17

1.1K 82 5
                                    

Yoongi

Dong Hyun'u cidden bir gün öldürecektim. Jungkook'a öyle saçma şeyler söylemesi gerçrkten komikti.

Şuan saat 3'tü ve Jungkook dersteydi. Dong Hyun ise şuan tam karşımdan geçiyordu. Bam! Tam suratına yumruğumu geçirdim. Düşer gibi olmuş ancak toparlanmıştı.

Kıkırdayıp bana döndü.

"Ne oldu ayrıldınız mı?"

"Aksine,sayende bana daha çok güveniyor."

"Biliyor musun Jungkook'u yakında alacağım. Merak etme."

Evet şimdi daha da eminim. Bu sapık Jungkook'u seviyor.

"Jungkook beni seviyor."

"Aynen aynen. "

Elini havada salladı ve konuşmaya devam etti.

"Jungkook ile aynı dersteyim. Kuracağın cümleleri iyi seç."

***

Saat sonunda 4.30 olmuştu. Ben ve Jungkook aynı saatte derslerimiz bitmişti. Salondan çıkıp Jungkook'un olduğu salona gittim. Aldığı notları topluyordu. Duvara yaslanıp onu bekledim. Çıktığı zaman elimi omzuna attım ve yürümeye başladık.

"Dong Hyun ile konuştun mu?"

"Evet. Gereksiz şeyler söyledi."

Yanağımı öptü. Bende ona burnumu yanağına sürttüm. Gülümseyip başını kaldırıp bana bakmıştı.

"Hey nereye gideceğiz?"

"Üzgünüm bir işim var. Bugünlük olmaz bebeğim. "

"Tamam sorun değil."

Arabaya binip onu evine kadar getirdim. İnmeden bana bir öpücük verdi ve gitti.

Şimdi Dong Hyun'un yanına gidecektim. Saçma bir anlaşma yapmak istiyormuş.

Buluşacağımız yere gittim. Beni beklediğini görmüştüm. Önüne oturdum.

"Kısa kes."

"Şu akşamki maça iddiaya girelim. Kazanırsam Jungkook bir günlüğüne benim. "

"Kaybedersen?"

"Sizin peşinizi bırakacağım."

Mükemmel.

Çok beklemeden aklımdakini söyledim.

"Bence 2-1 bitecek."

"Eminim 1-1 bitecek."

***

Yoongi
Ne oldu ezik
Hehehehehe

Dong Hyun
Siktir git.
Adam son dakika attı golü.
Bala aldın.

Yoongi
Şimdi bi' hayatımızdan çık
Görüldü

Bitti. Bu kadar kolaydı işte.

Pijamalarımı umursamadan arabaya bindim ve Jungkook'un evine yol aldım. Geldiğim zaman kapıyı çaldım. Saat akşam 9'du ama banane.

Tavşanlı pijamalarıyla kapıyı açtığı zaman kollarımı beline sarılıp onu etrafımda döndürdüm. Boynuma sıkıca sarılmıştı.

"Yah! Ne yapıyorsun?! Neden geldin?!"

Tek elimle kapıyı kapatıp onu bahçeye götürdüm. Sandalyeye oturttum.

"Bitti bu kadar!"

"Beni korkutuyorsun."

Dediği şeye kıkırdayıp dudağına ıslak bir öpücük bıraktım.

"Dong Hyun diyorum bitti diyorum. Artık rahatız."

Şaşkınca bakıyordu.

"İçtin mi sen?"

"Sabah maç için iddiaya girdik. O kazanırsa bir günlüğüne seninle olacaktı. Ben kazanırsam peşimizi bırakacaktı. Ve ben kazandım!"

"Bir dakika...o kazanırsa bir günlüğüne onunla mı olacaktım? Benim niye haberim yok? Ayrıca ya kazansaydı?"

Somurtmuş ve dudaklarını büzmüştü.

"Ani gelen gazla onayladım işte. Kazandım ya işte boşver."

"Boşver mi?"

Yanaklarını kavrayıp yüzlerimizi yaklaştırdım.

"Lütfen şimdi bunu umursama. Hadi bize gidelim."

"Neden?"

"Seninle uyumak istiyorum~"

"Hayır olmaz. Aniden bu saatte gidersem annemler yanlış anlar."

"Jungkook~"

Ellerimi beline sarıp gözlerimizi birleştirdim. Kızarmış ve gözlerini karıştırmıştı.

"T-tamam. Bir dakika."

Boynunu öpüp ellerimi belinden çektim. İçeri girip telefonunu alıp geri çıkmıştı. Şimdi fark ettimde tavşanlı pijamalarla çok tatlıydı. Beraber arabaya binip evime geldik içeri girip salona geçtik.

"Dong Hyun hâlâ Hoseok ile hâlâ sevgili mi?"

Tek elimi belime atıp onu kendime çektim ve cevapladım.

"Bilmem. Şu sıralar onları birlikte görmedim. Neden sordun?"

"Hoseok için üzülüyorum."

Alnını öptüm.

"Merak etme. Hoseok yine bulur birini."

Cevap vermeyip ve burunlarımızı sürttü. Başımız biraz yana eğip dudaklarımızı sürttüm. Dudaklarını yalamıştı ve bu dilinin dudağıma  değmesini sonuçlandırmıştı. Elimi baldırına atıp okşamaya başladım. Hafif aralık dudakları ve kızarmış yanaklarıyla çok sevimliydi.

"Yoongi seni içime sokmak istiyorum."

O masum bir şey söylerken fesat düşünmem çok yanlıştı. İstemsizce sesli bir şekilde güldüm. Benden uzaklaşmış ve tek kaşını kaldırıp bakmıştı.

"Komik olan ne?"

Kendimi durdurmak istesemde durduramıyordum. Bir süre sonra Jungkook'un kızmaya başlamasıyla kendimi sakinleştirebilmiştim.

"Üzgünüm cümleni yanlış anladım. "

Anlamadığını belli edip dudağını büzmüştü. Gülümseyip anlaması için ona yardım ettim.

"Yani...içime sokmak."

Anladığı zaman anında kızarmıştı.

"B-ben o anlamda söylemedim!"

Kıkırdayıp onu kendime çektim ve göğsüme yaslanmasını sağladım. Vücudu fazla sıcaktı.

"Ne demek istediğini biyorum meleğim."

Fake Boyfriend/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin