Yıldızların Altında | Askıda

Ep-8

Keyifli Okumalar

Bahar

Yavuz kaşlarını çatmış bana bakarken, ben gülmemek için zor duruyordum. Ne kadar ciddi bir konu konuşsak da şuan yüzünde kömür tozları varken gülesim geliyordu. Kaşlarını daha da çattığında kahkahamı serbest bıraktım.

"Şaka yaptın dimi?" dedi kaşlarını serbest bırakarak.

"Hayır, ciddiyim." dedim gülüşümü durdurarak.

"Neden gülüyorsun o zaman?"

"Çünkü yüzünde kömür tozları varken gülesim geliyor. Sil yüzünü öyle konuşalım."

Gözlerini devirip yerinden kalkarken içeriden Ege'nin sitemkâr sesi geldi.

"Unuttunuz mu beni buyada?"

"Geldim aslanım geldim."

Yavuz banyoya giderken, bende gülmemi kestim. Az önce ciddi ciddi evlenmeyi düşünmediğimi söylemiştim. Gerçekten de düşünmüyordum. Evet, bizim bir çocuğumuz vardı ama sevgili bile değilken, birbirimizi bile sevmiyorken neden evlenecektik ki? Tamam, Yavuz beni sevdiğini söyledi. Bende ondan hoşlanıyorum ama bunlar evlilik için geçerli olabilir mi ki?

Düşüncelerimi odada yankılanan adım sesleri bozdu. Başımı kaldırıp baktığımda Yavuz, kucağında Ege ile içeri girmişti. Bana bunu sonra konuşacağız bakışı attıktan sonra Ege'ye döndü.

"Ne yapmak istersin aslanım?"

"Dışarı çıkalım mı? Oymanda biyaz gezeyiz."

"Olmaz annecim hava çok soğuk."

"Evde ne yapacağız peki? Hiç biy şey yok buyada." dedi Ege dudaklarını büzerek.

"Merak etme şimdi Bora amcan gelecek. Hem kahvaltı da yapmadık. Hem de üstümüze bir şeyler getirecek. Birkaç gün buradayız nasıl olsa." dedi Yavuz.

"Ne zaman döneceğiz?"

"Bilmiyorum. Bir kafamı toparlayayım bir şeyler düşüneceğim." diye cevapladı beni Yavuz. Kapının çalınması ile Yavuz Ege'yi benim kucağıma bırakıp gitti. Bir dakika sonra içeri elleri kolları dolu bir şekilde Bora, Özge ve Su girdi.

"Hoş geldiniz." dedik Ege ile.

"Bahar olanları duydum. Gerçek mi olanlar?" dedi Özge gözlerini kocaman açarak. Başımla Ege'yi gösterip,

"Anlatacağım canım. Önce bir kahvaltı edelim."

"Tamam. Bora arayınca sizin evden size giyecek bir şeyler getirdim."

"Bende evde duramadım geldim abi." dedi Su. Yavuz onun omzuna kolunu dolayıp saçlarını öptü. "İyi yapmışsın canım."

"Hadi kahvaltı yapalım. Bu küçük adam kurt gibi acıkmıştır şimdi." dedi Bora. Küçük mutfağa geçip hızla bir şeyler hazırladık. Kahvaltıyı yaptıktan sonra Su ayağa kalkıp,

"Bahar abla Ege'yi dışarı çıkarayım mı? Hava güzel."

"Tabi canım. O senin yeğenin benden izin almana gerek yok." dedim gülümseyerek.

"Fazla uzaklaşmayın abicim." dedi Yavuz. Ege ve Su odadan çıktığında Özge, hemen sarı saçlarını geri atıp bana döndü.

"Şimdi gerçekten Yavuz abi Ege'nin babası mı?"

"Öyleymiş. Bizde daha bugün öğrendik." dedim.

"Yani şu senin beş yıl önce birlikte olduğun adam Yavuz abiydi. Ve siz yıllar sonra birbirinizi buldunuz. Vay be kadere bak."