chris ve amy ile başladığımız tutku dolu yolculuğun ikinci kitabı...
Anabeth Away... Awaylar' ın küçük veliaht' ı; güzel, akıllı, seksi ve başarılı bir kadın.
Robert Stew... Genç, başarılı, çapkın bir iş adamı...
Ve bu ikiliyi bir araya getir...
Dolabımın karşısında bugün ne giysem diye boş boş bakıyordum en az yirmi dakikadır. En sonunda oflayarak elime ilk geçenleri üzerime geçirdim. Dar kot pantalonumu ve beyaz yarım bluzumu giyince üzerine de deri ceketimi çıkararak yatağımın üzerine attım.
Saçlarımı fönledikten sonra at kuyruğu yaptım ardından makyajımı da yaptığımda hazırdım. Çantamı da aldıktan sonra odamdan fırladım, bu sabah şirkette bir toplantım vardı ve tahminimce on dakika önce başlamıştı. Aceleyle evden çıkarken kahvaltı masasındaki aileme bile uzaktan selam vermekle yetinmiştim. Arabama bindikten sonra gaza asılarak kısa zamanda şirkete varmıştım. Koşa koşa asansörü es geçerek merdivenlerle 17. Kata çıktım ve nefes nefese kalmışken kendimi toplantı odasına attım. Soluk soluğa " ge... geciktiğim icin üzgü.. üzgünüm beyler " diye cümle kurmaya çalışırken kendimi en yakındaki boş sandalyeye attım.
Nihayet nefesimi düzenleyince masada gözlerimi ygezdirdim ve robini de görmemle kaşlarımı kaldırdım. Toplantıya onun da geldiğini unutmuştum... Toplantı sorunsuz bir sekilde bittiğinde diğer şirketin sahibi olan felix " arabanın tanıtımındaki mankeni belirlememiştik ?? Benim bir önerim var ! " dediğinde herkes dikkatini ona verdi. Onun gözleri bana dönerken ben kaşlarımı kaldırmış ona bakıyordum. Memnunca " neden projenin ortağı olan anabeth Away olmasın ki ?? Hem fransız bir markanın arabasını ingiliz bir iş kadının tanıtması hem anlaşma adına hem de araba adına ses getirecektir ?? " derken bu sefer herkesin bakışları bana döndü. Şaşkınca " bildiğim kadarıyla model erkek seçilmeyecek miydi ?? " dediğimde " bir kadın bir erkek diyorduk aslında " dedi.
Omuz silkerek " neden olmasın ?? " dediğimde bay felix sevinçle yerinden kalkarak " anlaştığımıza göre biz gidelim artık " dedi ve el sıkıştıktan sonra gittiler. Kendimi yorgunlukla odama attığımda çok geçmedi ki kapı çalındı. Robin görüş açıma girdiğinde toplanmakla uğraşmadım bile. Tam konuşacaktım ki çalan telefonla mecbur telefonu cevapladım. Melody'nin söyledikleriyle sırıtırken bir yandan da karşımda dikilen robini süzüyordum. Robin ona aç bakışlar attığımı görünce şaşkınca sırıtarak kaşlarını kaldırdı. Çok yakışıklıydı be !! Melody'i onaylayarak telefonu kapattım. Normal birşeymiş gibi " bu akşam ne yapacaksın ?? " diye sordum. Şaşkınlığı daha da artarken " işlerim var niye ?? " diye sorduğunu duydum. Çok önemli işleri vardı tabii !!! Omuz silkerek " hiç, belki birşeyler yaparız demiştim ama neyse " dedim dikkat çekmeden. Bir süre oturdu sohbet ettik sonra gidince dosyalarıma gömüldüm. Saat akşam yedi olduğunda şirketten çıktım ve hazırlanmak için eve geçti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerimi yeniden giyip makyajımı yeniden yapana kadar saat sekiz olmuştu bile. Komidinimin çekmecesinden anahtarları alıp garaja yöneldim. Garajda bu günler için sakladığım bebeğime binerek yola koyuldum. Altımdaki bebeğin de etkisiyle 10 dakika kadar kısa sürede yarış alanındaydım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anabeth' in bebeği 👆
Duyulan yüksek motor sesinden dolayı birçok kişi arabaya dönerek hayran gözlerle bakarken ben onları takmadan başlangıç çizgisine geçtim yavaşça. Bebeğimin farları insanların gözlerini alıyordu o yüzden kimse yüzümü göremiyordu. Yanımda dizilmiş 6 tane arabaya göz atarken fark ettiğim arabayla sırıtmaya başladım. Aramızda iki araba vardı. Karşımıza yarı çıplak bir kız geçerek elindeki fuları havaya kaldırdığında göz devirdim, KLIŞE !!!!
Kız fuları fırlatır fırlatmaz gaza abandım ve 3 arabayı geride bıraktım bile. En önde robin vardı ardında ben ve mavi spor bir araba. Mavi spor araba bana yabancı gelmezken gaza daha da yüklendim ve onu solladım zor da olsa. Robin' in hemen arkasına geçerken göz ucuyla ileriye baktım. Yol ilerde darlaşıyordu yani o yola girme sıramız kazananı kısmen belirleyecekti. Dikkatim dağılmışken önümdeki virajı son dakikada fark ettim. Yavaşlayarak tam viraj dönemecine kadar bekledim, deviri aşağıda tutup virajı her zamankinden geniş döndüm .
Ani bir içe kırış yapıp gaza asılarak robinin önüne geçtim. Hız göstergesine bakmaya cesaret edemezken daha da asıldım, bu yola ondan önce girmeliydim !!! Nihayet yola ondan önce girince rahatlayarak hızı biraz düşürdüm. Nihayet insan topluluğu görüş açıma girerken gaza bir kez daha basarak çizgiyi geçtim. Nefes nefese frene basarken direksiyonu çevirdim ve drift atarak durdum. Torpidodan çıkardığım lolipop' u ağzıma sokarken diğer arabaları beklemeye başladım.
Diğer arabalar da tam karşımda durdu ve sürücüler arabalardan çıkarak merakla benim kim olduğumu beklemeye başladılar. Kapıyı açarak önce bacağımı dışarı attığımda herkesin hayretle kalakaldığını hissettim. Havalı bir şekilde arabadan inerek sürücülere ilerlemeye başladım. Tam karşılarına dikildiğimde yükselen alkış, tezahürat ve ıslık sesleri gururumu okşamıştı yalan yok. Robin dehşetle bana bakarken gözlerim mavi arabanın önündeki max ile kesişti. Ona göz kırpıp tekrar robin' e döndüm ki yanıma gelen orta yaşlı adamla dikkatim ona kaydı.
Yanıma geldiğinde keyifle sırıtıp " bizim çocukları yenen ilk kez birini görüyorum şaşkınım, bunun bir kadın olması ise beni dehşete düşürdü." derken keyifle kahkaha atmıştı. Ön dişindeki altın kaplama gözlerime takılınca sırıttım. Robin şaşkınca bizi izliyordu. Adam " benim adım kevin küçük hanım, simdi sana bir ödül vermemiz gerek değil mi ?? " diyerek önümde sıraya dizili biraz önce yarışan 6 arabayı gösterip " seç birini !! " dedi keyifle. Gözlerimi yarışan 6 adamda gezdirdikten sonra göz dolduran robinin arabasını elimle işaret edip " onu istiyorum " dedim. Herkes biran duraksayınca merakla yaşlı adama döndüm. Gülerek " hem cesur hem de güzel bir kızsın, kimse daha önce robinin arabasını istemeye cesaret etmedi " dedi.
Omuz silkerek " anahtar ?? " dedim avcumu robine uzatarak. Anahtarı avucuma bıraktığında kendi arabamın anahtarını max' e atıp " tek çizik olursa ölürsün " dedim ve robinin arabasına binerek tam önünde durdum. Camı açarak " eve atayım istersen " dediğimde göz devirdi ama diğerleriyle vedalaşıp yanıma bindi. Arabaya alışmaya çalışırken radyoya uzanarak hareketli bir şarkı açtı. Şarkının sözleri yabancıydı, sanırım türkçeydi. Rap miydi o ?? Kafamla ritim tutarken yolun boş olmasıyla gaza asıldım. Yeni arabamı (!) Sevmiştim.
Onun evinin önüne geldiğimizde inmeden " bir kahve ?? " demesiyle gülerek " belki daha sonra yakışıklı " dedim. Arabadan indi ve eğilip " bebeğimi düzgün sür onu en kısa sürede senden geri alacağım " derken kahkahama engel olamadım. O da bebeğim diyordu !!! Gaza basmadan hemen önce orta parmağımı ona sallayarak " siksen vermem " dedim ağzımı bozarak. Beni ilk defa böyle gören robinin şaşkınlığından yararlanarak gaza bastım. Yol boyunca durduk yere kahkaha atarken eve vardım sonunda. Kendimi odama attığımda üzerimi değiştirip makyajımı temizledim ve kendimi yatağıma attım.
