Hamile!

4.3K 143 24
                                    

Iyi okumalar ballı pestillerim...

Eve girdiğim gibi Andaç'ın sorularına mâruz kaldım.  Yok  'Nerdeydin? Nerde kaldın? Kiminleydin?' Ne kadar bağırıp çığırmak istesem de ona kızmamın sadece aramızı bozacağını biliyordum. O yüzden herşeyi biraz değiştirerek ona anlattım. En azından Ege' yi ve babamı bilmesin. Arabayı sorduğunda cevap vermeden odama çıktım. Onu da bilmesin. Kapıyı kapatıp banyoya gittim. Kendimi sıka sıka ağladım.  Ege bey beni üzdüğünü gibi üzülecek ama şimdi değil!

Annem ve dayım geldiğinde annemden tonlarca azar yemiş üzerine de küsmüştük. Babamla beni öğrenmiş, dayım da annemin tarafında olunca ben yine ağlayarak odama çıkmıştım.  Arabamın anahtarını da aldı elimden! Kapı açıldığında elinde anahtarla Andaç kapıda duruyordu. "Arabanın anahtarı, üniversiteye gidiyorsun sonuçta bi karizman var, annemin de haberi var ayrıca al" diyerek anahtarı bana fırlattı.  Kardeş işte "Gel buraya" diyerek yanıma çağırdım.  Geldiğinde de sıkıca sarıldım.  Kaç gündür konuşamıyorduk, oturup onun dertlerini dinledim. Okulda ki kızlar hiç güzel değillermiş de onun zaten biricik sevgilisi Emeri' si varmışta... Bilmem ne bilmem ne!

Sabah Andaç'ın üzerimde tepinmesiyle açtım gözlerimi.  "Oğlum artık on yaşında değilsin... Ah belim, midem dışarı çıktı! " "Uyan hadi " " ne var?!" diyerek açtım gözlerimi "Bugün okula beni sen bırak" "niye?" "Sabah arabaya baktım çöpü atarken süperdi" diyerek üzerimden indi. Salak bu çocuk ehliyet alsada kurtulsak şundan!  "Tamam çık odadan üstümü giyecem" "tamam çabuk bak geç kalmayalım" oflayarak kalktım ve banyoya girdim. Rutin işlerimi hallettiğimde telefondan ses geldi. Bende üstümü giymeye başladım.  Sarı şifon gömleğimi giyip altına beyaz kotumu giydim. Ve beyaz topuklu ruganlar, sarı çantamla hazırdım.  Makyaj yapıp aşağı indim. Andaç bana gevrek koymuş masada gülerek beni bekliyordu. Kahkaha atarak yanına gittiğimde bana sıkıca sarıldı.  "Niye bu sevgi gösterisi? ""Içimden geldi" diyerek oturdu.

Yarım saat sonunda evden çıkmıştık.  O kadar oylandı ki evde süslenecem diye birde sevgilim var diyor. Onu okula bırakırken herkes ona bakıyordu ben şaşkın şaşkın ona bakerken o inerken "Ee popi olmak bunu gerektirir" diyerek indi. Ben arkasından"Eşek" diye bağırıyordum ama o beni duymuyordu tabii!

Üniversiteye girerken Ceyhun'u kapıda gördüm. Bir kızla kavga ediyordu. Arabayı garaja bırakırken ilk defa o ikisini görmedim.  Tabii bu korkmama sebep oldu. Ama aldırmadım. Arabadan inip bahçeye çıktım.  Ceyhun sinirle buraya geliyordu. Benle alakası olduğunu düşünmüyordum ta ki bana tokat atana kadar! Ben şaşkınlıkla ona bakarken o suratıma tükürücesine konuşmaya başladı.  "Sen nasıl bir sürtüksün? ! Ha nasıl bir insansın hamile bir kadını nasıl kavgaya teşvik edersin benim kardeşimi kuzenimi!  Nasıl ya? !" "Ne diyorsun sen be!  Kim hamile? " "Cansu! Sakın bana bilmiyordum deme" "Ca- cansu hamile mi?" "evet! " ben şaşkınlıkla onun suratına bakıyorken o tekrar konuşmaya başladı "O çocuk düşseydi seni sikerdim. Umut Belis SOYKAN!" beni olduğum yerde bırakıp garaja girdi. Kendime geldiğimde yanağımdaki sızı daha da arttı.  Kim bilir ne haldeydi. Birkaç kişi bana bakıyordu ama bu şuan pek umrumda değildi. O Ege piçini bulmam lazımdı.  O bana daha ne kadar yalan söyliycekti acaba!?  Şuan kendimi resmen orospu hergün birinin altına yatak fahişeler gibi hissediyordum.

Dört desre girip koşarak arabaya gittim. O salağın evine gidip.... Hayır ben buraya gelene kadar böyle sıkıntılar yaşamadım.  Ben buraya babamı bulmaya geldim ama başıma gelene bak! Orospu çocuğunun başıma açtığı sıkıntıya bak!  Arabaya binecekken Ege' ye  'Bir yerde buluşalım' diye mesaj attım.  On dakika sonunda  'Eve gel'  diye mesaj geldi. Bir de ayağına çağırıyor it!

Zile basmadan kapıyı açtı.  "Biri var mı? " " Hayır" diyerek beni içeri davet etti. Içeri girdiğimde ortalığın darmadağın olduğunu farkettim. "N'oldu buraya? " " Önemli değil" " Cansu.... Hamile mi? " Konuya bodoslama girmem hiç umrunda değilmiş gibi "evet" diye cevap verdi. " Senden mi?""öyle diyor" dayanamayıp "bu olay normalmiş gibi cevap verme bana,  dünyanın yalanını söyledin bunu ne zaman söyliycektin!" diye bağırdım.  Yine beni tınlamayıp arkasını döndü ve oturma odasına gitti. "Ege bana cevap ver !" "Ne dememi bekliyorsun bu olayı değiştiremem, izin vermiyor ki DNA testi yaptırayım. Çocuk doğana kadar... bekliycem de senin yanağına ne oldu!?" aklıma geldikçe sızısını hissettiğim yanağımla ona baktım.  "Önemli değil! " "kim yaptı Umut?! Babam mı? Annen mi kim?!" "bağırma bana bu hakkı sana kim verdi?!" "Kim yaptı dedim?" "Kimse yapmadı!" "Mazoşist misin sen?!" " Ege konumuza dönelim" "sen bana söylemeden, sana düzgün cevap vermem!" "ya buraya hesap sormaya ben geliyorum! Sen değil! " diyerek koltuğa çöktüm. "Umut bana cevap ver!" "ya sanane kim yaptıysa yaptı? !" "Benim olana kimse dokunamaz!" "ben senin değilim!  Ben..-" "Jack adını ağzına alırsan seni sikerim!" "yapmıycan bişey değil!" "Lan kim yaptı! ?" "Ceyhun yaptı tamam mı Ceyhun! Lütfen şimdi susta konumuza dönelim" "Ceyhun mu niye?!" "Of Bülent Ege! Kuzeniymiş falan falan" "Cansu' nun amcası, teyzesi, halası ya da dayısı yok!" "ya bilmiyorum öyle dedi." "Umut?" "Ne?" "Özür dilerim" "Ne?" "yaptıklarımdan dolayı" "artık sana güvenmiyorum"  "ben..-" "ne sen ya yeter artık nefret ediyorum senden!" "bende senden!" böyle dediğinde biran afalladım. "Beni kendine aşık ettiğin için senden nefret ediyorum" gözlerinden yaş aktığında şaşkınlığıma şaşkınlık eklendi. "Ege..-" "sus konuşma senden intikam alacakken sana aşık oldum.  Lanet güzelliğin yüzünden bu durumdayım.  O kokun yüzünden bu ev bu halde,  tapılması yüz hatların, mimiklerin yüzünden" "bağırma lütfen" "Bana ne yapacağımı söyleme! Sakın muslukları açma! " "ama...-" "aması yok! O lanet çocuk benim mi bilmiyorum. Hergün o çocuk nasıl oldu diye düşünmekten sıkıldım.  Hergün senin gönlünü nasıl alacam diye düşünmekten sıkıldım.  O notu ben asmadım o projeyi de ben bulmadım ya da çizmedim. Cansu yaptı.  Dün sen onu dövdüğünde ya da herneyse taşıdığı çocuk benim düşüncesiyle yanına gittim. Aklımda sen varken onunla uyumak nasıl biliyormusun?" Yanına gidip elimi dudaklarına koydum. "Sus lütfen, yalvarıyorum" dedim ve geri çekildim.  Çantamı alıp  kapıya ilerledim. "Gitme" onu dinlersem dediği olurdu ama yapamazdım.  Ne babamın sözünden dönerdim ne de kendi sözümü çiğnerdim. Kapıyı kapadığımda arkadan büyük bir çığlık ve cam kırılma sesi geldi. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak arabaya bindim. Onun o hali gözümün önüne geldikçe daha da artıyordu hıçkırıklarım!  Bahçenin kapısından çıkarken Cansu ve Ceyhun gülerek konuşuyordu.  Ceyhun Cansu' nun karnına eğilmiş konuşuyordu.  Onlara görünmeden çıktım ordan! Kendimi tutamıyordum, ona güvenmeyi herşeyden çok istiyordum ama tüm güvenimi kırmıştı.  O lanet olası iğrenç sürtük yüzünden sevdiğim adama yanaşamıyordum. Ona sarılamıyordum, onu öpemiyordum. Istesem yaparım ama Ege' nin beni sevdiğine inanmıyordum. Ona güvenim tamamen gitmişti.

Ege'nin Umut'u -Düzenleme yapılıyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin