14°Final

71 4 0
                                    

Her yer birden karanlık oldu. Yato'ya dönerek "neler oluyor?" dedim. Yato "artık bitti senin geçmişini öğrendiğimize göre kendi zamanımıza geri dönüyoruz" dedi. Bense tamam manasında kafamı salladım. Aniden ışık gözüme geldiğinde gözlerimi kapattım. Açtığımda bizim tapınaktaydım hava akşamdı. Yanıma baktığımda yato yoktu. Tam endişelencekken arkamdan ses geldi. Arkama döndüğümde yato ağaçların dalların arasında kalmıştı. Sanırım geri dönerken bu aptal ağaca düştü veya ışınlandı? Her neyse yato ağaçtan inip yanıma geldi.

Yato: iyi misin?

Yukine: bunu kendine sor.

Yato: kendime mi?

Yukine: ağaçta olduğunu farkına varmadın mı?

Yato: varkındayım yukine bi dakka yaralandım mı? diye endişelendin mi?

Yukine: n-ne? endişelenmesi be aptal!

Yato: yu~ki~ne~

Yukine: tamam endişelendim.

Yato: şimdi gelelim konumuza iyi misin? senin ölümüne kadar izledik bazı öğrenmemiz gereken sahneleri.

Yukine: evet iyiyim öğrendiğimde iyi oldu. Ailem ve arkadaşlarımla olan bağlarımı öğrendim. Her ne kadar bazen acı verici olsada şuan senle ve hiyori ile olduğum için mutluyum.

Yato: yukineeeğğğ~ ağlatcaksın beni... (ağlamaya başladığında yukineye sarılır)

Yukine:!? yato...

Yato: çok mutlu ettin beni.

Yukine: ^^

(yato sarılmayı kesip gözyaşlarını siler)

Yato: ah doğru bu gün törenimiz vardı.

Yukine: ne töreni?

Yato: insanlar gelip farklı farklı tapınakların hangisine ilgisini çekerse ona gidiyorlar.

Yukine: anladım da iyi ki bulunduğumuz yer senin tapınağında olmuşuz.

Yato: evet başka bir tapınakta olsaydık kim bilir bize neler yaparlardı.

Yukine: tören ne zaman?

Yato: yarın sabah bu arada insanlar seni görebilecekler.

Yukine: ne? gerçekten mi?

Yato: evet tören olduğu için sonra tören bittikten sonra görmeyecekler.

Yukine: öyleyse şimdiden başlayacağız hazırlıklara.

Yato: aynen.

Derin nefes alıp tapınak için hazırlıklara başlayacakken yato birden durup "bi dakka bizim hazırlayacak malzemeler yok!" dedi. Tam da yato'dan beklenirdi. Gecenin saatinde dükkanlar açık olmaz. Başka neler ne yapmalıyız diye düşünecekken bize doğru gelen sağ eliyle el sallayarak sol elindede poşet dolusu hiyori vardı. Hiyori yanımıza geldiğinde elindeki poşetleri yere koydu. Bense şaşkınlıkla "hiyori gecenin saatinde ne işin var burada?tatilde değil miydin? " dedim.

Hiyori: tatillimi bitirdim.

Yukine: bu yerdeki poşetler nedir?

Hiyori: tapınak töreni için hazırlıklar.

Yukine: bunları nerden biliyorsun?

Hiyori: tatille gitmeden önce yato söylemişti.

Yato: ah söylemiş miyşim?

Hiyori: evet ayrıca sizin hazırlıkları alamayacağınızı bildiğim için aldım.

Yato: vov hiyori nasıl bildin?

Hiyori: sen unuturdun yato.

Yato: hahaha doğru bildin öyleyse hazırlıklara başlayalım.

Ardından hazırlıklara başladık. Tapınağın heryerini süsledik. Etrafımızda olan çöpleri topladık. Fazla büyümüş çimenleri kestik. Gece 2 de bitti. Yorgunluktan üstlerimizi değiştirmeden uyuduk tapınağın içinde. Sabah olduğunda erkenden yemeğimizi yiyip hızlıca tören giysilerimizi giydik. Tapınaktan çıkıp önüne geldik. Yato mutlu ve heyecanlıydı. Bense gergindim ilk defa kalabalık dolu insanlar beni görebilecekti. Hiyori fazla insanlar toplanmadan fotoğraf makinesini aldı. Yato ve benim karşıma geçti. Gülümseyerek "hadi poz verin düzgünce ikinizi resim çekeceğim" dedi. Yato ile tamam şekilde kafamızı salladık. Hiyori güzelce fotoğrafımızı çekti. (resimdeki çektiği fotoğraf) ardından insanlar gelmeye başladı. Yato ile tapınağın önünde yani para koyulan dua edilen yerdeyiz. Aradan biraz zaman geçti. İnsanlar azalmaya başladı çünkü hava kararmaya başlamıştı. Yato omuzuma dokundu kafasıyla sol tarafıma işaret ederek "yukine bak bunlar" dedi. Ne demek istediğini anlamamıştım. Sol tarafıma baktığımda annem ve babam vardı. Yanlarında bir çocuk vardı. Sanırım kardeşim olmuş. Yato "yanlarına gidip selam vermek ister misin? seni tanımıcaklar" dedi. Bense hayır manasında kafamı sallayarak "hayır gerek yok" dedim. Ardından hava daha çok kararnınca tapınağı kapattık. Salonda oturduk yorgunluktan tam uzanıp uyuyacakken yanıma yato geldi. Elinde kağıt parçası vardı. Bana uzattı bende şaşkınlıkla açtım. Yazılan "oğlum yukine'ye çok benziyorsun. Yanına gelirdik ama kızım rahat durmadı. Gerçekten oğlumu görmüşüm gibi hissettirdi. Bu bile bana yeterdi teşekkürler.". Bunu okuduğumda yato "annenden" dedi. Bense "biliyorum anladım ve annecim 'gibi' değil. Ben gerçekten oğlunuzum" dedim. Yato gülümseyerek bana sarıldı.
FİNAL **

geçmişteki hayatım (noragami)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin