Mert 9 Yaşındayken ( 13 Yıl Önce)
Annem yine üzgündü.Babam onu hep üzüyordu.Anlamıyordum.Babam neden sürekli kavga çıkarıyor ki? Zaten eve doğru dürüst gelmiyordu.Neden herkesi kırıp döktüğünü bilmiyorum.Tek bildiğim bu durumdan mutlu olmadığımız.Annem Melike, babam yokken üzülüyordu.İşin tuhafı o varken de üzülüyordu.Ne yapacağımı bilemiyorum.Sorunun ne olduğunu çözemedim.Fakat babama her zaman iyi davrandım.İçten bir şekilde baba desem de konuşmam gereksizmiş gibi başını hemen başka yöne çevirirdi.Hevesle çizdiğim resimleri gösterdiğimde çok beceriksizsin derdi.Sanırım çizimim kötüydü.Kırılmış olsam da yüzüne gülümserdim.Benim yüzümden annemle babamın tartışmasını istemezdim.Bir gün babam Tolga yine çıkıp gittiğinde dayanamayıp anneme sordum: "Babam niye hep kızıyor?"
"Canı sıkkın sanırım."dedi annem.
"Hep mi canı sıkkın?"
"Hep canı sıkkın."dedi annem başını başka yöne çevirerek.
"Neden bizi sevmiyor?"
"Bilmiyorum."dedi çatlayan sesiyle.
"Onu mutlu edebilirsek biz de mutlu olabilir miyiz?"dedim.Annem başını bana çevirdi.
"Mutlu değil miyiz?"
"Değiliz."dedim.Gözlerinden yaşlar süzülünce elimle yanaklarını sildim ve ona gösterdim."Bunlar sevinince akan yaşlardan değil."dedim.Annem sessiz kaldı.
"Anne cevap vermedin.Babamı mutlu edersek mutlu olur muyuz?" Annem alnını alnıma yasladı sonra boynuma sokulup beni sarmaladı.
"Babanı mutlu edemeyiz.Yıllardır yapabilirim sandım ama olmadı.Sen doğduktan sonra bile olmadı."
"Ama anne eğer güçlerimizi birleştirirsek yaparız belki."dedim ben de ona kollarımı doladım.
"Buna gücümüz yetmez.Önümüzde aşamayacağımız bir duvar var.Bu duvarın içinde hoşnut olamayacağımız şeyler var." Kollarımı ondan ayırıp annemin yanaklarını ellerimin arasına aldım.
"Duvar içinde ne var ki? Öcü gibi bir şey mi? Kötü canavarlar babama ulaşmamızı engelliyor mu?"dedim merakla.Annem gülümsedi.
"Öyle sayılır."
"O zaman kötü canavarlardan babamı kurtaralım.Belki onun kahramanı olursak bizi sever.Hep eve gelir."dedim hevesle.
"Dediğim gibi o kadar güçlü değiliz."dedi annem derin bir nefes alarak.
"Kim bu canavarlar?Nasıl babamı alırlar bizden?Onlara iki çift lafım var."dedim kızarak.Annem burnumu sıkıp aynı benim yaptığım gibi ellerini yanaklarıma koydu.
"Bu canavarlara bencillik,kibir ve tatminsizlik deniyor.Onlar iki lafla geri çekilmiyorlar bir tanem.Bu yüzden biz çekileceğiz.Kendimi yıllardır paraladım ama senin kendine bunu yapmana izin vermeyeceğim.Senle ben mutlu olacağız.Söz." Annem bu sefer üzgün gibi değildi.Tuhaf az önce yenildiğimizi ve geri çekileceğimizi söyledi.Yenilmek kötü bir şey değil mi? Fakat ona baktığımda boynu bükük duruşunun değiştiğini söyleyebilirim.
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
Mert On Yaşındayken (On iki yıl önce)
Geçen yıl babam evi terk ettikten sonra annem onu bir şekilde bulmuş ve anlaşmalı boşanmayı teklif etmişti.Babamsa pek zorluk çıkarmamıştı.Anlaşmayı nafaka ödememesi şartıyla kabul edeceğini belirtti sadece.Boşanma işlemi gerçekleştikten sonra bizimle vedalaşmadan çıkıp gitti.Açıkçası bu süreçte bir kez olsun yüzüme bakmamıştı.En azından bir kez bakar diye umuyordum.Öylece çıkıp gidince içimden bir şeyler de alıp götürmüştü.Onunla güzel anımız yoktu ama arada bir hayal ederdim.En azından vedalaşacağımız zaman belki diyordum.Fakat ondan bile mahrum etmişti.Başımı anneme çevirdiğimde dik durduğunu ve eskisi gibi üzgün görünmediğini fark etmiştim.Annem giderek güçlenmişti.Benimde öyle olmam gerekirdi.Varlığı ile yokluğu belli olmayan bir babayı daha fazla düşünmemeliydim.Düşünme düşünme düşünme diye kendime telkinlerde bulundum.Zamanla gerçekten de bu durumu atlattım.Çünkü annemin dediği gibi beraber mutlu olmaya başlamıştık.Bu geçen bir yılda hayatımız komple değişmişti.Annem eskiden tanıdığı bir adamla görüşmeye başladı sonra ise onunla evlendi.Evlendiği kişinin ismi Zafer Pektaş idi.Çok güzel bir düğün yapmıştı anneme.Bu adamın annemi mutlu edeceğini içten içe hissediyordum.Gözlerinden belliydi ona olan sevgisi.Öz babam anneme hiç böyle bakmazdı.Açıkçası biraz kıskanmadım değil ama annemin yüzünün güldüğünü gördüğümde adamı çabuk kabullenmiştim.Şimdi ise annemle Zafer Bey'in evine giriyorduk.İçeri adımımı attığımda ilk düşündüğüm şey evin çok güzel olduğuydu.Pahalı olduğu belli olan eşyalar her yerdeydi.Yanlışlıkla çarpar düşürürüm diye dikkatli yürüyordum.Annemin elini sıkı sıkı tutmuştum.Biraz gergindim.Sonuçta yeni bir ortamdı burası benim için.Alışmam gereken bir ortamdı.Zafer Bey bizi kapıda karşılaşmıştı,bir yandan da çalışanlarını yönlendiriyordu.Evin içinde bu kadar çok çalışan görünce bir an afalladım.Şaşkın şaşkın bakınırken de fiskos masasına çarpıp üzerindeki süs eşyasını düşürüp kırdım.Korktuğum şey başıma gelmişti.Şimdi Zafer Bey bana kızacaktı.Çünkü babam ne zaman bir şey kırsam çok kızardı.Zafer Bey annemle olan konuşmasına ara vermiş,yanıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN 2
Teen Fiction"Gel buraya!"dedi ben arabanın arkasına doğru koşarken. "Gelmem." "Kaçamazsın.Anlamalısın artık." "Pes etmeyeceğim." "Ne tuhaf ben de."dedi sırıtarak. Mert ve Bulut'un hikayesi.Birinci kitaptan bağımsız okunabilir.Ama yine de eksiklik hissedeceğiniz...