Medya RBD-SALVAME çok güzel bir şarkıdır.Dinlemenizi öneririm.Türkçe çevirisini sayfanın sonunda paylaşacağım.Maalesef videoda yok.
(Mert'in geçmişinin bitiminden itibaren Bulut'un bakış açısıyla yazılmış olan kısımlardır.Tarihlere dikkat ediyor musunuz bilmiyorum ama hikayenin birinci bölümünün üç ay öncesini anlatmaktadır.)
2014 Mart ayı
Bulut'un Bakış Açısı
Koltuğumda oturmuş, önümdeki dosyaları inceliyordum.Nasıl olur da kaybetmişim anlamıyorum.Her istenilen şeye uyum sağlamışız.Hem de iki tarafa da çok fazla kâr getirecektik.Neden ben ihaleyi kazanamadım?İlk başta oraya gönderdiğim adama çok kızmıştım.Beceremeyenin o olduğunu düşündüm.Fakat bu işte bir gariplik var.Pektaş Şirketi gibi küçük bir şirket benim almak istediğim ihaleyi kapmıştı.Üstelik bu şirket inşaat işine yeni girdi.Bu konuda deneyimsiz oldukları çok açık.Geçmişte bu şirket başarılı işler yapmış olsa da artık öyle değildi.Prestiji git gide sarsılmıştı.İçime dert oldu.Gerçekleştirmek istediğimiz projeler için yedi ayımız gitti.O kadar çalışan kişinin emekleri resmen çöp oldu.İhale için en uygun aday bizdik.İnanamıyorum.İilaki sebebini öğreneceğim.Odamın kapısı tıklatılınca başımı kaldırdım.
"Girin."
"Efendim müsait misiniz?Benden istediğiniz araştırmayı yaptım."
"Gel Turgut.Anlat bakalım." Turgut içeri girip kapıyı kapattı.
"Efendim Zafer Pektaş düşündüğünüz gibi bu işi alamazdı.Alabilmek için oğlu Mert'i görevlendirmiş." Kaşlarımı çattım.
"Kim bu Mert? Nasıl başardı ihaleyi almayı? Hiç duymadım bu ismi."dedim.
"Şey ee çok yakışıklıymış duyduğuma göre."
"Ne diyorsun Turgut? Ben sana onu mu soruyorum?" dedim sinirle.
"Efendim babasının yönlendirmesiyle Mert Pektaş ihaleyi sağlayacak kişilerle birtakım münasebetlere giriyormuş.Onları memnun edince ihaleyi de babası Zafer Pektaş alıyormuş."dediğinde kaşlarımı yukarı kaldırdım.
"Saçmalama olur mu öyle şey?Babası böyle tiksinç bir şeyi neden yapsın? Üstelik ne kadar yakışıklı olursa olsun.İş bu.Kimse bu kadar salak değil.Memnun olmak istiyorlarsa gider başkalarını bulurlar.İşlerini iyi olmayan bir şirketin eline vermezler."
"Bilmiyorum efendim.Acayip yakışıklıymış.Nasıl bir etkisi varsa herkesi yola getirmeyi başarıyor anlaşılan."
"Merak ettim.Nasıl biri bu? İşi de kapmış.Çok becerikli olmalı.Onunla ilgili bir araştırma daha yap."
"Yaptım onu da.İsteyeceğinizi tahmin ettim.".
"Ne duruyorsun o halde?Dosyayı ver." Dosyanın kapağını açıp önüme çıkan fotoğrafa baktım.Gerçekten yakışıklı bir delikanlıydı.Baştan çıkarıcı havasını fotoğraftan bile anlayabiliyorum.İnsanı kendine çeken cazibesi elle tutulur cinsten.Gerçekten güzel.Ben bile hayran kaldım.Baktıkça bakasım geliyor.Fakat bu yeterli mi? İnsanlar sırf Mert denilen bu kişi için işlerini vasıfsız şirketlere mi emanet ediyor?Fotoğrafa dokunup parmaklarımı Mert'in gülen yüzünde gezdirdim.Bu çocuk kendine yazık etmiş valla.Milletin oyuncağı olmayı para için kabul etmesine gerek yoktu.İşte bu insanlar iki göz bir odada yaşamayı kabullenemeyen,rahatlarını düşünen insanlardı.Zafer Pektaş sen ne rezil bir adamsın ki oğlunu elaleme peşkeş çekiyorsun.Demek ihaleyi alabilmek için Yakup Bey ile oynaştı bu çocuk.
"Sen çıkabilirsin Turgut."
"Tabii efendim.Dosyada her şey yazıyor.Yaşı,okumuş olduğu okullar ve ailesi ile ilgili bilgiler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN 2
Roman pour Adolescents"Gel buraya!"dedi ben arabanın arkasına doğru koşarken. "Gelmem." "Kaçamazsın.Anlamalısın artık." "Pes etmeyeceğim." "Ne tuhaf ben de."dedi sırıtarak. Mert ve Bulut'un hikayesi.Birinci kitaptan bağımsız okunabilir.Ama yine de eksiklik hissedeceğiniz...