Ep-14

1K 99 39
                                    

Keyifli Okumalar

Bahar

Ne yapacağımı neye inanacağımı bilmeden sadece boş gözlerle önümdeki tabağa bakıyordum. Aklımda hala dün okuduğum mesaj vardı. Yavuz'a çaktırmadan telefonunu bırakmıştım. Belki bir şey söyler diye ona fırsat tanıdıysam da ağzını açıp tek  kelime açıklama yapmamıştı. İlk defa gece uyurken bana sarıldığında canım acımış onunla aynı odada bile olmak istememiştim.

Bir yanım hayır o sana bunu yapmaz seni çok seviyor dese de bir yanım geçmişi belli huylu huyundan vazgeçmez diye aklımı kurcalıyordu. Yavuz bunu bana yapmazdı dimi? Bu kadar kısa zamanda benden sıkılmış olamazdı? Ya sadece Ege için bana aşıkmış gibi davranıyorsa? Sonuçta sırf Ege için evlenmek istemeyen bendim.

Gülüşmelere başımı tabaktan kaldırıp karşımdaki iki adama baktım. Ege ile Yavuz gülüşerek kahvaltılarını ediyorlardı. Eğer Yavuz beni aldatıyorsa Ege'yi babasından ayırabilir miydim? Daha yeni bulmuştu babasını. Şimdi her anını onunla geçirdiği için mutluydu. Kolumdaki el ile beynimdeki düşüncelerden uzaklaşıp elin sahibine baktım.

"Canım iyi misin?"

"İyiyim dalmışım."

"Hadi hazırlan da çıkalım. Ege'yi annemlere bırakır şirkete geçeriz oradan. Benim ikide bir işim var." dedi Yavuz hızlıca.

"Yavuz ben bugün şirkete gelmeyeceğim. Kendimi iyi hissetmiyorum."

"Ne oldu? Hasta mısın? Hemen doktora gidelim." dedi telaşla Yavuz. Onun böyle benim üzerime titreyen hallerini gördüğümde beni aldatabileceği ihtimali çok saçma geliyordu.

"Yok canım iyiyim ben. Canım istemiyor sadece. Kızlarla buluşur şu elbise işini hallederim."

Bir bakışı ile attım aklımdaki çirkin fikirleri. Yavuz bana böyle güzel bakarken kesinlikle beni aldatamazdı. Aldatmazdı.

"Sen nasıl istiyorsan hayatım. Ben yinede Ege'yi annemlere götüreyim. Babam parka götürecekmiş."

"Yaşaşın!!" dedi Ege ellerini kaldırıp. Kahvaltıdan sonra Yavuz Ege'yi de alıp çıkmıştı. Bende masayı topladıktan sonra biraz temizlik yapmıştım. Salonu havalandırıp toz aldıktan sonra elime sevdiğim kitaplardan birini alıp balkona geçtim. Evimin en sevdiğim köşesi minik balkonum ve küçük koltuğumdu. Martın gelişi ile güzelleşen havalarda kitap okumaktan daha güzeli yoktu. Sayfalar bir bir akip giderken alacaklı gibi çalan kapı ile başımı kaldırdım. Kapıdaki her kim ise ya acelesi vardı ya da birşey den kaçıyordu. Kitabımı koltuğa bırakıp kalktım. Kapıyı dışardakini daha fazla bekletmeden açtım. Kapıyı açmam ile nefes nefese bir adet Begüm ve Özge üzerime yığıldı.

"Kızlar ne oluyor?"

"Ba-bahar yet.. yetiş!" dedi Begüm nefes almaya çalışarak.

"Begüm ne oluyor? Birine mi bir şey oldu?"

"Yo... olmadı. Ama olacak." dedi Özge.

"Ne oluyor ya? Kime ne olacak? Neden bahsediyorsunuz siz? Tek tek anlatmayın."

"Biz şimdi Özge ile senin yanına gelirken Yavuz'u gördük. Şey..." dedi Begüm son sözünden sonra gözlerini kaçırarak.

"Eee... Gördünüz?"

"Yavuz abi bir kadın ile bir eve girdi." Pat diye Begüm'ün sözünü tamamladı Özge. Beynimde sözleri çınlarken resmen beynimi kemiren şey gerçek olmuştu. Yavuz resmen beni aldatıyordu.

"Nerede? O ev nerede?" dedim yumruğumu hapsederken. Ben de Bahar isem o evi onların başına geçiririm.

"Biz seni götürürüz. Ama sen önce üzerimi değiştir." dedi Begüm.

Yıldızların Altında | AskıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin