"Sen neden karşımda onu öptün?!! Kız kardeşin Mina kızlarla ilgin olmadığını söyledi. " dedim ağlamaklı bir ses tonuyla.
Bileğimi bıraktı ve gitti. Son derste onu düşündüm.
Arada Kaan beni dürtüklese de ona bakmadım. Zil çaldığı anda çantamı kaptım ve çıktım.
Eve gitmeden direk Nehir Park'a gittim ve tapulu bankıma oturdum.
Yaklaşık yarım saat sonra parkta gezmeye başladım.
Taş köprüden geçerken onu telefonuna odaklanmış bir şekilde buldum.
Yanından geçtim. Bana baktı. Sonra tekrar önüne döndü.
Yerimde durdum ve onun yanına geçtim. "Merhaba?" cevap yok.
"Hadi ama? Bana bir özür borcun var." atara atar gidere gider.
"Alo? Efendim Kaan. Cevap mı?" Yağız beni umursamıyormuş gibi görünsede arada bir mavişlerime bakıyor, sonra tekrar ekrana odaklanıyordu.
"Çıkma teklifini kabul..." dediğim sırada yağız İphone umu aldı ve suya attı?
Benim? İphonumu? Oyuncak evimde sakladığım İphonumu?
"Ne yaptığını zannediyorsun sen!!!!?" dedim gürleyerek.
"Ona evet diyecektin ve bende buna izin verecektim?" dedi alayla.
"Sanane ki benim hayatımdan!!? Çakma sarışınlarla öpüşürken iyi ama dimi?"
"Yenisini alırım." bu kadar mı yani? "Beni kıskanıyorsun." dedi tekrar.
"Hiçte bile."
Gülerek "Çok belli oluyor." ııh diye sinirle cırladım ve koşarak uzaklaştım.
Hava kararıyordu. Biraz uykuya ihtiyacım vardı...
Sadece biraz uykuya. İphone'um için bir fatiha okuduktan sonra eve vardım. Kapıyı açtım.
Merdivenlerden çıktım ve yattım.
CEREN'den :
Çalar saatimin sinir bozucu sesini duydum.
"dıııt dıııt" çalar saati duvara fırlattım. Sonra kalktım.
"Nalet olsun bu aşka, Nalet olsun bu sevgi. Men seni çok sevmiştim, sen meni hiç sevmedin!!" diye ağıt yakarken
"Yine alarma mı küfrediyosun abla? Sen cidden hiç büyümiyceksin!" dedi ve ona öğrettiğim göz devirme hareketini yaptı.
"Heey! O hareketi sana ben öğrettim!!" dedim yastığı ona fırlatarak.
Asya bu hiç durur mu? Oda iki yastık birden kaptı ve bana fırlattı.
"Gel buraya bücür!" yatakta gıdıklıyordum onu.
Telefonuma bir mesaj geldi. Gönderen: Baş belası
'Ceren ders başlıycak sen daha gelmedin mal mısın?
Ona cevap yazmadım çünkü hemen fırladım ve üzerimi giydim.
Saçımı topuz yapıp vanslarımı giyerek evden fırladım.
O sırada bir çocuk gördüm. Saçları kumraldı. Telefona odaklanmıştı.
'Vayy vay vay vay vay be. Bune lannn? Bunu doğuran insan mıdır loggg?' iç sesim tescilli sapıktır.
Birden kendimi yerde buldum. "Hey neden beni düşürdün?" dedim ses tonumu yükselterek.
" Seni düşürmedim bücür. Ayağıma takıldın. Avına odaklanmış bir dişi kaplan gibi beni seyretmeseydin bunlar olmazdı.
" 'lannn sesi de çok tatlıgggg!!' dedi iç ses. 'Hey Ceren!! Sana bücür dedi bu kumral salak' diye karşı çıktı dış ses.
"Biyerim açıkta mı kalmış bücür?" dedi vücudumu süzerek.
"Hayır ama benimki öyle galiba." dedim ve yürümeye başladım. Arkamdan bağırdı.
"Ağzının suyunu sil bücür!" dedigi sırada zilin sesini duydum.
Koşmaya başladım. Okula girdim.
Matematikçi yumurta erdemi gördüm.
Ondan hızlı davrandım ve sınıfa çıktım. "Ne o? Atlılar mı kovaladı seni?" dedi Açelya.
"Atlılar değilde kumral bela kovaladı." dedim gözlerimi kaçırarak.
"Tenefüste tüm bilgileri alacağım senden ekselansları..." dedi Açelya.
AÇELYA'DAN:
"Evet çocuklar bugünkü dersimiz yerine bir konferans yapacagız."
herkes sevinçle "oleeey Adem hocaaaa" dedi.
"Hiç sevinmeyin çocuklar bu konferansta ögrendigimiz bilgileri tekrarlayacagız." suratımızı astık.
"Unutmadan. Diğer 11. Sınıflar da olacak." 'Bi dakka ya? Yagiz da bizimle olduguna goreee tileley tileley tileley yaaar!" diye halay başı olmuştu iç sesim.
Ceren bana koca bi tokat patlattı.
"Dünyadan Açelya'ya. Kızım gene o sarışın meteoru düşünüyorsun gülümsedigine göreee." dedi.
Bunu Kaan'ında duyduğuna emindim.
"Kes sesini Ceren." dedim va bana attığı tokadı evrimleşmis bicimde ona geri attım.
Yanağını ovarak yerine oturdu.
Adem hoca ani bir degisiklikle, diger ders gidecegimizi bu ders diger öğretmenlerle slaytları falan hazırlayacaklarını söyledikten sonra çıktı.
2 dakika sonra zaten zil çaldı. 'Üff nerde şu Yağızz?' sanane iç ses?
'Sanane iç ses? Bıdı bıdı bıdı.' iç sesim vucudumda 3. Dünya savaşı çıkarmış
'Alayına isyan ölümune Yağıızz!' diye ergen ergen çığlıklar atarken önüme Yağız çıktı.
Yağızı ilk görmedim ve ona çarptım ve yere düştüm.
Ona çarpmak duvara çarpmaktan farksızdı.
" Kaldır bari katıksız odun!" diye cırlarken bana baktı.
Ve alayla güldü."Sana önüne bakmayı öğretmediler mi, Ukala?"
Multimedya da ceren ve arda var :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇELYA.🌹
ChickLitBoynuna atladım. Yağız'ın elleri yine ceplerindeydi. Ve ne kadar umrunda değilmişim gibi bir hava verse de umrunda olduğumu biliyordum.