Lanet Olası ''Ödevler''

11K 550 247
                                    

                                     

Bu bölümü @ZeynepUzz isimli arkadaşımızın isteği üzerine yazıyorum.Aslında bu konuyu dün paylaşmak istiyordum fakat vaktim olmadı. Bu yüzden geç kaldım, özür dilerim.

Bir önceki bölümlerde ödevlerden alacağınız notların çok önemli olduğunu söylemiştim. Doğruydu da. Ama bazı ödevler vardı insanı çileden çıkarır. ''Lan ben lisede miyim? İlkokul da mı?'' dedirtir insana. 

Örneğin ingilizce ödevleri vardır, kartonun üzerine evin bölümlerini There is / There are şeklinde tanıtmanız istenir sizden. Ya da beğendiğiniz bir ünlü ile ilgili kartona onun hayatını anlatan ve neden onu beğendiğiniz hakkında bir yazı yazmanız istenir. İğrençtir. Genelde kimse özen göstermez. Rastgele yapar getitir. Ama eğer hocanın gözüne girmek istiyorsanız  bu ödevlere özen göstererek yapmalısınız.

İlk zamanlar Dil ve Anlatım dersinin ödevlerinden nefret ederdim. ''Şair bu şiirinde ne anlatmak istiyor?'' gibisinden bir ödev verirler size. Hadi açıklayın bakalım.

Örneğin Ahmet Haşim'in Merdiven adlı şiirini baz alalım.

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,

Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…

-Hmm hocam şimdi şair burada merdivenleri ağır ağır çıkmamızı istemiş. 

deyinde alın sıfırı oturun aşağı. Size kafiyesini, redifini, söz sanatlarını, imgesini, resimi, müziği, anlam kapalılığını, geleneğini, yapısını, içerik ve temasını, dil ve anlatımını bulduracaklar. Höh yani. Hazırlıklı gelirseniz halledebileceğiniz bir konu ama hazırlıksız olursanız eyvah yandınız. ''Müzik mi, resim mi? Ne müziği ne resmi hocam? Şiir konusunu işliyoruz burada.'' gibisinden şeyler söyleyebilirsiniz söylemeyim. İlk başlarda bu konudan nefret ediyordum ama son 2 yıl ygs yüzünden kafayı yediğimiz için her okuduğum şiirini, temasını, söz sanatını, yapısını buluyordum. Aslında eğlenceli bir konudur yani korkmayın.

Sunum ödevleri vardır.Slayt hazırlarsınız. Genelde hep Edebiyat veya Dil ve Anlatım derslerinden olur. (Yani en azından bizde öyle olmuştu.) İşte Edebiyat hocanız herkese bir konu verir ve liste sırasına göre günü geldiğinde dersi sizin anlatmanızı ister. Kolay bir ödevdir. Flash Belleğenizi İnternetten konu ile ilgili bulduğunuz bilgileri Word dosyasına kopyala yapıştır yapıp atarsınız. Sonrasında konuyla ilgili bir kaç süslü resim bulduğunuzda tamamdır. Slayt ödeviniz hazır. Sonra sizin gününüz gelir. Tahtaya çıkarsınız. Slaytın ilk sayfasını açarsınız ve tahtaya bakarak okumaya başlarsınız. Arkadan gür/tiz bir ses gelir;

-Dur. 

Bedenizini kasup kavuran endişe ve heyecan karışımı duyguya engel olamadan hocanıza dönersiniz.

-Evet hocam?

-Tahtadan okuma. Ne öğrendin anlat bakalım bize.

Sonra işte zönk diye kalırsınız öyle. Neden? Çünkü öğrenci kolaya kaçarak konuyu kopyala yapıştır yapmıştır ve hiç çalışmamıştır. 

Ya da hoca tahtadan okumanıza izin verse bile bir bölümde sizi durdurup;

-''Bu cümledeki söz sanatlarını bul bana.'' der. Aha da sıçtınız. 

''Söz sanatı neydi ki ya?''  İşte bu yüzden derslere hep hazırlıklı gelmek zorundasınız. 

Coğrafya ödevleri vardır ki resim çizmeyi seven biri olarak en sevdiğim ödevdir genelde. Sizden Türkiye haritasını çizmenizi isterler. Daha sonra çizdiğiniz harita da dağları, ovaları, platoları göstermenizi isteyecekler. Sanırım bu 10. sınıfta istenilecek bir ödev ama aklınızda bulunsun.

 Ve son olarak yıl sonunda sözlü notu yerine geçecek Dönem / Proje ödevleri vardır. Sadece 1 dersten alabilirsiniz. En düşük dersiniz hangisi ise ondan almalısınız. Ben 12 yıllık eğitim öğretim hayatımın 11 yılı boyunca hep matematikten aldım dönem ödevini. Son sene Sınıf öğretmenin -aynı zamanda matematik öğretmenim olurdu kendileri- piçlük yapıp vermedi matematikten ödevi. Geometriden verdi. Neymiş matematiği sadece yapabilenlere verecekmiş? Ne alaka ya? Ne alak? Neyse sinirlendim gene.Çoğunuz benim tam bir matematik özürlüsü olduğumu bilir. Matematiği severim ama yapamam. Hatta matematik sorusu çözebilenler benim gözümde kutsal insanlardır. O da ayrı bir konu.

9. sınıfta matematik notlarım 17- 18- 9 şeklindeydi. (Yalan söylemiyorum kanıt isterseniz fotoğraf atabilirim :D dsfdsfsd) Yani kısaca eğer benim gibi matematikten anlamıyorsanız alabileceğiniz en yüksek notlar bunlar. Neyse işte notlar böyle olunca bende son çare matematikten dönem ödevi alayım dedim. Oturdum gecemi gündüzüme katarak 50 sayfalık kendi el yazımla soruları ve cevapları yazdığım bir ödev hazırladım dosya. Sonra teslim gününden 1-2 gün önce hocaya gidip gösterdim. Kesin 100 alıcam diye seviniyorum bir de. Sizce hoca ne dedi?

-Böyle ödev olmaz ki? Yazmış getirmişsin sadece.

İşte o an varya o an. Harbi harbi kendimi camdan atasım geldi. Bütün bir gün oturmuş gece uyumamış o ödevi hazırlamışım. 50 SAYFA! Üstüne üstlük öylesine yazmamışım soruları kendim çözmüşüm.  Sonra hoca başka bir ödev hazırlamam için süre verdi ama bende içimden sie dedim. Ödevi kabul ediyorsanız alın diye verdim. O da çok fazla bi not alamazsın ama dedi. Ve verdiği not?30. İşte benim matematik dersine küsüş hikayem böyle başladı arkadaşlar. Sizin hikayelerinizi de duymak isterim. 

Bu konuda verebileceğim bilgi bu kadar. Ödevleriniz genelde bu tarz olur. Özenerek yapın ki iyi notlar alın. Arada yukarıdaki gibi gıcık hocalarınız olacak. Takmayın. Ne yapalım sağlık olsun deyip geçin. Umarım işinize yarar!

Liseye HoşgeldinizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin