yb değil 6. bölümü sildim yanlışlıkla kendime lanet okudum djdjdjdjdj neyse okumayanlar 6. bölüm burda!
Sonra beni bırakıp parktan çıktı. Telefonumun titreşimiyle irkildim.
Yine mesaj gelmişti.
Gönderen : Alp
Senin yeni süs bebeğin Açelya'yı çok beğendim. ;) Senin için üzülüyorum aslında. Çünkü o benim olacak. ;)"Ukalama dokunan ellerini kesip çöpe atacağım o pisliğin!" diye bağıdım.
Herkes bana bakıyordu. Parktan çıktım. Hey? Ukala? Ne yapıyordu orda?
Gizlice izlemeye koyuldum. O Kaan yavşağı değil miydi? Hey!! Ukalam ona sarılmıştı?!!
O Kaan'a eninde sonunda gününü göstereceğim!! Ukala bu tarafa doğru geliyordu.
Onu yolda durdurdum. "Hey Ukala, onunla ne işin vardı?!!" dedim bağıarak.
"İphone umu suya attığını öğrenmiş ve bana yeni bir iphone almış." dedi benimle dalga geçer gibi.
Tepki vermedim. Yapacaklarımı bilmemesi gerekiyordu...
AÇELYA'DAN
Yağız'ın bizi izlediğini görmüştüm. Bunun için Kaan'ın boynuna atladım zaten.Onu sinir etmek işime geliyordu. Beni kıskanıyordu işte.
Alp'i sevmiştim. İyi bir çocuktu. Yağız ortadan kaybolmuştu.
Bende eve gitmeliydim. Zaten akşam olmuştu. Eve vardım. Odama çıktım.
Kafamı yastığa koyduğum anda uykuya daldım. Rüya görmeye başladım.
Rüyamda daha doğrusu kabusumda Kaan Yağız'ı öldürmüştü ve bende bunu gulerek izlemiştim.
Nefesim kesilerek uyandım. Biraz erken olmuştu. Kalbim hala patlarcasına çarpıyordu.
Günlerden ne olduğunu bilmiyordum. Takvimime doğru ilerledim.
Cuma? Oh be. Kurtuluş günü. Banyoya gittim. Kısa bir duştan sonra üstümü giydim.
Tekrar banyoya ilerledim. Aynaya baktım. Gözlerim kocaman açılmıştı.
Olanları beynimden, düşünelerimden silemiyordum. Olmuyordu.
Beceremiyordum. Yağız'ın ismi alın yazısı gibi kazınmıştı kafama.
Hala aynaya bakıyordum. Yanımda iki tane göz gördüm!
Elime geçen ilk cisimle kafasına geçirdim. Arkamı döndüm.
Ceren?! Olamaz??!! Onun kafasına?!! Burda ne işi verdı?!!
Yere yatmış kafasını tutarak inliyordu! "Ceeereeeen!??
Burda ne işin var?!! Çok korktum kızım!!? Cidden, mal mısaan?" dedim.
Ses yok. Hala kafasını tutuyordu. Banane olm.
Oda bana heart attack geçirtmeseymiş.
"Bence sen malsın!!!? Mal. Ne vuruyon kafama?! Ne kadar acıdı biliyomusun? Beynimi yardın lan!! Ahh!!" dedi.
Hala inliyordu. Kaldırdım. Odama götürdüm. Buz aldım ve kafasına koydum.
Acısı geçince okula gitmek için yola çıktık. Okula vardığımızda heryer sessizdi.
Sadece birkaç sorumlu öğretmen vardı. "Hocam? Herkes nerede?" "Bugün tatil edildi çocuklar."
dedikten sonra Cerenle tekrar okuldan çıktık. Ceren yolun ortasında sevinç dansı yapıyordu.
Çok aptal görünüyordu. Küçümseyici bakışlarımı üzerinde gezdiriyordum.
O sırada Arda Ceren'in arkasına geçti ve kaldırıma oturdu. OMG!!? Galiba onu videoya çekiyordu.
Daha fazla rezil olmadan gittim ve çekip durmasını sağladım. Arda'ya doğru ilerledi.
"Ne yapıyosun sen!!!?" diye gürledi. Arda ise çok sakin bir tavırla "Seni videoya alıyorum?" dedi.
Ceren çıldırmışa benziyordu. Arda'nın boş bulundugu bir anda kamerayı elinden çekti ve aldı.
Dün yağmur yağdığı için yerlerde hala su birikintileri vardı. Kamerayı aldı. Ve suya attı.
Aha. Yağız'ın kayıp kız kardeşi (!) gülmekten yerlere yatıyordum. Gözlerimi bile açamıyordum.
Bana dokunan iki el hissettim. Gözlerimi açtım. Yağız da gelmiş (!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇELYA.🌹
ChickLitBoynuna atladım. Yağız'ın elleri yine ceplerindeydi. Ve ne kadar umrunda değilmişim gibi bir hava verse de umrunda olduğumu biliyordum.