Zıt kutupların çekimi olayı

118 6 0
                                    

“Ne oldu Leyla,kimi gördün? Nereye bakıyorsun?”

“Cüzdanım yok.Odada unuttum gene.Sen otur ben hemen bir koşu alıp geliyorum.”

“Ben ısmarlayacam dedin diye ben de yanıma para almadım.”

“Sorun yok,hemen alıp geliyorum.”

Leyla kalktı hızlı adımlarla dışarı çıktı.Yoldan karşıya geçerken soluna baktı,araç gelmediğini görünce yola fırladı sağa bakacağı sırada karşıdan gelen adamla çarpıştı.Çarpışmanın etkisiyle yere düştü.Kafasını kaldırdığında,Selim'i gördü.

“İnanamıyorum,gene mi sen?Bela mısın sen arkadaş?”

“Öküz var dikkatli geçin tabelası koymaları lazım buraya önüne baksana çüş yani”

“Bana diyene bak,önüne bakmadan koşan sensin.Neyse bir şeyin var mı?Ver elini kaldırayım seni”

“Elimi mi vereyim,hem de sana.”

Ellerini yere dayayarak ayağa kalktı yavaşça,üzerini elleri ile temizledi.

“Bir daha gözüme görünme yeter”

“Ben beladan kaçıyorum bela beni buluyor ne yapayım.Senin adın ne?”

“Belalı diyelim o zaman”

Leyla arkasını döndü yurda doğru koşmaya başladı.

Koruparktan içeri girer girmez Mine onu tanımıştı.Biraz sonra yanından geçerken o da Mine’yi görmüştü.

“Çabuk iyileşmişsiniz.Ayaklanmışsınız hemen.”

“Evet,iyiyim.Beni o halde bırakıp gittiniz ama getirdiğiniz buz işe yaradı.”

“Beni dinleyip durakta kalsaydınız neyse ya iyileştiniz ya,geçmiş olsun.”

“Adınız neydi ben gerçi söylemiştim size ama siz söylememiştiniz?”

“Selim.Siz birini bekliyorsunuz herhalde?”

“Evet,en yakın arkadaşımı bekliyorum,gelir şimdi”

“Peki size iyi akşamlar o zaman,arkadaşınızla iyi eğlenceler”

Vedalaştıktan sonra Selim’i izledi.Selim kasaya doğru gitti,bir şeyler aldı çıktı.Kısa bir süre sonra Leyla girdi içeri,geldi masaya oturdu.

“Leyla,üzerini değiştirmişsin?”

“Sorma Mine.İnanamıyorum ya.”

“Ne oldu gene?”

“Valla bugün bir an önce bitsin istiyorum.Burdan çıktım yoldan karşıya geçerken yolun tam ortasındayken birisiyle küt diye çarpıştım asfalta yapıştım.”

“Ciddi misin,bir şey oldu mu sana?”

“İyiyim iyi.Kafamı kaldırdım baktım.Kim? Bizim öküz.Bu kadar olur yani”

“Çok ilginç .Zıt kutupların çekimi olayı olmasın bu Leyla.Yoksa bu olaylar Eros’un bir oyunu mu size”

“Saçmalama Mine.Şu dünyada bir o bir ben kalsam da onunla olmam.”

“Büyük konuşma derim ben.Eee sonra ne oldu,ne konuştunuz?”

“Gene beni suçladı ne olacak.Ağzının payını verdim ama öküzün.Sonra da gidip geldim işte.”

“Film gibisiniz,bakalım daha neler bekliyor bizi”

“Sen sıkılmadın değil mi tek başına,pizzalar da gelmemiş”

Garson o sırada pizzaları masaya bıraktı.

“İyi pizza lafının üzerine gelirmiş değil mi Leyla”.

Garson saf saf ona baktı.Pizzaların yanında ketçap ve mayonez şişelerini masaya bırakıp;

“Başka bir isteğiniz var mı?” diye sordu.

“Yok,hayır teşekkürler”

Garson yanlarından ayrılınca Mine lafa girdi.

“Leyla sen yokken buraya o geldi”

“Kim?Yiğit  mi?”

“Hayır”

“Kader o zaman?”

“Hayır ya.Dünkü çocuk,durakta bana yardım eden.”

“Konuştunuz mu peki”

“Evet kapıdan girdiğini görünce ona baktım beni farketi yanıma geldi,durumumu sordu.”

“Zıt kutupların çekimi olayı olmasın bu Mine?”

“Hah hah ha.Çok komiksin Leyla.”

“Nerede çocuk ,ben de bir göreyim şunu?”

“Fazla durmadı,benimle konuştuktan sonra kasaya gitti bir şeyler aldı çıktı”

“Sana çıkma teklif etmeden mi?”

“Leyla.Dün o kadar dikkat etmemişim ayağımın ağrısından.Çok yakışıklıydı.”

Leyla masada duran peçetelikten bir iki tane çıkarıp Mine’ye uzattı.

“Ne bu peçeteler şimdi?”

“Ağzının suyu aktı da onun için”

“Geç dalganı sen.Çok ukala ama kendini beğenmiş bir havası var”

“Desene bu okulda ne kadar öküz varsa bizi buluyor”

İkisi de gülüyordu.

“Hadi pizzaları soğutmayalım.Mayonezi uzatsana bana Mine”

“İsmini sordum öğrendim  Leyla”

“Ya neymiş adı?”

Beni dinler misin LeylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin