Beni dinler misin Leyla

809 13 3
                                    

Ağustos 2014

Trabzon

Dokunsalar ağlayacak gibiydi,gökyüzü gibi.Etrafına bakındı.Herkesin gözü üzerinde gibi geliyordu ona.Daha hızlı yürümeye başladı.Arada bir elindeki buruşmuş kağıt parçasına göz atıyordu.Birilerini durdurup sormak geçse de aklından bunu yapmak istemedi.Yağmur çiselemeye başladı.Adımlarını daha da sıklaştırdı.Üniversite ayrımını gösteren tabelayı gördü yol kenarında.Olduğu yerde bir an için durdu,tabelaya baktı,sonra kafasını o tabelanın gösterdiği yöne çevirdi.Kimbilir kaç kere geçtim bu yoldan diye düşündü.

“Çok değişmiş buralar.Acaba gelmiş midir?” diye mırıldandı kendi kendine.Yürümeye devam etti.Tabelanın gösterdiği yolda ilerlerken saatine baktı.Avucundaki kağıdı çıkarıp tekrar okudu.

“Koru Otel,üniversite kampüsü”

Leyla’yı en son yedi yıl önce gördüğünü anımsadı.

“İnşallah değişmemişsindir Leyla.”diye söylendi.

Üniversite kampüsünün ana giriş kapısını gördü.Durdu,baktı yazıya.”Karadeniz Teknik Üniversitesi” yazıyordu girişin üzerinde.

8 yıl önce

Yağmur o kadar hızlı yağıyordu ki kütüphanenin hemen önündeki otobüs durağının saçağının altına doğru koşmaya başladı.

“Çok şanslıyım,bank da boş” diye düşünürken bacaklarının yerden kesilmesiyle küt diye poposunun üzerine düşmesi bir oldu.Elindeki kitaplar sağa sola düşmüştü.

“Kim şanslı,ben mi?” diye kızgınlıkla söylendi.

“Geçmiş olsun.Çok kötü düştünüz,yardım ister misiniz?”

Yerden kalkamamıştı hala.Bir eli ile ayak bileğini tutuyordu.Acı çektiği yüzünden belli oluyordu.

“Çok teşekkür ederim” dedi.

“Kitaplarınız hep ıslanmış.Şunu da aldık mı tamam”

“Çok komiktim değil mi? Nasıl da düştüm aptal gibi.”

“Haksızlık etmeyin kendinize,aptallık demeyelim de dikkatsizlik diyelim bence”

“Kitaplarım hep ıslanmış”

“Bırakın kitaplarınızı da elimi tutun kaldırayım sizi.Hep ıslandınız.”

Elini tutup ayağa kalktı.

“Çok teşekkür ederim.”dedi bir adım atıp tokalaşmak istedi.

“Ahh,bileğim .Üzerine basınca çok ağrıyor” dedi.

“Bir dakika zorlamayın.Hangi bileğiniz?”

“Sağ bileğim”

“Bana yaslanın önce sizi şu banka götürelim.Yağmur da çok kötü yağıyor.Fazla ıslanmayalım.”

Elini boynuna sardı,sağ ayağını dizinden kırıp sadece sol yağına basarak yürümeye çalıştı.Banka geldiğinde yavaşça elini boynundan çekti,bankın kenarına tutundu,oturdu.Ayağını bankın üzerine doğru uzattı.

“Bakalım.Evet,hemen de şişmiş.Bekleyin siz burada ben hemen geliyorum.” dedi.Arkasından onu izledi,yolun  karşısındaki matematik bölümüne doğru koştuğunu gördü.

Sırılsıklam olmuştu.Yağmur biraz azalmıştı.Üşüdüğünü hissetti.Üzerindeki çamaşırlarının ıslaklığı kemiklerine kadar işliyordu.Durağın hemen arkasındaki kütüphaneye gitmeyi düşündü.Yavaşça ayağa kalktı.Sol ayağı üzerinde bir iki zıpladı,ağrıdan olduğu yerde kaldı.Bir kere daha adım atmayı denedi bu sefer zıplamadan,bir adım daha.Ağrısı oldu.Arkasından gelen sesi duydu.

Beni dinler misin LeylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin