Açıklama kısmını mutlaka okuyunuz.İyi okumalar :))
Mert'in Bakış Açısı - Yıl 2014 Haziran
Fakültenin kapısından çıkıp derin bir nefes aldım.Sonunda.Sonunda bu yılki son sınavları da vermiştim.Cidden bu kadar ağır yapmamalılardı sınavları.Kampüsün dışına doğru yürürken arkadaşlarımın arkamdan seslendiğini duyunca arkamı döndüm.
"Mert sen gelmiyor musun?"dedi Şefik.
"Nereye?"
"Sınavlar bittiğine göre biraz eğlenmeye gidelim diyoruz.Sen de gel."
"Yok ben gelmeyeceğim.Gece derse çok çalışmıştım.Uykum var."
"Sonraki günler zaten uyursun oğlum.Hadi gel.Hem herkes senin gelmeni istiyor."
"Bilirsin normalde gelirdim.Ama bugün sakinlik istiyorum.Başka bir zaman gelirim."
"İyi peki.Görüşürüz."deyip gitti Şefik. Ben de yürümeye devam ettim.Off ya kızlar geliyor.Çıkamadım şu kampüsten bir türlü.
"Selam Mert nasılsın?"dedi Dilek.
"Selam kızlar iyiyim.Siz sormadan söyleyeyim.Ben eğlenmeye gelmiyorum, yorgunum.Eve gidip biraz uyuyacağım.Sonra da toparlanıp İzmir'deki eve gitmem lazım.Babam oraya gitmiş.Yazın bir kısmını orada geçirmek istiyorum."
"Ya gerçekten mi?Gelmeni çok isterdim."dedi kızlardan biri.
"Maalesef."diyip aralarından sıyrıldım.Birileri beni durdurmadan adımlarımı hızlandırdım ve kampüsten çıktım.Gerçekten çok yorgundum.İlgi odağı olmayı hem seviyordum hem sevmiyordum.Arkadaşlarımla iyi anlaşır,onlarla olmayı severdim.Fakat bazen çok baskı yapabiliyorlardı.Yine de varlıkları bana iyi geliyordu.Bu dünyada babamdan başka kimsem yoktu.Bir de arkadaşlarım vardı işte.Onlara rağmen bazen kendimi yalnız hissediyordum.Sanki bir yere ait değilmişim gibi.Kendimi bir yere ait hissetmek için sürekli bir çaba içindeymişim gibi geliyordu.Belki de bunlar benim kuruntularımdı.Bilemiyorum.Sadece boşlukta süzülen,oradan oraya savrulan bir balon olmak istemediğimden eminim.Bu sebeple ayaklarım yere sağlam basmalıydı.En çok bunu istiyordum.Kendi kendine tutunan biri olmak neden bu kadar zor ki?Bir yeri düzeltsem başka bir yer dağılıyordu.Bu kadar çok istememe rağmen beceremiyor olmaktan nefret ediyordum.Yine de vazgeçmeyip çabalayacaktım.Sonuçta insan kendisinden vazgeçemezdi.Özgüvenim bugüne kadar hem yüksek olmuş hem de ağır darbelere maruz kalmıştı.Dengesizmiş gibi görünebilirim ama dengesiz olan ben değildim.Umudum arada bir dayak yerken toparlamak zamanımı alıyordu hepsi bu. Başımı iki yana sallayarak boğulduğum düşünceleri bir kenara bıraktım.Keşke düşünceleri kafadan atmak başını iki yana sallamak kadar kolay olsaydı.Zihnimizden arındırıp atamazdık sadece bir kenara bırakırdık.Sonra tekrar düşünürdük.Lanet kısır döngü.
Sonunda babamla oturduğumuz villaya gittim.Eşyalarımı toparlayıp bir köşeye koydum ve güzel yatağımın keyfini çıkarmaya koyuldum.Birkaç saat uykudan sonra İzmir'e gittim.
Babam İzmir'i çok seviyordu.Annemi ve beni buraya sık sık getirirdi.Zafer babam, benim öz babam değildi ama beni çok severdi.Anneme deliler gibi aşık olduğu için onunla evlenmişti.Elinden geldiğince onu mutlu etmiş ve bana babalık yapmıştı.Onun hakkını ödeyemezdim.Annem ben on üç yaşındayken öldüğünde beni bırakmamış,kol kanat germişti.Bu hayatta onun tek yakını bendim.Benim de tek yakınım oydu.Annemi kandırıp onunla gönül eğlendiren öz babam ise ortalıkta yoktu.Terk etmişti bizi.Zafer babam iyiydi iyi olmasına ama annem öldükten sonra kendini doğru dürüst toparlayamamıştı.İşleri yıllar geçtikçe iyice kötüleşmişti. Maalesef nereden aklına geldiyse bazı durumlarda beni kullanmıştı.Bu midemi bulandırıyordu.Fakat bu durum bile babamla aramızdaki bağı koparamıyordu.Çünkü denemek aklımdan geçmiyordu.O benim babamdı ve onu seviyordum.İzmir'deki villaya vardığımda kapıyı Nergis teyze açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN 2
Teen Fiction"Gel buraya!"dedi ben arabanın arkasına doğru koşarken. "Gelmem." "Kaçamazsın.Anlamalısın artık." "Pes etmeyeceğim." "Ne tuhaf ben de."dedi sırıtarak. Mert ve Bulut'un hikayesi.Birinci kitaptan bağımsız okunabilir.Ama yine de eksiklik hissedeceğiniz...