5

30 2 3
                                    

  Ve geldi yine, yaklaştı o gün, nasıl sevinçler, nasıl beklentiler? Beklenen hayalleri olanlara, uzun üzüntüden mutluluğa dalmayı, başarıdan daha başarıya, olandan daha çoğuna ulaşmayı bekleyenlere, geldi işte, yaklaştı, çirkin dünyamızın, çirkin bir yılının daha son günü.

  Umudun her köşe bucağa dolduğu bir gün, birkaç dakika içinde değişecek, tüm hayat, gelişecek, evrimleşecek, tertemiz, kirletilmeye hazır, herkes eğlenecek, kutlayacak tabi, bu yıl mükemmel olacak, acayip dolduracak, her eksiği tamamlanacak.

  Bende oturacağım evimde, çokta farklı değil, aynı sıcak çay, aynı televizyon kanalı, aynı battaniye, aynı insanlar, geçen senekiyle aynı, belki gelecek seneyle de aynı ama en çokta aynı korku, aynı beynimi ben buradayım diye uyandıran, geri geldim diye sesini hiç alçaltmayan o düşünce, terleten bir titreme.

  Çok tırsıyorum.

  Neden hep böyle düşünüyorum? Ben korkuyorum o saat 00.00'ı gösterdiğinde, o an geliyor bir çayın çaydanlıktan fışkırması gibi bir his, öyle midemden yukarı, sonra aniden çöküyor içime, bastırıyor, neredeyse yer çekimi beni yeniyor, çekiliyorum kendi kabuğuma, isteyerek, istemeyerek, bir an farklı bir evrene geçiyorum, etrafım oynuyor ben kaskatı oluveriyorum.

  Hayal kırıklığı sarıyor vücudumun her zerresini, sebebini sorguluyorum, bulamıyorum, bende bekliyorum belli ki bir şeyler, en çokta bundan nefret ediyorum, insanlığımın zayıflıkları, ama nedenini asla açıklamıyor, saniyesinde elde edebileceğim bir şeyde yok ama o an, hemen o dakika sanki bir şeyler kaçmış elimden, kayıp gitmiş, kaçırmışım bir şeyi, yakalayamamışım gibi, o an yaşıyorum ilk yanışımı, en çokta sonrasında gelen korku yakıyor beni, başlıyor aniden, belki gelecek kaygısından, birkaç ya olmazsa cümlesinden, belki de ya olursalardan, korkutuyor beni, donduruyor saniyeler, yakıyor saatler, çok korkuyorum, en çok istediklerimden bence, yaşamaktan korkuyorum.

  İşte bu kadar basit, yaşamaktan korkuyorum. 19 yaşındayım ve yepyeni sayfamın ilk dakikasında nefes almadan önce korkuyorum, ben derin bir nefesle çektim içime yepyeni yılı diye bile yazamıyorum o sayfaya, ne acı, üzülüyorum kendime. Sonra teselli ediyorum kendimi, omzumu okşuyorum, bak diyorum çok gereksiz, belli ki önceden duyduğum bir şeyi kendime iyi bir oyunculukla yedirmeye çalışıyorum, bir yanım biliyor da hiç tatmin olmayacak yine bu ben, açım bende çünkü herkes gibi, olsa da açım olmasa da, ama söylüyorum yine de, çok gereksiz. 

19Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin