Keyifli Okumalar
Yazar
Küçük çocuk mavi gözlerini açmış karşısındaki annesi ve babasına bakarken adamın dediklerini idrak etmeye çalışıyordu. Bahar ve Yavuz ise nefeslerini tutmuş bir şekilde Ege'nin vereceği tepkiyi bekliyorlardı. Aradan sessiz geçen dakikalardan sonra Ege ıslanmış mavi gözlerini karşısında onun gibi bakan adama dikti.
"Neyedeydin? Neden gelmedin?"
Ege'nin gözünden bir damla yaş düşerken Yavuz'un da gözleri dolmuş oğluna bakıyordu. Bahar ise çoktan ağzını eli ile kapatmış hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
"Ben sizi kaybettim. Çok aradım ama bulamadım. Bulduğum da ise tanıyamadım."
"Neden tanıyamadın?" dedi bu sefer Ege burnunu çekerek.
"Sen çok büyümüştün. Annen de değişmişti. Sonra öğrendim. Özür dilerim oğlum."
"Ben senin oğlun değilim. Senin yüzünden annem çok ağladı." diyerek Ege ayağa kalktı. Gözlerinden yaşlar akarken kaşlarını çatmış Yavuz'a bakıyordu.
"Annecim ben onun yüzünden ağlamadım. Onu bulamadığımız için ağladım. Ama bak geldi bizi buldu." dedi Bahar. Yavuz ise gözlerinden yaşlar akarken oğluna bakıyordu.
"Onun yüzünden aylamıyoy muydun?" dedi Ege elinim tersi ile yanağını silerek.
"Hayır, bir tanem. Baban beni hiç üzmedi. Bak yine buldu bizi. Seni, beni, bizi çok seviyor. Sen onu sevmiyor musun yoksa?"
Ege annesinin sorusu ile karşısında gözünden yaşlar akan adama baktı. Minicik yüreği bu adamı çok sevmiş bazen keşke benim babam olsa demişti. Şimdi ise o adam ona senin baban benim diyordu.
"Seviyoyum." dedi Ege başını öne eğerek. Yavuz'un yüzünde güller açarken kocaman gülümseyerek oğluna baktı. Şuan sarılmak kokusunu içine çekmek istiyordu. Ama yapacağı en ufak bir yanlış hareket bile Ege'yi üzebilir diye düşünüp bir şey yapmadan duruyordu sadece.
"O zaman niye kızıyorsun ona? Babanın hiç bir suçu yok. O da bizi çok özlemiş, çok üzülmüş. Onu üzmek istemezsin dimi?" dedi Bahar. Oturduğu yerden doğrulup Ege'yi kucağına aldı. Dizlerine oturttuğunda saçlarını sevip yanaklarındaki ıslaklıkları aldı.
"İstemem." dedi Ege bu seferde başını annesinin omzuna koyup. Bahar sıkıca oğluna sarıldığında Yavuz'a baktı. Adam hafif yan dönmüş nefesini tutmuş bir şekilde oğluna bakıyordu.
"O zaman ona sarılmak ister misin?" dedi Bahar. Ege bir an annesinin dediği şeyle tereddüt etse de karşısındaki adamı çok seviyordu. Kollarını Yavuz'a doğru uzattığında Yavuz zaman geçmeden oğlunu kollarına alıp sarıldı. Basını boynuna gömüp kokusunu içine çekerken içi uzun zaman sonra ilk defa huzur kaplamıştı.
"Aslan oğlum!" diye Yavuz gözlerini kapadı. Ege de minik kollarını adamın boynuna dolamış gözleri kapalı bir şekilde başı adamın omzunda duruyordu. Ne Yavuzdan ne de Ege den ses çıkmazken ikisi de sessizce birbirlerine olan hasretlerini gideriyorlardı. Yavuz daha yeni bir oğlu olduğunu öğrense de ona baba yerine abi dediği her an yıkılmış ıstırap gibi geçen bir hafta ona seneler gibi gelmişti. Ege ise her ne kadar babasını hiç görmese de arkadaşları ve çevresindeki çocukların yanlarında babalarını her gördüğünde hiç görmediği babasını özlemişti.
Şimdi onunda gerçekten bir babası vardı. Rüyalarında gördüğü kahramanı gerçekten yanındaydı ve o onun çok sevdiği, tanıştığından beri kahramanı olan Yavuz abisiydi. Bahar gözünden akan yaşları silip yüzünde tebessüm ile karşısında sarılan baba oğula baktı. Ege'ye durumu açıklarken ters tepki vereceğinden ve onun küçük kalbinin kırılacağından korkmuştu. Ama oğlu her zaman olduğu gibi yaşından daha olgun bir çocuk olarak durumu daha kolay kabul etmişti. Bahar'a göre hiç şüphesiz en büyük etki Yavuz ile Ege'nin daha ilk dakikalarda aralarında oluşan bağdı. Onlar daha ilk dakikada birbirlerini çok sevmişlerdi. Aralarındaki kan bağı onları birbirine çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Altında | Askıda
Fanfiction"Bak ben sana uygun değilim. Olmaz anladın mı?" dedi genç kadın artık bastıramadığı hıçkırığı ile. "Ben seni herşeyin ile severim. Sen yeter ki benim ol." dedi genç adam kızın eğdiği başını kaldırarak.