibi değilim."

"Sana neden inanayım?"

"Geleceğin için inanmalısın."

Donup kalmıştım. Ya doğruysa?

Yürümeye başlamıştı. Arkasından seslendim.

"Yoongi öyle biri değil!"

"Böyle düşünmek senin aptallığın."

Neden birden böyle yaparak beni sorularla tek başıma bıraktı?

Tam o sırada Yoongi gelmişti. Tüm negatifliğimle arabaya bindim. Ya yalan söylüyorsa? Ama çok emin konuşuyordu.

"Günaydın."

Ona bakmadan mırıldandım.

"Günaydın."

"Yataktan ters kalktın herhalde."

Omuz silktim.

Yoongi'nin böyle olduğunu tahmin edemezdim. Ya beni de taciz ederse? Benim aşık olduğum adam gerçekten bu seviyede miydi?

"Yoongi ben ayrılmak istiyorum."

Arabayı durdurup bana döndü.

"Ne?"

"Ayrılmak istiyorum."

Kıkırdadı.

"Güzel şakaymış."

"Ben ciddiyim. Sana gerçekten inanamıyorum! Dong Hyun'u taciz ettin ve şimdi onu kötülüyorsun ha? Seviyesiz ve karakter-"

"Ne? Bir dakika taciz etmek mi? O sana neler saçmalamış ve sende inandın mı? Jungkook seni ele geçirmeye çalışıyor!"

Rol yaptığı ne kadar belli.

"Hâlâ devam ediyorsun. Pisliğin tekisin."

Arabadan inecekken kapıları kilitledi.

"Jungkook ona mı inanıyorsun gerçekten? Sevgiline değilde Dong Hyun'a mı inanıyorsun? "

"Keşke sana inanabilseydim."

Gözlerim dolmuştu. Gerçekten o tam bir pislik.

Elleriyle yüzünü kapatıp derin bir nefes aldı ve bana dönüp konuştu.

"Seninle uzun süredir sevgiliyim. Eğer taciz etseydim bu kadar uzatır mıydım ha? Ayrıca Hoseok'u örnek vereyim. Onada bir şey yapmadım. Sanada yapmayacağım. Benim öyle biri olduğumu kanıtlamamış bile."

Gerçekten ne düşünmeliydim bilmiyordum.

"İndir beni."

"Jungkook lütfen yapma. Beni hayal kırıklığına uğratma."

Şimdi göz yaşlarım yanaklarımdan akmıştı. Hüngür hüngür ağlıyordum. İkimizde uzun bir süre öyle kalmıştık. Ben aülamış, o ise öylece durmuştu. Büyük ihtimal derside kaçırmıştık.

Ağlamalarım iç çekmelere döndüğünde göz ucuyla bana bakmıştı.

"Özür dilerim Yoongi."

Burukça gülümseyip bana sarıldı. Sıkıca boynuna sarıldım. Bana küçük öpücükler bırakıyor ve sakinleştirmeye çalışıyordu.

"İnsanların saçmalıkları yüzünden beni bırakmayı düşünme."

Yüzlerimizi yaklaştırıp öpüşmeyi başlattı. Birbirimizi sakince öpüyorduk. Adeta dillerimiz dans ediyordu. Bir süre sonra ıslak bir bir sesle ayrıldık. Alınlarımızı yasladık. Gözlerimi kirpiklerimin arasından dudaklarına bakıyordum. Onlara şimdiden hasret kalmıştım.

"Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum."

Yeni bir kurgy yayımladım adı Daddy!/Yoonkook dikkatini çeken bir göz atabilir.