Yanılgı

Bölüm 5 | SİZ

Tekrar benn!! yeni bölümle geldim artık biraz heyecan olsun demi, hadi görüşürüz 😋

  Dolabı açtım ve ne giyeceğime bakmaya başladım bugün 2 haftanın ardından okula gidecektik o yüzden erken kalmıştık, üstüme beyaz t shirti geçirdim ve altımada mavi kotumu giydim telefonumu şarjdan çıkardım ve evden çıktım. Demir benden önce çıkmış arabada bekliyordu. Hızlıca arabanın yanına gittim ve ön koltuğa oturdum arabayı çalıştırdı ve gitmeye başladık.

"Sonunda gelebildin yani."  o kadar kısık sesle söylemişti ki zor duymuştum. "Ben yavaş değildim sen çok hızlı giyindin." kulaklığımı kulağıma taktım ve okula varana kadar gözlerimi kapattım.

Gözümü açtığımda okula gelmiştik kulaklığı çıkardım ve okulu uzunca inceledim, değişmemişti. Demirin arkasından bende kapıdan içeri girdim, bahçede çardakların birinde Selenin grubu vardı, onu gördüğüm an hızımı arttırdım ve okul merdivenlerine geldim. Demir de arkamdan yetişmek için koşmuştu.Sırtını duvara yasladı ve bana bakmaya başladı. "Kafan mı güzel niye koşuyorsun Barış." sırıtarak söylemişti. "Selengilden kaçıyorum şimdi sabah sabah onlarla uğraşamam." yüzümü buruşturup hızlıca merdivenden yukarı çıktım. Arkamdan gelen Demirin sesini duyabiliyordum "Ulan Barış ne adamsın ahahahah..." sondaki gülüşüne dayanamayıp bende gülmeye başladım... Sınıfın bulunduğu kata gelmiştim, Demir de hızlıca koşup yanıma gelmişti "Hazır mısın? dedim kafasıyla onayladı ve benim önüme geçip ilerlemeye başladı.

Demirin sınıfa girmesiyle Gizemin sarılması bir oldu. Onlar hasret giderirken bende sırama oturdum. Bu derse girdikten sonra 2 saat dersimiz yoktu. Bizimkiler sınıfta gözükmüyordu.Kulaklığımı takıp kafamı sırama koydum... Yoğun parfüm kokusundan yanıma oturan kişiyi farketmem uzun sürmemişti. Selen ve kuyrukları Eceyle, Ceren. Ne kadar kafamı kaldırmak istemesem de kafamı kaldırıp Selene baktım...

"Deprem her yeri sarstı bi sen sarsılmamışsın..." diyip hep birlikte gülmeye başladılar, yüzüme en yapmacık gülümsememi takınıp boş boş bakmaya devam ettim.Selen orta boylu yeşil gözlü, sarı saçlı ve çekici bir kızdı, karakter olaraksa egosu kendinden bir adım önde yürüyordu....Onun peşinde koşan erkek çoktu ama bu güzelliği beni etkilemiyordu.Acaba beni cidden seviyormuydu yoksa sadece elde etmek istediği bir erkekmiydim bu düşüncelerim beni meşgul ederken 4 kişilik bir grubun sınıfa girmesiyle yüzümde büyük bir gülümseme oluştu.Rüzgar arkasında,Kerem,Mete ve son olarak Savaş beni görünce aynı şekilde gülmeye başladılar. ''Bu kadar özletme kendini kardeşim zarar hep bunlar '' dedi Rüzgar sıkı sıkı sarılırken.Ardından Kerem ve Meteyle sarıldıktan sonra,bir anda Savaş atladı üstüme.''Ne kadar zıt insanlar olsakta bende çok özlemişim lan seni.'' kendimi Savaştan kurtarmaya ve aynı andada nefes almaya çalışıyordum.''Bende çok özledim sizi kardeşim.'' diye cevap verdim ve sırama oturdum.

''Sağlığın iyi demi eskisinden de iyi gibisin bee aslanım benim.'' Rüzgar yanımdaki sırayı çekti ve o da oturdu.

''Aynen Rüzgarcım iyiyim siz nasılsınız naptınız biz yokken.'' hepsi gülmeye devam ediyordu beni gördüklerine çok mutlu olmuş gibiydiler,zaten onlar gelince Selenlerde kalkmıştı çünkü Eceyle Metenin kötü bir geçmişi vardı, bu arada beni de kurtarmış oldular.Rüzgar öksürdü ve cevap verdi.

''Bizde napalım aynı okula geldik 1 hafta,deprem felan uğraştık  işte. ''

''Beni ne çabuk unuttunuz lan böyle'' arkamızdan gelen sesle hepimiz o tarafa döndük Demir gelmiş bizi  izliyordu.''Seni unuturmuyuz kardeşim.'' Mete konuşmuştu bu sefer hemen kalkıp Demirle hasret gidermeye başladılar bu arada derse hoca girdi.Hepimiz yerlerimize geçmiştik.Uzun zaman sonra derse girmek hoşuma gitmişti ama ders uzun geçecek gibiydi...

 Dersin bitmesiyle sınıftan çıktık,bugün Defneyi hiç görememiştim okula gelmemiş olabilirdi.Demirin de sınıftan çıkmasıyla gruba seslendim '' hadi gidelim''.Rüzgar iri,yapılı uzun boylu bir yandan da yakışıklı bir çocuktu.Meteyle, Kerem de ikizlerdi,Demiri zaten biliyorsunuz kardeşim.Otoparka yaklaşmıştık ''Ee bugün napıyoruz gençler,yoksa planlar bende mi ?'' dedi Rüzgar ve hemen arabasına bindi.Meteyle,Kerem de onun arabasına binmişti.''Buluşuruz ondan sonra karar veririz olur mu ?'' Demir benden önce cevap vermişti gerçi bende gitmeyelim demeyecektim çünkü bende çok özlemiştim dışarı çıkmayı. '' Olur tamam öyle yapalım hadi görüşürüz.'' hızlıca arabayı çalıştırdı ve otoparktan çıktılar.Yine Demirle yalnız kalmıştık bizde konuşmadan arabanın yanına yürümeye başladık,daha fazla dayanamayıp sessizliği bozan ben oldum.

''Demir Defneyi hiç gördün mü ya o okula gelirdi hep?''

''Yok kanka vallaha görmedim ama hasta felandır belki akşam ara sen onu.'' diye cevap verdi Demirde merak etmişti.

 Arabanın yanına geldik ve Demir kontağı çevirdi.Araba çalışmamıştı,bir kere daha denedi yine çalışmadı en sonunda bir küfür savurarak arabadan indi.

''Kanka biz halledemezmiyiz bi kaputu açıp baksak mı ?'' dedi ve arabanın kaputuna yöneldi.Kaputu açtı ve incelemeye başladı,yapabileceğini sanmıyordum çünkü ikimizde arabadan anlamazdık.''Bence biz yapamayız biliyosun ki ben sadece bilgisayardan anlarım,gel bırakalım arabayı çekiciyi ararız sonra şimdi şu ilerden taksiyle gidelim eve.'' 

''Yapıcak birşey yok mecbur öyle yapıcaz.'' ilerdeki göbeğe doğru yürümeye başladık hava kararmaya başlamıştı,cüzdanı mı açtım ve az nakit param kalmıştı ne olur ne olmaz diye Demire sessizce seslendim.''Demir sen taksiyi ara ben şurdan hemen atm ye gidip geliyorum tamam mı ?'' kafasıyla beni onayladıktan sonra telefonunu çıkardı ve hemen numarayı tuşladı,bende arkamı döndüm ve hızlıca atm ye gitmeye başladım,atm yolun karşısındaydı hızlıca karşıya geçtim ve atm den parayı çektim.Hava soğumaya başlamıştı paraları cüzdanıma yerleştirdim ve Karşıya geçmek için fırsat kollamaya başladım.Tam adımımı atacağım sırada gördüğüm şeyle şok oldum.Demirin önünde siyah bir araba durmuş ve içinden iki kişi inmiş Demire birşeyler söylüyorlardı.Hızlıca karşıya geçmeye başladım,Demirle adamlar arasında ki tartışma şiddetlenmişti sağ tarafındaki adam Demirin kolundan tuttu ve onu arabaya çekmeye başladı.Yanlarına ulaştığım anda Demirin kolunu tutan adamın çenesine sağlam bir yumruk attım,adam yumruğun etkisiyle yere doğru savruldu.Beni gören Demirde diğer adama güçlü bir kafa attı, gelen kemik sesiyle adam burnunu tutup arabaya yaslandı.O anda arkamda güçlü bir acı hissettim yere düşmeye başladığımı hissedebiliyordum.Sanki felç gibiydim elimi kolumu hareket ettiremiyordum,Demire seslenmek istedim ama titremeden dolayı kelimeler boğazıma düğümlenmişti.Demirde yere düşmüştü gözlerim o kadar ağırlaştı ki ne kadar açık tutmaya çalışsamda kapanmak için direniyordu,daha fazla dayanamadım ve gözlerimi kapattım...