"Mert! Mert!"
Kim bağırıyor? Bırakın uyuyayım ya.Sesler kesilmeyince gözlerimi açtım.Uyuşuk bir halde kalkmaya çalıştım ama hiç canım istemiyordu.Gözlerimi açık tutmakta zorlanıyordum.Dün açık havada seviştikten sonra bitti sanmıştım.Fakat odaya geçip başka turlara girmiştik.İtiraf etmek istemesem de güzeldi.Üstelik dün diğerlerine nazaran nazik sayılırdı.Belli ki tatilim çalkantılı geçecekti.
"Mert!" diye bir kez daha seslenince irkildim.Başımı yastıktan kaldırdım.Sesi sinirli geliyordu.Niye sinirli şimdi bu? Ayaklarımı sürüye sürüye yanına gittim.Uyumak istiyorum.Off.Yanına gittiğimde denize doğru bakıyordu.Bana arkası dönüktü ve bir ayağını yere sertçe vuruyordu.Elinde de benim telefonum vardı.Doğru ya telefonumu dün fırlatmıştı bir yere.
"Ne oldu?Ne bağırıyorsun?"dedim uykulu bir sesle.Arkasını dönüp tam bir şeyler söyleyecekti ki çatılı olan kaşları indi.Yüzünü bir gülümseme aldı.Ani ruh değişimi çok belirgindi.
"Ne?"dedim.Üzerime baştan ayağa baktı.Gülümsemesi genişledi.Onu öyle görünce kafamı eğip üzerime baktım.Eh altımda sadece baksır vardı.Başka da bir şey giymemiştim.Ama göğsüm ve karnımda epey iz vardı.
"İzlere mi gülümsüyorsun?"dedim.
"Kızmayacak mısın?"dedi sırıtarak.
"Yok.O kadar yapınca anormal bir durum sayılmaz."
"Saçların için de kusura bakma."dedi.Saçım mı?Elimi saçıma götürdüm.
"Ne var saçımda?"dedim panikle.Hemen odaya girip aynada kendime baktım.Bulut da peşimden geldi.
"Korkma.Sadece şekli komik görünüyor."dedi gülerek. Elimle düzeltmeye çalıştım.Epey birbirine girmişti.Allah'tan saçım uzun değildi.
"O kadar avuçlayıp karıştırırsan olacağı bu.Elin rahat durmuyor ki."dedim sitem ederek.Bana yaklaşıp saçlarımın arasından parmaklarını geçirmeye başladı.
"Ne çok panik ettin saçın için."dedi.
"Sarı saçlarımı çok seviyorum ne olmuş yani?"
"Ben de seviyorum."
"Bir şey olursa sorarım hesabını valla.Demedi deme."
"Peki demem."dedi burnumu hafifçe sıkarak. "Bence zaten şu an muhteşem görünüyorsun."dedi.
"Dağılmış halim mi hoşuna gidiyor?"dedim kızarak.
"Eee dağıtan ben olunca gidiyor." dedi sırıtarak.Hınzır herif ne olacak.Elimde hala telefonumu tuttuğunu görünce eline uzandım.Telefonumu geri çekti.
"Dur bakalım.Sinirim bir anlık geçti ama soracaklarım var."
"Ne soracaksın?Telefonumu ver.Umarım kırılmamıştır."
"Korkunç kadın kim?"dediğinde uykum tamamen açıldı.Hemen cevap veremedim.Kendimi toparlayıp derin nefes aldım.Suzan Hanım'a koyduğum lakabı telefonumda görmüş olmalıydı.Onu o şekilde kaydetmiştim.
"Sen telefonumu mu karıştırıyorsun?"
"Mesaj gelince dikkatimi çekti." Ne mesaj yazmıştı acaba?
"Eee?"dedim.
"Kim bu korkunç kadın?"dedi gözleri beni incelerken.
"Tanıdığım biri işte.Önemli değil.Ona lakap takmıştım hepsi bu."
"Marmaris'teymişsin.Geri dönünce mutlaka gel.Özledim diye mesaj yazmış.Kim bu kadın?" Suzan Hanım'a Marmaris'te olduğumu söylememiştim.Demek bir şekilde öğrenmiş.Demek beni özlemiş.Manyak kadın.Kolumdan dürtülünce daldığım düşüncelerden sıyrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN 2
Fiksi Remaja"Gel buraya!"dedi ben arabanın arkasına doğru koşarken. "Gelmem." "Kaçamazsın.Anlamalısın artık." "Pes etmeyeceğim." "Ne tuhaf ben de."dedi sırıtarak. Mert ve Bulut'un hikayesi.Birinci kitaptan bağımsız okunabilir.Ama yine de eksiklik hissedeceğiniz...