chris ve amy ile başladığımız tutku dolu yolculuğun ikinci kitabı...
Anabeth Away... Awaylar' ın küçük veliaht' ı; güzel, akıllı, seksi ve başarılı bir kadın.
Robert Stew... Genç, başarılı, çapkın bir iş adamı...
Ve bu ikiliyi bir araya getir...
Gözlerime gelen güneş ışınları uykumdan sıyrılmamı sağlarken esneyerek oturur konuma geldim. Olanlar aklıma düşerken rahatsızca üzerimi düzelterek odadan çıktım. Sessiz olmaya çalışarak salona girdiğimde robinin büyük kahvaltı sofrasında tek başına baş köşede kahvesini yudumlayarak dergi okuduğunu gördüm. Bu masayı kimin hazırladığı sorusu aklıma üşüşünce salona giren orta yaşlı kadının " başka bir isteğiniz var mı bay Stew " dediğini duymamla cevabımı almış oldum. Girip girmemek arasında tereddüt ederken robin kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Ne yapacağımı bilemez halde durup ona bakarken gözlerini üzerimden çekmeyip yerinden kalktı yavaşça. Karşımda dikildiğinde yapacağı hareketi merakla beklerken birden beni kendine çekti ve kollarını bedenime doladı. Şaşkınlıktan hareket bile edemezken kulağıma " bir daha böyle aptalca birşey yapacak olursan seni cezalandırırım anabeth " diye fısıldayarak kalçamı canımı acıtacak şekilde avuçladı. Eli kalçamı uyuştururken cevap vermeyerek başımı boynuna yasladım. Dudaklarını dudaklarıma hafifçe dokundurup " bugün şirkete gitmem gerek sonra sana bir sürprizim olacak güzelim, istersen benimle şirkete de gelebilirsin evde sıkılıyorsan? " diye sorunca teklif çok cazip geldi. Hevesle " gelmek istiyorum evet " dedim ve onu orada bırakıp hazırlanmaya odaya çıktım. Dolaptan bulduğum etek büstiyer kombinini yatağın üzerine atarak soyundum. Aldıklarımı üzerime geçirince aynadan kontrol ettim kendimi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayağıma da yüksek topuk bilekten bağlamalı ayakkabılarımı geçirince aşağı geri indim. Robin beni baştan aşağı incelerken gözlerinde gördüğüm parıltılar heyecanlanmamı sağladı. Kolunu omzuma atarak beni arabaya bindirdi.
○○○○○○○○○○○○○○○○○○○
Yanağımı avcuma yaslamış dosyaları dikkatle inceleyen robine bakarken aklımdan hiç iyi şeyler geçmiyordu. Beni çalıştığı o masaya yatırıp dilinin ve dudaklarının bana yapabileceğini hayal edince bacaklarımın arasına bir ıslaklık yayıldı. İnlememek için dudaklarımı birbirine bastırırken düşüncelerimi dağıtmaya çalıştım. Canım yavaş yavaş sıkılmaya başlayınca yanaklarımın içini nefesle doldurarak odanın içinde dolaşmaya başladım. İlgimi çeken birşey bulamayınca gidip robine bulaşma kararı aldım. Yüzümde sinsi bir sırıtış oluşurken arkasından yaklaşıp ensesine nefesimi üfledim. Omuzlarının kasılmasıyla bir tık ileri giderek dudaklarımı değdirdim. Dudaklarım değer değmez ne olduğunu anlayamadan kendimi kucağında buldum. Şaşkınlıkla yüzüne bakarken o sıyrılan eteğimin açıkta bıraktığı bacaklarımı okşamaya başladı. Dudakları yüzümün her bir noktasına yumuşak öpücükler kondururken " noel' i başka bir yerde geçirmeye ne dersin ? Fransa ? Londra ? Ya da Almanya ? " dedi. Noel' e iki gün vardı ve teklifi şimdi mi yapıyordu? Aslında onunla noel i geçirmek güzel olabilirdi ama ailem gibi bir etken vardı ortada. İçimden geçenleri duymuş gibi " annenle konuştum babana kız arkadaşlarınla bir haftalığına tatile gideceğini söyledi rahat ol o konuda " dedi. Kollarımı boynuna dolarken " aslında londra' yı severim oraya gidebiliriz ? " dedim cilveli çıkarmaya çalıştığım sesimle. Sağ üst dudağı tüm hormonlarımı azdıracak şekilde kıvrılırken " benim daha iyi bir planım var güzelim " dedi memnun sesiyle.
♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤
Robinin belimdeki eli sayesinde yönlendirilirken arkamızdan gelen koruma ordusuna tedirgin bir bakış attım. Robin onların tedbir amaçlı yanımızda olduğunu izah etse de rahatsızdım. Bu olayın tek iyi yönü ağır bavullarımı taşımak zorunda kalmamamdı sanırım. Gerekli tüm kontrolleri geçip robin' e ait özel jet'te yerimizi aldığımızda hâlâ nereye gideceğimizi bilmiyordum, robin sürpriz olmasını istemişti. Uçuş için yerlerimizi aldığımızda pilotun konuşmasıyla nereye gideceğimizi öğrenmiş oldum. Kaşlarımı kaldırıp ona bakarak " vegas demek ? " dedim ve karşılığında şeytani bir sırıtış kazandım. Şuan tek bildiğim gerçekten eğleneceğimizdi !
