Ep-4

1.1K 98 51
                                    

~Keyifli Okumalar ~

Bahar

Tam karşımda yıllardır görmediğim, bir zamanlar kalbimin tamamına sahip olan adam duruyordu. Mavi gözlerini açmış dikkat ile yüzümü inceledi. Mavi gözleri, çıkık elmacık kemikleri ve bir zamanlar okşadığım sarı saçları hala aynıydı. Şimdi kemikli çenesi hafif kirli sakalla dolmuştu sadece. Bir adım atıp yanıma geldiğinde ayağa kalktım.

"Vay canına. Yıllar oldu görüşmeyeli. Bu gerçekten sensin." dedi bir zamanlar deli gibi aşık olduğum gülümsemesi ile. Hayır Bahar! Sen kendine bir söz verdin. Onun karşısında aciz olamazsın.

"Öyle oldu." dedim sesimdeki titremeyi bastırarak.

"Burada ne işin var? Yani burası özel bir klüp. Üye olman lazım girmek için."

"Şey ile beraber geldim. Iıı.."

"Hayatım." dedi arkamdan bir ses. Yavuz bir bana bir Cenk'e bakarak yanımıza geldi. Elini belime dolayınca şaşırdım ama bir şey söyleyemedim.

"Yavuz.." dedi Cenk şaşkınlıkla.

"Pardon sizi hatırlamadım." dedi Yavuz kaşlarını çatarak.

"Cenk ben Cenk Akhan. Aynı sınıfta idik."

"Haa şimdi hatırladım. Naber Cenk?"

Yavuz niye böyle davranıyor ki? Bal gibi biliyor Cenk'in kim olduğunu. Niye benimle birlikte imiş gibi davranıyor?

"Bahar, Yavuz ile berabersin demek. Ne zamandır?"

"Aslında biz.."

"Beş yıl oldu. Beş yıldır evliyiz."

"Ne?"

Cenk ile ikimizde aynı tepkiyi vermiştik. Ne demek evliyiz? Bu adam ne saçmalıyor acaba? Elimi arkaya atıp belini cimciklediğimde bana baktı. Gözlerimi kocaman açıp sen ne yapıyorsun anlamın da baksam bile beni takmadan önüne döndü.

"Vay canına evlendiğinizi duymamıştım. Yani biz Bahar ile ayrılalı beş yıl oldu da. Hemen evlenmişsiniz."

"Küçük afacan sürpriz yapınca hemen evlendik."

Şimdi de Ege'yi kendi oğlu gibi gösteriyordu. Sahi Ege nerede? Ne biçim bir anneyim oğlumu unuttum resmen.

"Yavuz! Ege nerede?"

"Ata binecekte. Merak etme yanında Hasan var. Bende hem telefonumu hemde seni almak için gelmiştim."

"Demek bir oğlunuz var. Tanışmak isterim."

Şimdi yandık. Ege Yavuz'a abi deyince onun oğlu olmadığını anlayacak. Daha da rezil olacağım.

"Tamam. Hayatım sen montunu giy gel. Ben gideyim. Daha fazla yalnız kalmasın oğlumuz." dedi Yavuz ve telefonunu alıp çıktı. Bende montumu ve telefonumu aldıktan sonra çıktım. Ben önde Cenk arkada gidiyorduk.

"Okulu bıraktığını duymuştum. Hamile olduğun için mi bıraktın?" dedi Cenk.

"Evet. Yani öyle oldu."

"Yüzükleriniz yok." dedi Cenk.

"Sevmiyoruz." Ben hayatımda bu kadar yalan söylemedim. Şimdi arka arkaya sıralıyorum resmen. Çamurlu yoldan geçtikten sonra kapalı alana girmiştik. Ortadaki meydanda bir kaç at varken Yavuz ve Ege minik bir beyaz-kahverengi midillinin yanında duruyorlardı. Yavuz Ege'nin kulağına bir şey söyledikten sonra onu midilliye bindirdi. Görevli Ege ile gezerken Yavuz çoktan yanımıza  gelmişti.

Yıldızların Altında | AskıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin